your beauty never ever scared me - minsung.

ten (10)

"Of ya sınıfının oraya geldik, hiç ayrılmak istemiyorum ben."

Jisung'a dertli dertli konuştuğumda bana güldü, güzel gülüyordu.

"Yapacak bir şey yok Bay Lee. Burda ayrılmamız gerekiyor maalesef."

Konuşmasının ardından dudaklarını büzdüğünde hafifçe vurdum ağzına, şebeklik yapıyordu ve bu çok şirindi.

"Uf niye vuruyorsun ya?"

"Böyle seviyorum ben"

Jisung gözlerini kıstığında korkmuş gibi yaptım, biraz daha vakit geçirmek için oyalanıyordum.
Biz gülüşürken tanıdık bir ses kulaklarımı doldurduğunda Jisung'u arkama aldım.

"Oo, hayırlı olsun kardeşim? Okulun eziği ve gizli zorbası beraberler ha? Ne dokunaklı bir dizi ama."

"Kes çeneni Gwi-nam, ezik olan sen ve senin kısa kuyruğun. Şu arkandaki ikiliden bahsediyorum anlamazsınız şimdi."

Alaylı bir şekilde konuştuğumda Gwi-nam bana doğru bir adım attı, tam bende ona doğru bir adım atacaktım ki Jisung'un kolumdan sıkıca tutması ile durdum.

"Senin de benden pek bir farkın yok Minho. Kuyruğun sarıldı sana bırakmıyor, tüh görüyor musun şu işi? Senin eskiden en az benim kadar kötü biri olduğunu bilse ne yapardı kim bilir? Ama ilişkininiz ilk gününden bu tür gerginliklere gerek yok değil mi? Size iyi eğlenceler."

Omzuma vurup gitmesinin ardından başım zonklamaya başlamıştı. Evet bir dönem hata yapmıştım ama sonrasında o halimden kurtulmak için de elimden geleni yaptım.

"Ne demek istedi?"

"Sadece saçmalıyor, hadi sınıfına gir."

"Ne demek istedi dedim Minho, söylesene birine zarar falan mı verdin?"

Zarar vermiş sayılmazdım. Zaten o dönem bende zarar görmüştüm.

"Kimseye zarar vermedim, geçmişte yaşanan ufak tefek şeyler."

"Ufak tefekse neden anlatmıyorsun?"

"Çünkü ufak tefek bilmen hiçbir şey değiştirmeyecek."

"Bilemezsin."

"Ne?"

Bu ne demek oluyordu cidden anlamamıştım. Bir şey ima ettiği açıktı ama ne demek istiyordu bilmiyordum.

"Zorbalık mı yaptın birine?"

"Ne sikime kurcalıyorsun şu an bunu?"

Ani çıkışım üzerine Jisung'un gözleri büyümüştü, benden bir adım geriye gittiği sırada Hyunjin'in sesini duydum.

"Minho? Ne oluyor? Neyin kavgası bu?"

"Bir şeyin kavgası değil ama arkdaşın bağırmadan veya hakaret etmeden olayları çözemiyor sanırım."

Hani ilk zamanlar Jisung'a kişilik bozukluğun var mı demiştim ya? Sanırım cidden vardı. Gerçekten ne dediğini anlamak kadar zor hiçbir şey yok.

"Jisung beni geçmişime göre yargılamaya çalışıyorsun. Anlatmıyorsam hatırlamak istemiyorumdur herhalde. Evet yaptım bir hata
Gwi-nam'ın zorbalık yaptığı bir çocuk vardı bende o dönemler Gwi-nam'a destek çıkıyordum. Ama boşluktaydım ve o dönemler bizimkiler ile de tanışmamıştım tek tanıdığım oydu. Sonrasında pişman olmuştum ve o çocuktan da defalarca özür dilemiştim. Hatta,"

Hyunjin'e dönüp onu işaret ettim.

"Çocuğun yanına da Hyunjin ile gitmiştik."

"Evet. Beraber gittik, Minho çocuk onu affedene kadar bağışlanmayı diledi."