"Minho ölmeye mi çalışıyorsun? Amacın ne senin? Gör şu tedaviyi işte anasını satayım ya, beni de delirtiyorsun. Kaç senelik doktorum senin gibisine rastlamadım.""Ya sen salsana beni? Olur olmadık şeylere ölüm takısı takmaktan başka hiçbir şey yaptığın yok. Evime kadar gelmek nasıl bir manyaklıktır? İstemiyorum diyorum sana. İyiyim ben bana bir şey olmayacak. Şimd giderseniz sınava hazırlanıyorum."
Doktor Kim, asabımı bozmaya devam ederken ağzıma gelen her şeyi saymıştım. Cidden sinirlerim alt üst olmuş haldeydi. Doktor yerine öğretmen falan olmalıydı. Çok çıkıyordu sesi.
"Ne halin varsa gör Minho, ben yapacağımı yaptım."
Doktor son sözlerini söyleyip ayakalandı, kapıyı sert bir şekilde açıp yine sert bir şekilde kapamak üzere evden çıkarken derin bir nefes verdim, canımı sıkmaktan başka bir işe yaramıyordu.
"Sikerler hastaneni de tedavini de. Bir de atarlanıyor anasını ya."
Zaten sınava üç günden az kalmış bir de bu adam geriyordu, daha kaç kere söyleyecektim? bana bir şey olmayacak.
Odama çıkıp matematik testlerimi omuz çantama koydum, kalemliğimi falan da attığımda Chan'a gitmek için hazırdım. Bugün ona gidip matematik çalışacaktık. Aslında son günlerde çalışmak sağlıklı bir şey değildi ama bu günlerde de çalışmazsak sınavı asla veremezedik.
Sonunda her şeyimi hallettiğimde evden çıktım, Chan'ın eviyle benim evin arasında yürüme mesafesi ile 5 dakika falan vardı. Hızlı adımlarla yürürsem 3 dakikada varırdım.
Cidden de üç dakika içerisinde Chan'ın evine vardığımda kapıyı açan Jisung olmuştu. Manitamın varoş Chan ile ne işi vardı ya?
"Sevgilim? Ne arıyorsun burda?"
"Sana süpriz yapmak istedim! Beni gördüğüne sevinmedin mi?"
Sonlara doğru üzülüyor gibi yaptığında güldüm ve kollarımı ona sardım, o da bana karşılık verdiğinde iyice gülşmseyip kısa bir süre sonra ayrıldım.
"Sevinmez olur muyum? Şaşırdım sadece."
İçeri geçerken etrafa bakınıyordum, Chan yine evinin iç düzenini değiştirmişti. E iç mimar olmak istiyordu zaten, çokta şaşırtmıyordu bu durum beni.
Salona geçtiğimde görmeyi beklemediğim bir diğer manzara ise Chan ve Seungmin'in el ele oturmasıydı.
Ne oluyordu ya şu an?"Lan ne oluyor?"
Biraz yüksek sesle konuşmama ikisi şaşırken Jisung gülmüştü, eğleniyordu tabii.
"Ya ne bağırıyorsun kardeşim, bir şey olduğu yok."
"Niye el elesiniz lan siz?"
"Chan ve ben çıkıyoruz çünkü canım."
"Onu anladık Seung. Sadece ne ara oldunuz anasını satayım, sen hani heteroseksüeldin hem?"
"Seungmin Chan'ın tepkisini ölçmek için Mi hi'yi seviyor gibi yapmış sevgilim. Dün gece konuşmuşlar."
Jisung konuştuğunda ona döndüm, anlattıklarını gözlerimi kısarak dinlerken mutlu da olmuştum. Chan'ın mutluluğu beni de mutlu ediyordu.
"Ya niye haber vermiyorsun o zaman kardeşim bize?Şükür bitecek gece ağlamaların."
"Kes la bebe."
"Vizyonsuz herif."
"Ya ne garip atışıyorsunuz siz?"
"Bu mal yüzünden sevgilim, balım, böceğim, Seungmin'im"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your beauty never ever scared me - minsung.
Fanfiction(tamamlandı.) @lavmin: hey, han jisung. @lavmin: okuldakiler yüzünün korkunç olduğunu söyledi diye maske takmayı kes. @lavmin: onlar ne derse desin, @lavmin: senin güzelliğin beni asla korkutmuyor. lee minho x han jisung tw!: şiddet, zorbalık, ke...