D (5)

79 4 2
                                    

Sabah dürtüklenmeyle uyandım. ''Eylül'üm,yavrum hadi uyan okula gideceğiz'' dedi. Bu ses Başak'ındı. Dün uyumadan önce kendime bir söz vermiştim. Herkese iyi davranacağım ve günümü güzel geçireceğim. Bu sözüm aklıma gelince Başak'ı ikiletmeden kalktım. Gerinip Başak'a ''Günaydın yavrum.'' dedim. ''Gü-günaydın. Eylül sen erken kalkar mıydın?'' ''Kalktım işte yavru ceylan. Hadi çıkta üniformalarımı giyiniyim'' dedim. Başak'da anlayışla kafasını sallayıp çıktı. Tavşanlı panduflarımı ayağıma geçirip banyoma doğru ilerlemeye başladım. Banyoya girince elimi-yüzümü yıkayıp cilt kremimi sürdüm. Odama geri geçip üniformalarımı giydim. Saçımı da örüp topuz yaptım. Süs olsun diye de başıma papatyalı tacımı taktım. Aşağıya indiğim zaman Başak ile Damla ekmeklerini yumurtalı sucuğa batırıyorlardı. Hemen kendime çay koyup sandalye çektim. Tostumu da bitirdiğim zaman gidelim bakışlarını attım. Onlar da anlamış olacaklar ki kalktılar. Ben de çantamı kapının yanından alıp beyaz converselerimi giydim. Başak'larda ayakkablarını giyip çıktılar. Aklıma okul çıkışı Emir'le buluşacağım geldiği zaman kızlara döndüm. ''Kızlar bugün benim işim var. Okul çıkışı sizinle gelemeyeceğim'' dedim. ''Önemli değil de ne işi?'' diye sordu bizim meraklı Melahat Damla. Aklıma gelen ilk yalanı söyledim. "Proje ödevim için internet kafeye gidicemde" dedim. "Peki o zaman" dedi Başak.

Okula geldiğimiz zaman binaya öylesine bakıyordum. "Eylül? Bir soru mu var?"diye bir soru yöneltti Damla. "Hee yok bişey ya. Hadi gelin gidelim."deyip onları beklemeden okul binasına girdim. Emir ile konuşmak için hazır mıydım? Sırf suçluluk duygusu çekti diye mi ağladı?diye bir soru düşünürken duvar kadar sert birşeye çarptım ve yere düştüm. Hemen ayağa kalkıp ilerlemeye başladım. 1-2 adım atınca arkamdan bir ses duydum." Însan bi özür diler. Hem çarp sonra git". Bu sesle hemen arkama döndüm. "Özür dilerim oldu mu?"dedim sert bir dille. Bu çocuğu daha önce hiç görmemiştim. Büyük ihtimalle okula yeni geldi. "Olmadı güzelim. Kuru kuru hiç olur mu?"dedi. Bu çocuk benim sinirlerimi şimdiden bozmaya başlamıştı. "Bak demek ki oluyormuş. Şimdi kaybol,sabah sabah senle hiç uğraşamam" dedim. Bide bugün günümü güzel geçirmek için kendime söz vermiştim. "Uvv sert kızlara bayılırım" dedi. Bu çocuk benle resmen dalga geçiyordu. Bişey demeden arkamı dönüp gidecektim ki bir kolun beni tuvalete sokmasıyla duvara yapıştım. Beni tuvalete sokan kişiye baktığım zaman, bu kişinin o çarptığım çocuk olduğunu anladım. "Öyle kuru kuru özür olmaz" deyip boynuma gömüldü. Çocuğu ittirmeye çalışıyordum ama nafile. Artık gözlerimden yaşlar dökülüyordu. "Yalvarırım bırak beni. Lütfen"dedim. Sesim zor çıkıyordu. "Olmaz bebeğim. Bu sadece başlangıç. Daha da büyüyeceği"dedi. Artık tükenmiştim. Bayılacaktım. Çocuğun elleri kalçaya gittiği zaman hemen ittirmeye başladım. "Bırak beni. Git başımdan! Yardım edin!"diye bağırıp duruyordum. Ama hepsi fısıltı şeklinde çıkmıştı. Üstümdeki yükün kalkmasıyla hemen gözlerimi açtım. Emir çocuğu yere yatırmış yumrukluyordu. Ben ise hiçbişey yapmadan onlara bakıyordum. Emir sonunda çocuğu bırakıp yanıma geldi. "Eylül iyi misin?" dedi. Sesi endişeli çıkıyordu. Başımı hayır anlamında sağa sola salladım. Emir ensesini kaşıyıp kafasını duvara çevirdi. "Eylül, eteğini düzeltir misin?" dedi. Demek ki bundan dolayı ensesini kaşıyıp başını çevirdi. Kafamı eteğime çevirdiğim zaman içimden OHA çektim. Eteğim belime kadar kıvrılmıştı. Hemen eteğimi düzelttim. Yüzümün patlıcan gibi olduğuna bahse girebilirim. Bir anda gözlerim karardı ve son duyduğum ses ise Emir'in ismimi sayıklamasıydı.


Gözlerimi açtığım zaman beyaz bir tavana bakıyordum. Büyük ihtimalle hastanedeydim. Diğerlerinin aksine ben hastaneyi seviyordum. Sağlık görevlileri insanların hayatlarını kurtarıyorlardı. Odanın içine göz attığım zaman kimsenin olmadığını gördüm. Gözüm yandaki sehpanın üstündeki kağıt parçasına kaydı. Kağıdı elime alıp okumaya başladım. ''Eylül biz senin bayıldığını Ataberk'e haber verdik. Ve tecavüze uğramak üzere olduğunu da. Tecavüzü duyunca zaten Ataberk hemen o çocuğu bulmaya gitti. Bulup bir depoya götürmüş. Biz de Emir ile o depoya gidiyoruz. Ataberk o çocuğu öldürmeden bence hemen gel. -Başak

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin