Jeon Jungkook: Erkeklerin erotik resimlerini yapan, olağanüstü yeteneklere sahip bir ressamdır. Bir takma ad altında birkaç koleksiyon yayınlamış olmasına rağmen ressamlığı bırakmaya karar vermiştir. Sonrasında ise, genç bir asil olan Kim Taehyung h...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________
"Sizi anlamak hakikaten zor Bilge jin. Neden o efendinin desteğine ihtiyacınız var ki.. Birincil eyalet imtihanından geçmiştiniz hem."
"Söylediklerin doğru lakin. Üst düzey bir hükümet görevlisi olmadıktan sonra hiç bir anlamı yok." "İşte bu yüzden efendi taehyung'a ihtiyacım var."
"Öyleyse neden efendi taehyung'a karşı geldiniz. Bunun size nasıl bir yararı olabilir ki? "
"Ona karşı galip gelme gibi bir maksadım yok. Lakin ucu görünmeyen bir kudrete sonsuza kadar sırtımı dayıyamam. Kim taehyung ile olan bağlantım eninde sonunda ayağıma bağ olucaktır. Devlet memuru sınavından birinci olup hükümette üst düzey bir yer üstlendiğim vakit. O gün oynaya bileceğim başka bir karta ihtiyacım olacak, hepsi bundan ibaret. Başka kişisel bir çıkarım yok."
"Anlıyorum efendim. Elbette sizin ricanız olduğu için efendi taehyung'un ailesinin o konakta hangi sebeple ayrıldıklarını araştırıcağım. Ama o konakta herşey gizli tutulur. Bu yüzden size bir güvence veremem."
"Ateş olmadığı yerden duman çıkmaz derler. Belkide hepsi insanların herşeyi acıklı hale getirme isteğindendir. Bilemiyorum. Lakin hakikat hala bir yerlerde nefes alıyor. Sana zahmet bana ağırlık yapan bu para kesesini al." "Senden güzel haberler bekliyorum." "Nasıl arzu ederseniz Bilge jin..."
***
Bilge jin hedefleri uğruna herşeyi ve herkesi feda edebilecek bir insandı. Gözünü kırpmadan herkesi harcayabilirdi. Buna jungkook da dahil. Daha fazla dikkat çekmeden konağa dönmesi gerekiyordu. Efendi Kim'i şüphelendirecek hareketlerden kaçınmalıydı. Pazar yolundan konağa doğru ilerlerken birde savrulurcasına göğsüne çarpan bendenle duraksamıştı. Bu beden kan ter içinde kalmış, derin nefesler alan jungkook dan başkası değildi..
"Jungkook?" "Buraya nasıl geldin sen?"
Bir kaç saniye derin nefesler alıp veren çocuk zorda olsa konuşabilmişti. "U-uşak... Uşak dan öğrendim nerde olduğunuzu." "Bilge efendim. Beni dinleyin. Hemen buradan kaçmamız gerekiyor.! "
"Dur jungkook. Nasılda terlemişsin. Önce bir soluklan. Hem kaçmakda nerden çıktı.? Hele bir anlat bana. Dün köşkteyken bişey mi oldu?."
Bilge efendinin sözleri üzerine çocuğun gözlerinden yaşlar süzülmüştü. Dün gece yaşadıkları gözünün önüne geldikçe, aldığı nefes yetersiz geliyordu çocuğa. "Bilge efendi dayanacak gücüm kalmadı artık. Ben orda biraz daha kalırsam öleceğim efendim. Sadece kaçalım burdan sizden tek isteğim bu. Efendi taehyung'un yardımına ihtiyacım yok demiştiniz bana. Burda kalırsak ikimizde öleceğiz efendim.
