21 Eylül 2020
Bugün "Onun" doğum günüydü. Arkadaşları gelmişti hep. Bahçedeydik. "Onun Annesi" ve diğer kadınlar bize geleneksel doğum günü yemeklerinden koyuyorlardı -tabi ki bunlar kısır ve ev poğaçasından başka bişey olamazdı- bense ne kadar çoğundan haz etmesem de nezaketten "Tamam" diyordum. Çok olmamıştı daha pasta kesileli. Senle yemekler koyulduktan sonra herkesin yanına geçtik. Tek fark bu sefer her şey bana olduğu kadar sana da yabancıydı Gülnihal. Bi yandan yemeklerimizi yiyorduk, bi yandan da diğer çocuklarla konuşuyorduk. Tabi ki daha çok sen konuşuyordun bense dinleyen taraftaydım. Ama sen konuşuyorsun ya öyle güzel geliyordu ki dinlemesi.
En sonunda yemeklerimiz bitti "O" arkadaşlarının yanına gitti. Hani Gülnihal, hani ikizdiniz? Niye o gün bıraktı gitti o zaman seni? Sor kendine "O" seni benim sevdiğim kadar sevdi mi? "O" seni benim özlediğim kadar özledi mi? "O" seni ne benim sevdiğim kadar sevdi ne de benim özlediğim kadar özledi seni. O zaman niye ona her gün "İkiiiz ikiiiz" diye seslendin? Niye unuttun beni? Ama o seni tanımıyor ki seni benim tanıdığım kadar. Sen öyle iki-üç ay görüp tanınacak biri değilsin, ben bile yedi yılda seni ancak tanıyabildim. O yüzden biliyorum senin "O" arkadaşlarının yanına gidince ne kadar çok kıskandığını. "O" gitti diye benimle durdun değil mi yoksa durmazdın. "Onu" benden daha çok seviyordun değil mi Gülnihal? Ama sırf kıskançlığından benim yanımdaydın.
21 Eylül "Onun" doğum günü benimse seni ne kadar çok özlediğimi fark ettiğim gün. Sadece ikimiz olduğunda konuştuğumuz o uzun ve saçma konulara olan hasretimi giderdiğim gün bir nevi. Biliyor musun doğum günleri hep böyledir hep görünen neşesinin altında üzüntü yatar çünkü sadece doğum günü çocuğu mutlu olur doğum günlerinde. Bugün de öyleydi sadece o mutluydu çünkü kimse unutmuyordu "Onu" o gün. Ama "O" bizi unutabiliyordu, seni unutabiliyordu.
Bugün "O" seni unuttu Gülnihal. Sense beni, bense "Onu" unuttum. Oysa o gün eski günler gibi demiştin. Eskiden biz mutsuz muyduk Gülnihal? Eskiden büyümüş müydük? Hayır, eskiden mutluyduk çünkü çocuktuk. Hayır eskiden büyümemiştik çünkü mutluyduk. Ama biliyor musun Gülnihal, benim mutluluğumu da çocukluğumu da ellerimden sen aldın.
Daima arkadaşın kalacak, Sude...
"Sen benim güneşimsin çünkü ne kadar parlaklığınla aydınlatırsan aydınlat beni önünde sonunda bırakıp gidiyorsun beni tıpkı güneşin battığı gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar, Güneş ve Ay
Kurgu OlmayanBu kitabı ilk aşkım olan Gülnihal'e adıyorum "Keşke en başta söyleseydin benden nefret ettiğini, 7 yıl sonra değil." ☀"Sen benim güneşimsin çünkü ne kadar parlaklığınla aydınlatırsan aydınlat beni önünde sonunda bırakıp gidiyorsun beni tıpkı güneşin...