Selam. Dostlar multi Çağla. Bölümü geçen bölüme çok yorum yapan DDLovatoo2x e ithaf ediyorum. Bir de bişey sorucam. Kitabı okuyan bollycan kardeşlerim varsa sohpet etmek isterim. Onun dışında iyi okumalar.
---
Çağla dan
Beni çağırdığı lokantanın kapısından içeri girdim. Tek kelimeyle 'çok heyecanlıydım' tamam çok la birlikte iki kelime ediyodu ama buna takılmicaktım. 13 numaralı masa... 13 uğursuz bir rakam olsa da bu gün uğursuz birşey olma ihtimali yoktu. Öyle bir ihtimal olsa o ihtimali bi güzel döverdim. Ve bir daha da Kıvanç la benim arama giremezdi. İhtimal kelimesinin soyut olması benim için engel değil. Onun için olmayan şeyle bile savaşırdım. Tamam susuyorum.
Masayı ararken Kıvanç ımı gördüm. Yaaa... Çok yakışıklı. Aşırı aşırı yakışıklı. 100 tane Kıvanç TATLITUĞ ya da o az gelir Shahruh KHAN ın nerdeyse yarısı kadar. (Bu espiriyi anlamak için Shahrukh KHAN ın resimlerine bakın. Google size yardımcı olur;):)0:)) Koşarak yanına gittim. Ve boynuna atladım.
"Tuvana nerde?"
"Ne alaka?"
"Onunla gelicektiniz hani Doğukan da gelicekti."
"Doğukan? Tuvana? Neden? Hangi amaçla?"
"Sen istedin ya!"
"Beeeeeeeeeeeeeeen? Ne zaman?"
"Bugün öğlen civari. Al mesajları gösteriiim. Bu senin numaran değil mi?"
"Ara şunu hoperlöre al."
-Alooooooooo Kıvançtrokus naber?
-Tuvana?
-Evet canım benim bizzat Tu Va Na. Çok mu şaşırdın? Tabi doğal. Şu anda sizi izliyorum. Arkanızı dönün giriş kapısının ordayım.
Hemen arkamızı döndük ve Tuvana bize el sallıyodu. Geri zekalı sanki onu kovmicaktık. Yanımıza geldi yürüyen sinir etme makinesi.
"Selam canlar."
"Ne işin var senin burda?"
"Ben birlikte yemek yiyelim diye..."
"Çok zekisin yaaa. Salak."
"Aslında aklımda öyle bi fikir yoktu ama Kıvanç öyle pis pis şeyler söyledi ki ben seni korumak için."
"Bi dakka yaa o resimleri Çağla mı yaptı yoksa sen mi?"dedi Kıvanç.
"Çağla yaptı ben deee..."
"Hangi resimler?"
"Şu sabahkiler."dedi mahçupça. Gerizekalı.
--
Tuvana dan
Çağla şok!
Çağla iptal!
Çağla vefat!"Sen benden izinsiz nasıl benim telefonumdan Kıvanç a mesaj atıyosun!"
Herkes bize bakmaya başladı. Evet burası aşırı sosyetik,düz,ruhsuz, zengin insanların geldiği biryerdi. Tamam hepimizin kolejde okuduğundan babamızın para sıçtığı belliydi. Ama ben böyle yerlerden nefret ederdim. En ufak bi seste herkesin bize bakması bok gibi bişe."Çağla tamam bakın hem Doğukan geldi."
Evet o beni bunların azabından korurdu."Ayakta mı yiceksiniz?"
"Siz başka bi yere gidiyosunuz. Biz Kıvanç la burda kalıcaz."
"AMAÇ?"
"Çünkü ben değil Tuvana kendini buraya davet etti."