↬ three

351 54 26
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●●

"Ofisime çıkıp rahat bir ortamda konuşmayı tercih eder miydiniz?" Kibarca polise sordun. Şu an sakinliğini korumalı ve elinden geldiğince ılımlı yaklaşmalıydın ki şüphe çekmeyesin. Asansörde plan yapacak kadar vaktin olurdu.

"Tabii." Polis gülümsedi ve sana doğru yürüdü. Sana yaklaştıkça ne kadar kısa boylu olduğu fark ettin. Hem ayağında topuklu ayakkabı vardı hem de boyun uzundu. Neredeyse iki metrelik Jake'in omzuna geliyordun. Polis memuru yanından geçip karşınızda duran asansörlere ilerlediğinde ona üstten bir bakış attın. Adam bilmediği halde önden giderken Jake'le birbirinize baktınız. İkinizin yüzünde de aynı ifade vardı. Şok olmuştunuz ve sırıtmamak için zor duruyordunuz.

Boğazını temizledin ve adamın arkasından ilerledin yavaşça. "Beyefendi bu taraftan buyurun lütfen." Elinle yalnızca senin ve korumalarının kartla binebildiği asansörünü gösterdin. Jake kendi kartını çıkarttı ve dijital ekrana okuttu. Dijital bir sesin ardından asansörün kapıları açıldı ve polis memuru senden önce asansöre bindi.

"Pek centilmen değilmişsiniz sanırım." Adama kıkırdadıktan sonra Jake'in senin ardından binişini ve kartını tekrar okutup 47. katın düğmesine basışını izledin. Adamla ikiniz arasına konumlanmış ve ellerini önünde kenetlemişti. İkinizin pahalı parfümlerinizin yaydığı koku adamın ucuz parfümünü baskılamıştı.

Ne yapıp ne edip bir şekilde kimseyle irtibata geçmeden bu adamdan şu anda kurtulman lazımdı. Jake bir şekilde hallederdi biliyordun ama onu da zora sokmak istemiyordun. Maskeni değiştirmeyi denemen lazımdı belki de?

"Jake bugünkü tırnak randevum saat kaçtaydı?" Aslında böyle bi şey yoktu.

Sorunu sordutan iki saniye sonra cevabını aldın. "Öğlen on iki."

"Toplantıyı öğleden sonraya erteleme teklifi sunabilir miyiz acaba?"

"Kita-san da katılacağı için böyle bir durumun mümkün olacağını düşünmüyorum."

Ceketinin kolunu biraz yukarıya çektin ve saatine baktın. Toplantıya tamı tamına bir saatin. vardı. Şimdi kaybedeceğin vaktine yarım saat desen geriye yarım saatin kalıyordu. Senin yarım saat içinde toplantıya hazırlanıp Tokyo trafiğinde salona varman mümkün değildi.

ツᴜɴʜᴏʟʏ 「𝐬𝐮𝐧𝐚 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin