13. Bölüm

182 19 21
                                    

Normalde üç dört günde bir bölüm atarım diyordum fakat deprem olunca bölüm atmak istemedim. Depremi yaşayan herkese geçmiş olsun, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Herkese geçmiş olsun :(

****

Maria ANDERSON

Kampın girişine geldiğimde bir kadın fark ettim. Burada beklemesi tuhaftı. Acaba çocuğunu mu almaya gelmişti?

- Merhaba? Çocuğunuz için mi geldiniz buraya?

- Evet, oğlum için geldim. Ama bana onu vermiyorlar.

- Neden ki?

- Bak, çocuğumun babası Apollon. Ben... Ben hâlâ onun bana geri dönmesini bekliyorum. Ama Kheiron bu tavrımın çocuğumu kötü etkilediğini söyleyerek onu benden aldı. Ne olur bana yardım et!

- Bakın hanımefendi. Ben de bir tanrıça kızıyım. Sizden çok daha fazla melez görmüşümdür bu zamana kadar. Hepsinin de farklı hikayeleri vardı. Ama hepsinin ortak noktası tanrı ebeveynlerinin insan ebeveynlerini bir süre sonra terk etmesi ve bir daha geri dönmemesi. Tanrı Apollon size geri dönmeyecek. Bu takıntınızdan vazgeçmezseniz oğlunuzu size geri vermezler.

- Yalan söylüyorsun. Apollon da oğlum da bana geri dönecek.

Dedi üstüme yürürken. Bana kalkan elini tuttum. Ardından onu geriye doğru ittirerek bir ağaca yasladım. Bir elimde hançerim vardı ve kadının boğazına dayamıştım. Kadın yerinde korkuyla titredi.

- Bakın bir meleze saldırmaya çalıştınız ve sizi temin ederim ki kampta yıllarca eğitim görmüş bir meleze saldırmanız sizin yararınıza olmaz. Şu an iki saniye içinde boğazınızı kesip sizi buradaki vahşi hayvanlara yem edebilirim. Güçlerimiz eşit değil, önce bunu kabullenin. İkinci olarak Tanrı Apollon size geri dönmeyecek. Bunu kabullenin artık. Üçüncü ve son olarak ise kamp kuralları gereği insan ebeveynin sağlıklı olmaması durumunda meleze el konulur. Yani Tanrı Zeus'un karşısına bile çıksanız bir şey yapamaz. Kendinize gelmek zorundasınız. Saplantınızı yenin. Eğer oğlunuza kavuşmak istiyorsanız tedavi olmak zorundasınız. Anladınız mı beni?

Kadın başını sallayarak beni onayladığında hançeri boğazından çektim. Ona cüzdanımdan çıkardığım bir kartı uzattım.

- Burada hem psikolog hem de psikiyatrist numaraları var. İkisi de doğaüstü varlıklardan haberdar. İçimizden ikisi de. İstediğiniz her şeyi rahatça konuşabilirsiniz. Sizi yargılamazlar ve unutmayın psikolojiniz düzelirse oğlunuza kavuşabilirsiniz.

Kadın beni onayladı ve titreye titreye çıkışa doğru ilerledi. Ben de artık gitmeye karar vermişken koşarak yanıma gelen başka bir kadınla duraksadım. Bir türlü gidememiştim! Ama kadın çok endişeliydi. Acaba Jack'in mi annesiydi?

- Merhaba. Ben Rose ARCHER. Jack ARCHER'in annesiyim. Oğlum yaralanmış onu görme şansım var mı?

Kadının endişeli haline gülümsedim. O, çok iyi bir anneydi.

- Elbette oğlunuzu görebilirsiniz. Ben kamptan birine haber vereyim de oğlunuzu getirsin buraya.

- Teşekkür ederim bayan...

- Anderson. Maria ANDERSON.

- Teşekkür ederim Bayan Anderson.

- Rica ederim Bayan ARCHER.

Kampa haber verdikten sonra hanımefendiyle vedalaşıp kamptan ayrılmak için yürümeye başladım. O sırada Bayan ARCHER bana seslenmişti.

- Az önceki kadın... Kimdi?

Alfa'nın Meleği (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin