Ben Futbol oynamaya dört yaşımda başladım babam çok ünlü bir takımda futbolcuydu ama emekli olduğu bu Yüzden benimde futbol oynamamı istedi erkek çocuğu olsaydı belki istemezdi evet bir kızım ve futbol oynuyorum bence bu gayet normal bir şey ve gay...
Gelinliğimin eteklerini ellerimle düzeltmeye çalışıyordum. Seray arkamda sırtımda olan bağcıkları bağlamaya çalışıyordu. Aşırı heyecanım kendini iyice gün yüzüne çıkarmaya başlamıştı.
Ateş ile evleniyorduk. Bu cümleyi defalarca milyonlarca kez söyleyebilirdim.
Düğünü Ateş'in ailesinin çiftlik evinde yapacaktık ve az sonra gelini yani beni almaya geleceklerdi. Seray bağcıyı son kez çekip arkadan bağlayıp önüme geçti. " Armina benim güzel arkadaşım, kardeşim çok güzel oldun." Ağlamış başlamıştı yavaşça göz yaşlarını silip bana sıkıca sarıldı. "Serayyy çok teşekkür ederimm ama ağlama çiçeğim lütfen."dedim ve serayı kendimden uzaklaştırıp göz yaşlarını silmesi için bir peçete uzattım. "Armina ben hala daha berke'ye söyleyemedim sizin düğünden sonra tatile gideceğiz Berke ile orada söyleyeceğim." "Sen nasıl istersen o zaman söyle Seray kendini ne zaman hazır hissedersen."dedim ve sıkıca sarıldım ona odanın kapısı tıklatılmış ve içeriye babam ve annem girmişti. Seray onlar girdikten sonra izin isteyerek odadan çıkmıştı.
Annem ve babamla sıkıca satıldıktan sonra dışarıdan korna sesleri gelmeye başlamıştı. Annem ve babam odadan çıkıp Ateş'leri karşılamaya inmişlerdi. Heyecanım kat be kat artıyordu. Camdan dışarıya baktığımda Ateş,Berke,Tunç,Uluç ve Can davulcuyla zurnacıya çaldırıyorlar kendileri oynuyorlardı. Bu görüntü komikti. Ateş bakışlarını benim odamın camına çevirdiğinde göz göze gelmiştik. Hemen camın önünden odanın içerisine doğru yürüdüm.
Düşününce tüm zamanlarım bu odada geçmişti. Her anım bu odadaydı. Üzüntüm, mutluluğum hepsi. Olayı dramatize etmek istemiyordum yoksa moralim bozulurdu bu yüzden düşünmeyi bırakıp. Kapımın önünden gelen seslere kulak çevirdim.
Kapı iki kez tıklatıldı. "Gelebilirsiniz." İçeriye tüm yakışıklılığıyla Ateş girmişti. Takım elbise ne kadar çok yakışmıştı. Kapıyı kapatıp bana döndükten sonra beni baştan aşağıya süzdü gözlerinde gördüğüm beğeni ifadesi hoşuma gitmişti. Ateş bana doğru yaklaşırken konuşmaya başlamıştı. "Güzelim çok güzel olmuşsun." Utanmıştım "Teşekkür ederim sevgilim."dedim ve ellerini tuttum. Abluka bir öpücük kondurduktan sonra ellerimi öptü ve konuştu. "Senelerdir bu anı bekliyorum, seni ilk gördüğüm anda seni aşırı beğenmiştim bu beğenime o muhteşem tavrın ve cıvıl cıvıl hallerin eklendi sanki bunlar yetmezmiş gibi birde harika tutumun vardı sonra bir baktım ki sensiz olamıyorum seni çok seviyorum sevgilim beni kendine uygun gördüğün için teşekkür ederim."dedi ve dudaklarıma saniyelik bir öpücük bıraktı. "Ateş sevgilim seni çok seviyorum."dedim
elinden tuttum birlikte odadan çıkıp aşağıya indiğimizde büyük bir alkış koptu herkes tebrik ediyordu. Evden çökmüştük Ateş kendi arabasını süsletmişti. Arabaya binerken gelinliğin eteklerinden dolayı zorlanmıştım fakat bindikten sonrası rahattı. Ateş sürücü koltuğuna geçtikten sonra kornaya basarak sitenin çukuruna doğru gitti. Mutluluktan Gözlerim dolmuştu duygulanmıştım Ateş bunu fark edip yanlış anlasın istemediğim için kafamı cama doğru çevirdim. Ateş sol elimi tutup avuç içime bir öpücük bıraktıktan sonra "Ağlıyor musun sen?" Dedi ve gülümsedi "Şey yanlış anlama ben mutlu olduğum için." "Biliyorum sevgilim biliyorum" dedi ve gülümseyip önüne döndü. Ateş'lerin Çiftliği şehire 1 saat uzaklıktaydı.
Çiftliğe vardığımızda ilk önce bahçeye geçmiştik organizasyona göz atacaktık. Masaları gördüğümde görüntünün güzelliğine bayılmıştım. Her şey hayalimden bile güzel olmuştu. "Ateş her şey hayalimden bile güzel olmuş bayıldımmm."dedim ve sevgilime gelinliğin izin verdiği kadar sarıldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
