Sabah uyanmamı sağlayan şey telefonumdan gelen alarm sesiydi.Gözlerimi ovuşturarak yatakta doğruldum ve sırtımı yatak başlığına dayadım elime telefonumu alıp gelen mesajları cevapladı. Biraz sosyal medyada göz attım. Seray salağı yarım saat önce attığı fotoğrafı beğendim fotoğrafta Berke ve Seray sarılıyorlardı.Bunların ikisini de kıskanmamak elde değil.yataktan kalkıp telefonumu makyaj masasının üzerine koyduktan sonra banyoya gittim.Klasik sabah rutinimden sonra aşağıya indim kahvaltı çoktan hazırlanmış annem ve babam kahvaltı etmeye başlamışlardı bile.Bende masaya oturdum ve konuşmaya başladım.
"Günaydın"ikisi de ayı anda
"Günaydın kızım"dediler.
"Anne Can'ım bu gece geliyor dimi?"
"evet Armina"
kahvaltımı bitirip masadan kalktıktan sonra yukarıya odama çıktım.Dolabımın önünde giyecek kıyafet ararken birden telefonum çalan sesi ile irkildim.Arayan Ateş'ti.
"Armina nasılsın?"
"iyiyim Ateş sen?"
"bende iyiyim hayatım"
"Ateş seni çok özledim ne zaman geleceksin?"
"bende seni çok özledim Armina ."
"Peki maçlar tahminince ne zaman biter?"
"bu gece büyük bir maç vardı bebeğim ve kazandık Ömer hoca finallerde olduğumuzu söyledi ve finaller dört ay sonra yani Türkiye'ye bu gece geleceğiz ve tekrar Rio'ya dört ay sonra gideceğiz."
"seni çok özledim,bu gece gelmene de çok sevindim bu gece Can'da geliyor ."
"Can ile konuştuk bu gece geleceğini söyledi,benim şimdi telefonu kapatmam lazım hayatım bavulumu toplayacağım seni çok seviyorum."
"bende seni çok seviyorum Ateş"telefonu kapattıktan sonra altıma siyah bir pantolon üstüne siyah salaş bir tişört ve spor ayakkabılarımı giydim.Arabamın anahtarlarını,telefonumu ve kitaplarımı büyük kol çantamın içine koydum.saçlarıma çeki düzen verip makyajımıda yapıp evden çıktım.
Arabama bindim ve üniversiteye gitmek için yola koyuldum.Bir süre sonra canım sıkılınca radyoyu açtım.Kanalları dolaşmaya başladım.bir kanalda sevdiğim bir şarkı çalıyordu o kanalda durdum ve mırıldanmaya başladım.
"Her ayrılık zor
Bin yıldır söyler dururum
Öğrenmiyor kalp
Görüldüğü üzere durumum
İnsan biraz olsun
Akıllanmaz mı, büyümez mi?
Er geç yanardağ gibi
İçin için sönmez mi bu sinsi ateşVay yine mi keder
Ama artık yeter
Yine kapıda kara geceler
Vay çileli başım
Ortasında kışın iyice beter
Bu zor günler de
Elbet geçer bir gün
Herkes farkında
Herkes nasıl üzgün"Şarkı bittiğinde üniversiteye yaklaşmıştım.Arabayı park ettikten sonra arabadan indim ve binaya yürümeye başladım.Üniversitenin bahçesi çok büyüktü etrafa bakınırken karşıdan gelen Giray'ı gördüm.Giray koşarak yanıma geldi."Günaydın Armina"hiç cevap vermeden yanından geçip yürümeye devam ettim.GİRAY kolumdan tutu ve beni kendine çevirdi.
"Armina ben sende tüm bu yaptıklarım için özür diliyorum."Beni tutuğu eline rahatsız edici bir şekilde baktım Giray anlamış olacak ki elini kolumdan çekti.Giray'a hiç bir şey söylemeden binaya girdim...
Ders bitmişti binadan çıkıp üniversitenin kafesine doğru yürümeye başladım.Kafeye girdiğimde oturacak yer ararken karşıdan sanki gurbetten kardeşini gönderiyormuş gibi el salayan Uluç'u gördüğümde onların masasına doğru yürümeye başladım.Masaya geldiğimde herkese selam verip oturdum.Aylin konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Futbol ve Sen
HumorBen Futbol oynamaya dört yaşımda başladım babam çok ünlü bir takımda futbolcuydu ama emekli olduğu bu Yüzden benimde futbol oynamamı istedi erkek çocuğu olsaydı belki istemezdi evet bir kızım ve futbol oynuyorum bence bu gayet normal bir şey ve gay...