Harry'nin yaptığı plan başarılı olmuştu. Grindelwald'ın buradan çıkmasının ardından kısa bir süre içerisinde onun hapishanesinden kaçtığı haberi gelmiş ve hemen kimsenin olmadığı bir noktada buluşmuşlardı.
Grindelwald ile Harry hemen zihinlerini bağlamış ve planın ilk kısmını tamsmlamışlardı. Geriye kalan kısım ise zaten kolay olduğu için ikisinin de içi rahattı.
Zihinler bağlandıktan sonra Grindelwald ilk iş Diagon Yolu'na gitmiş ve orada boy göstermişti. Harry de, sözde Fred ve George'dam aldığı haber doğrultusunda hemen Diagon Yolu'na cisimlenmiş ve Grindelwald ile düello etmeye başlamıştı.
Onların düellosu sırasında Seherbezlar gelmiş ve onlar da Grindelwald'a büyü yağdırmaya başlamıştı. Harry de zamanın geldiğini düşünerek içinden "Perdere İnvenire!" diye geçirmiş, bunu duyan Grindelwald ise karşılayamamış gibi davranmış. Herkes onun patlayarak öldüğünü düşünürken o Potterlar'ın evinde ortaya çıkmıştı.
Harry de seherbazların sorduğu sorulara cevap vermiş ve hemen eve dönmüştü. Felsefe Taşı'ndan koparılan parçayı kullanarak yapılan iksiri de hemen Grindelwald'a vermişti. Bu sayede de Grindelwald artık daha genç bir görünüme sahip olmuştu. Şu anda 30'lu yaşlarının ortasında gözüküyordu. Kimse in onu tanıyabileceğini sanmıyordu.
İşin en zor kısmı ise Harry'nin Aberforth ile konuşması olmuştu. Aberforth, Harry'nin Gellert ile birlikte hareket edecek olmalarına köpürmüş ama sonunda sakinleşmeyi başarmıştı. Onun için Aberforth'a güvence vermişti ve aksi taktirde hiç düşünmeden öldüreceğini de eklemişti. Gellert da onun yanına giderek tekrar kendini affettirmeye çalışmış ve vir lanet daha yemişti.
Şimdi ise bütün çocuklar Domuz Kafası'nda toplanmış konuşuyorlardı. Harry, Ginny, Cygnus, Hazel, Draco, Hermione, Ron ve Pansy; hepsi Domuz Kafası'nda buluşmuştu.
"İşte böyle," dedi Harry. Grindelwald ile ilgili gerçekleri Draco ve Pansy'ye anlatmıştı. Kimse onları duymasın diye etrafa sessizlik büyüsü çekmişlerdi.
"Vay canına," dedi Draco da "Büyük kumar açıkçası ama her zamanki gibi kazanmışsın."
"Biraz öyle oldu ama Albus ile bu meseleyi konuştuğumda bana hiçbir sıkıntı çıkmayacağını söylemişti." dedi Harry. "Nereden biliyordu bilmiyorum ama sözüne güvendiğim için rahattım."
"Gizemli adam Dumbledore," dedi Pansy. "Onun yaptıklarına benim aklım ermiyor açıkçası."
Harry güldü ve "Bunu dert etmene gerek yok," dedi. "Bazen ben de öyle mal gibi kalıyorum. Onun zekasının seviyesini hâlâ ölçebilmiş değilim."
Harry'nin söylediği şeyle hepsi gülmeye başladı. Şu anki durumlarına baktıkları zaman sanki hiç böyle olamayacaklarmış gibi geliyordu onlara bir zamanlar. Şimdi ise geldikleri noktadan son derece memnun bir şekilde gülüşüyorlardı. Artık Savaş yoktu. Azkaban'a girmemek için kaçan bir kaç Ölüm Yiyen de Harry'ye olan korkularından saklandıkları deliklerden çıkmıyorlardı. Bir süre de çıkacaklarını kimse düşünmüyordu. Zaten Seherbazlar da onları her yerde arıyorlardı.
"Gelecek sonu okula dönmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu Hermione, gülmeler kesildiğinde. "Yoksa Kingsley'in yaptığı teklifi kabul mü edeceksiniz?"
Kingsley, Grindelwald'ın sahte ölümünden sonra Harry ilr konuşmak için gelmiş ve Harry'ye, Hermione'ye Cygnus'a Draco'ya, Pansy'ye ve Ron'a son senelerini okuma zorunluluğu olmadan Bakanlol'a girme şansı tanımıştı. Seherbaz olmak isteyen Harry, Cygnus ve Ron'u hızlı bir eğitime sokabileceklerini söylerken. Pansy ve Draco'yu da Şifacılık eğitimine sokabileceklerini söylemişti. Hermione'ye de istediği departmandan iş imkanı sağlayabileceğinin gatantisini vermişti. Gençler ise bu teklifi ne reddetmiş ne de kabul etmişlerdi. Düşüneceklerini söylemişler ve Kingsley ile olan konuşmayı sonlandırmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens 2. Cilt
FanfictionZümrüt Prens kitabımın ikinci cildiyle karşınızdayım. Bu kitap Harry'nin savaştan sonraki hayatını konu alacak. Hatırlarsanız savaşın hemen sonrasında James ve Lily'nin yaşadığını öğrenmişti herkes. Bunun üzerine Harry, Lily ve James gerçekleri bir...