Açığa Çıkan Gerçek

224 24 5
                                    

Harry, Hogsmeade'de olanları Dumbledore'a hemen anlatmıştı. Burada bulunması çok tehlikeliydi artık ama Harry annesiyle babasını birleştirmeden gitmek istemiyordu. Hem saha annesi için yabancıydı. Tamam, arkadaş olmuş olabilirlerdi ama gerçek kimliğini bilmiyordu daha Lily. Bu yüzden kim ne derse desin kalmaya karar vermişti.

"Sen bilirsin," dedi Dumbledore. Artık onu ikna edemeyeceğini anlamıştı. "Ama son derece dikkatli olmalısın. Sen de bir Slytherin'sin ve neler yapabileceklerini biliyorsun."

"Merak etmeyin profesör." dedi Harry, Dumbledore'u ikna etmenin sevinciyle gülümserken. "Ben hep dikkatliyimdir. Hem neler yapabileceğimin az çok farkındalar. O kadar cesur değil hiçbiri."

Dumbledore sadece başını salladı ve Harry de izin alarak onun odasından çıktı. Önce Hastane Kanadı'na gitmişti ama kimseyi orada göremeyince Gryffindor Ortak Salonu'na doğru yöneldi. Şişman Hanım'a şifreyi söyleyip içeri girdiğinde hepsinin onu beklediğini fark etti.

"Neden buradasın?" diye payladı hemen James'i. "Daha yeni Cruciatus Laneti yedin. Hemen çıkmak zorunda mıydın?"

James sadece omuzlarını silkti ve yanındaki boşluğu gösterdi. Harry babasını iyi tanıdığı için fazla üstelemedi. Sadece gözlerini devirdi ve yanındaki boşluğa oturdu.

"Beni boşver şimdi," dedi James. "Dumbledore ile ne konuştunuz?"

"Geri dönmem gerektiğini söyledi." dedi Harry. Hepsinin gözlerinde bir hayal kırıklığı belirdi. Harry'nin varlığına oldukça alışmışlardı ve James ise daha 17 olmasına rağmen kendisini baba gibi hissetmeye başlamıştı.

Harry onların halini görünce gülümsedi ve "Ben de reddettim," dedi.

James'in bir anlığına gözleri parladı ama sonrasında Dumbledore'un haklı olduğunu düşünmüş olacak ki "Belki de doğrusu geri dönmendir," dedi. "Geleli ne kadar oldu, Voldemort hemen senin gücünü öğrendi ve tarafına çekmeye çalıştı. Reddettiğini öğrenince de öldürmeye çalışacak. Bunu sen demiştin hatırlatırım."

Harry babasının endişesine güven verir bir şekilde gülümsedi ve "Merak etme!" dedi. "Voldemort bana hiçbir şey yapamaz. Buradakiler de benim için verimsiz geçen düello antrenmanları olur ancak. Beni öldürmek istiyorsa bizzat karşıma çıkmak zorunda ki o zaman da başaramayacağına eminim. Benden daha güçlü değil."

"Gerçekten daha güçlü olduğunu mu düşünüyorsun?" diye sordu Peter.

Harry onun hâlâ masum olduğunu bildiği için samimi bir şekilde gülümsedi ona. Sonra da "Düşünmüyorum," dedi, "Öyle olduğumu biliyorum."

"Nasıl bu kadar emin olabilirsin ki?" diye sordu Lily. Orada Harry'nin gerçek kimliğini bilmeyen tek kişi o olduğu için neden böyle emin konuştuğunu anlamamıştı. "Onunla daha önce karşılaşmamışsın ki bu yüzden varlığını öğrenir öğrenmez tarafına çekmeye çalıştı."

"Neden emin olduğum da bana kalsın Lily." dedi Harry. Sonra da babasına bakıp gülümseyerek göz kırptı. James o an anladı ki Harry kendi zamanında Voldemort ile karşılaşıp galip gelmişti. Harry'ye manidar bir bakış attı. Harry de bunu görünce konunun daha sonra konuşulacağını anladı.

O gece daha fazla kimsenin konuşmasına izin vermedi Harry. James'in dinlenmesi gerekiyordu. Lily ve Marlene kızlar yatakhanesine çıktığında Çapulcular ve Harry de erkekler yatakhanesine yöneldi. Harry hepsine baktığında Voldemort ile olan karşılaşmasının konuşulacağını anlayınca kimsenin bir şey söylemesine izin vermeden kendisi söze girdi.

"Hiç boşuna nefesinizi yormayın." dedi sükûnetle. "Evet, Voldemort ile daha önce karşılaştım. Hayır, neler olduğunu anlatamam. O yüzden bu konu konuşulmadan kapanacak. Gelecekteki sizler neler olduğunu biliyorsunuz zaten. Haydi iyi geceler!"

Zümrüt Prens 2. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin