Voldemort ile olan düello, anında bütün okula yayılmıştı. Öyle ki Harry, her zamankinden daha fazla ilgi görüyordu. Slytherinliler düşmanca bakışlarının yanına korkuyu da eklemişlerdi. Diğer binalar ise hayranlıklarını gizlemek için hiç çaba göstermiyorlardı.
Harry ise kendi zamanında yaptığı gibi yine umursamazca davranıyordu. Hiçbirinin ilgisine karşılık vermiyordu. Bazı kızlar Harry'nin sevgilisinin olmasını ve ilk geldiği zamanda Clary Reinhart'a verdiği tepkiyi umursamadan teklif etmişlerdi. Harry de itinayla hepsini kendinden uzaklaştırmıştı.
Lily, olanları öğrenir öğrenmez hiçbir şeyi umursamadan Harry'ye sarılmıştı. O kadar fazla korkmuştu ki Harry'ye bir şey olacak diye, ağlaması bir yana kimlerin izlediklerini bile umursamamıştı. James de Lily'den farksızdı. Sadece onun aksine ağlamıyordu. Harry, onun zihnine girdiğinde gelecekte neler olduğuyla ilgili kaygılarının arttığını öğrenmişti.
Artık Noel günü gelip çatmıştı. Slughorn her sene olduğu gibi bu sene de Noel için bir parti düzenlemişti ve bu partiye yanında birini götürebiliyordun. Lily, ilk başta Harry ile gitmeyi düşünmüştü ama vazgeçip James'e teklif etmişti. James de bu teklifi duyunca bir süre kendine gelememişti. Marlene ile Sirius beraber gidiyorlardı. Remus, Dorcas'a, Peter da Mary'ye teklif etmişti.
Harry de bu partiye davetliydi ama kiminle beraber gideceğini bilmiyordu. Bir an kendi zamanına geri dönüp Ginny'yi getirmeyi düşünmüştü ama anında bu düşüncesinden uzaklaşmıştı. Abartmaya gerek yoktu sonuçta.
Partiye bir gün kalmıştı ve Harry hâlâ kiminle gideceğini bilmiyordu. Onunla gitmek için tutuşan bir ton kız vardı ama Harry, onların düşüncesini bildiğinden dolayı hiçbirine pas vermemişti. Şimdiyse Çapulcular ve kızlarla bu konuyu tartışacaklardı.
"Sana kaç kişi teklif etti sayamadım ama hiçbirini kabul etmedin," dedi Marlene. "Biraz fazla mı seçicisin?"
Harry güldü ve "Buraya geldiğimden beri sizden başka hiçbir kızla muhattap olmadım." dedi. "Teklif eden kızların düşünceleri farklı ve benim bir sevgilim var. Onu buraya getiremeyeceğime göre, ki bunu ciddi bir şekilde düşünmüştüm, şu an elim kolum bağlı."
"İyi de onların düşüncesini farklı olsa dahi seni manipüle edemezler ya," diyerek fikrini sundu Mary.
"Yine de hiçbirini çekemem." dedi Harry. "Yarına kadar birini bulamazsam partiye gelmeyi pek düşünmüyorum."
"Olmaz öyle," dedi Lily. "Sana yarına kadar partiye getirebileceğin birini bulacağız. Biz o partide eğlenirken seni geride bırakmayacağız."
Harry annesine bakıp samimi bir şekilde gülümsedi ve kafasını salladı. Onunla tartışacak değildi sonuçta. Hoş, tartışsa bile kazanması mümkün değildi ya.
O gün bitene kadar her biri Harry'ye partiye götürebileceği bir kız bulmaya çalıştılar. Harry ise ne kadar umursamasa da onların bu çabasına teşekkür için onlar ile birlikte hareket etti.
Ne var ki buldukları isimlerin çocuklarını veya yeğenlerini hatırladıkça yüzünü buruşturuyordu Harry. Mesela James, ona Ravenclaw öğrencisi Brieg Chang'i önerince düşünmeden reddetmişti.
Nihayet akşama doğru birini bulmuşlardı. Gryffindor 6. sınıf öğrencisi Amelia Cooper, Harry ile gitmeyi kabul etmişti. Harry, onun düşüncelerine baktığında hiçbir art niyet göremeyince mutlu olmuştu. Kız, Harry hakkında süslü düşüncelere sahip olmayan nadir kızlardandı.
Ertesi gün olduğunda herkesi kaldıran James olmuştu. Partiye Lily ile gidecek olmanın heyecanı ile erken kalkmıştı ve herkesi de kendiyle beraber kaldırmıştı. Harry, babasının tam bir aptal aşık olduğunu düşünüyordu. Gerçi Ginny ile beraber olduğunda kendisi de farklı olmuyordu ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens 2. Cilt
FanfictionZümrüt Prens kitabımın ikinci cildiyle karşınızdayım. Bu kitap Harry'nin savaştan sonraki hayatını konu alacak. Hatırlarsanız savaşın hemen sonrasında James ve Lily'nin yaşadığını öğrenmişti herkes. Bunun üzerine Harry, Lily ve James gerçekleri bir...