Taehyung gerginlikle ayağa kalktı, sözlüklerde, sınavlarda hep gerilir, eli ayağı birbirine dolanırdı. Sırf bu yüzden anksiyetesi olduğunu düşünmüştü bir zamanlar, ama Jungkook onu bunun normal olduğuna kolaylıkla inandırıp sakinleştirmişti. "Ve böylece hücre bölünmesi meydana gelir," dediğinde öğretmeni gayet gururlu bir şekilde başını eğdi hafifçe, sonra da, "yeterli Taehyung, aferin sana." diyerek yerine oturması için işaret yapmıştı.
Jungkook, Taehyung oturduktan hemen sonra Taehyung'un bacağında duran elini tuttu ve sıktı. "Demiştim sana, bunu da başardın işte, iddiayı ben kazandım," Taehyung sessizce kıkırdadı ve yanındaki bedene döndü. "Bu sayılmaz Jungkook, iddia benim çuvallamamam üzerineydi ve ben iyi sunduğumu düşünmüyorum, öznel fikirler sonucu kazanan yok." diye bilge bir şekilde konuştu fakat Jungkook omuz silkti.
"Biyoloji hocası hiç öyle düşünmüyor, buradan adının bitişiğinde duran birin yanındaki iki sıfırı görebiliyorum, bu da sınıftaki en yüksek puanı senin yapıyor, kaybettin Kim Taehyung," dedi ve yanındaki bedenin saçlarını karıştırdı Jungkook. Küçük olan ise mızmızlanarak arkasına yaslandı, son dersin bitimine dakikalar kala, sınıfın yanındaki koridordan çığlık sesleri yükseldi.
"Herkes sığınağa! Bu bir tatbikat değil!" sesi hoparlörden yankılandığında, tüm sınıf öğretmenin "Sakin olun," haykırışlarına aldırmadan sınıftan koşar ayak çıkmaya çalışırken, Jungkook hızlıca Taehyung'un elini tuttu. "Seni saklamamız lazım, çabuk ol!" diyerek sınıftakileri ittire ittire dışarı çıkarttı Taehyung'u, fakat yanındaki beden onu çekiştirdi ve bağırdı. "Sen ne yapacaksın? Beni saklayıp kendini ortaya atıp kahramanlık yapacaksan eğer, buna izin vermiyorum!" diyerek, Jungkook'dan daha sert bir şekilde geçirdi parmaklarını uzun beyaz parmaklara. Jungkook'un kalbi tekledi fakat, Taehyung'a bir zarar geleceği düşüncesi yüzünden parmaklarını ayırdı.
"Biliyorsun ben Örümcekle arkadaşım, ona haber vermem gerekiyor, ve sen onu görmemelisin!" diyerek kalabalığın arasından geçmeye çalıştılar fakat, başaramadılar. "Dediklerinden yola çıkarak Örümceğin bizim okulda olduğunu varsayıyorum, ona haber vermene izin verebilirdim ama az önce duyuru yaptılar, duymamış olması imkansız, benimle kalıyorsun." Jungkook'un aklına hiçbir bahane gelmiyordu o an, sıkıntıyla yerinde kıpırdanırken bodruma ilerleyen kapılar açıldı ve herkes akın akın sığınaklara ilerlemeye başladı.
"Ama onun dersi boştu, kütüphanede müzik dinliyor olmalı, duymamıştır yani duyuruyu, Taehyung, lütfen herkesle beraber sığınağa git, bak gelmiyor işte! Duysa şimdiye kadar ortaya çıkardı!" dedi ve Taehyung'a sımsıkı sarıldı. "Yemin ederim kahramanlık yapmaya çalışmayacağım, ama izin ver ona ileteyim durumu," Taehyung düşündü, sonra istemeye istemeye Jungkook'un elini bıraktı ve başını eğdi. "Başına bir şey gelirse eğer, benden kurtulamazsın Jungkook, bunu unutma." diyerek bir adım geri gitti.Jjungkook fırsattan istifade küçük bir öpücük kondurdu Taehyung'un burnuna, sonra kütüphaneye doğru koştu.
Ama Taehyung, arkadaşının dediğinin tam aksi yönüne, kamera odasına gitmeye başladı. Jungkook bir şeyler çeviriyordu, ve bu şeyler onun canının acımasına sebep oluyordu, ara ara beyaz teninde fark ettiği morluk ve kesikler, Taehyung sarıldığında sessizce inlemesi, ensesindeki küçük kabarık alerji tarzı noktalar içindeki şüphenin en büyük besin kaynağıydı.
Okulda nasıl bir şey dönüyordu bilmiyordu, bu yüzden oldukça dikkatli bir şekilde iki kat yukarı çıktı, seslerin asıl kaynağı burasıydı fakat kamera odasına ulaşması an meselesiydi, ve en sonunda parmak uçlarında yürüyerek kamera odasına sızdı. Üç tane monitörün olduğu odada kimse yoktu, büyük ihtimal duyuruyu yapan kişi hızlıca işini halledip kaçar gibi çıkmıştı odadan, şu sıralar bölgede oldukça kötü adam görülüyor olması da insanların korkmasına sebep oluyordu evet, ama Taehyung için korkudan daha büyük bir duygu varsa, bu da meraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
spidey
Fanficmahallenin dostu örümcek adam, taehyung'un en yakın dostuydu. spiderkook ! au