10.BÖLÜM

1.2K 35 8
                                    


    KEYİFLİ OKUMALAR💜

  YAZARDAN

     10 dakika gibi bir sürenin ardından ağlayışlarını zorla durduran Melek kendisine gelerek hemen Harun'dan uzaklaşmıştı. Şu an çok utanıyordu ve bir an önce eve gidip bir daha bu adamla karşılaşmamak, görüşmemek istiyordu. Harun da Melek'ten farksız değildi. O da çok utanmıştı. Bir kızla ilk defa bu kadar yakınlaşıyordu. Hem kendisini hem Melek'i daha fazla utandırmamak için "Seni evine bırakmamı ister misin?" diye sordu. Aldığı baş sallamalı yanıtın ardından eve gitmek için arabaya binmişlerdi. Zaten bundan sonrası da ikisi içinde çok hızlı geçmişti. Ne ara eve gelip ne ara yataklarına kurulduklarını ikisi de hatırlayamıyordu. Melek bundan sonra aklını sürekli kurcalayacak olan olayı bugün bari düşünmeyeyim diyerek kendini uykuya bırakmıştı. Harun da aynı şekilde içkisizliğin de verdiği stres ve titremeyle uykuya dalmıştı.

  MELEK'TEN

      Elimdeki sızıyla daldığım düşüncelerden çıkmak zorunda kalmıştım. Akşam yemeği için havuç doğrarken dalgınlıkla parmağımı da kesmiştim. Çok derin olmadığı için peçeteyle silip ufak bir yarabandı yapıştırdım. Aklım sürekli 2 gün önceki akşama gidiyordu. Harun'la nasıl o kadar yakınlaşabilmiştim aklım almıyordu. Ne kadar kötü durumda olursam olayım böyle bir şey yapmamam lazımdı. Hala onun hakkında iyi şeyler düşünmüyordum. Alkolü bu kadar çabuk bırakabiliyor olması saçma geliyordu. Madem yapabiliyordu neden daha önce beni bu işe karıştırmadan yapmamıştı? Bir anlık telaş ve korkuyla buralara gelmişti olay. Bu işin içinden çıkmak istiyordum ama nasıl yapmam gerektiğini de bilmiyordum. Her şey çok karışmıştı.

3 hafta önce atama için girdiğim sözlü sınav vardı mesela. Atanırsam ne olacaktı ya da atanamazsam ne olacaktı? Ne kadar bencilce olsa da atanırsam kimseyi düşünmeden ( evet bu sefer babamı bile düşünmeyecektim. Kendi düzenimi oturttuktan sonra yanıma çağırırdım) buralardan giderdim. Zaten doğu görevi olacağı için buradan da baya uzaklaşmış olurdum. Harun'u ya da anne babasını arkamda bırakıyor olmam mahallede olanca dedikodunun dönecek olması benim için sorun teşkil etmemeliydi değil mi? Peki ya ben neden kendimi bu ihtimali düşününce kötü hissediyordum? Gerçekten kafam çok karışıktı. 

Zilin çalmasıyla tekrar düşünce deryasından kurtulabilmiştim. Saate bakacak olursak babam gelmiş olmalıydı. Hızlıca elimi yıkayıp kapıya koşturdum. Sorunlarımı şimdilik babama yansıtmak istemiyordum o yüzden yüzüme neşeli olduğunu umduğum bir tebessüm yerleştirdim. Klasik kapı önü sohbetimizin ardından babamın da yardımıyla sofrayı kurdum. Ne kadar itiraz etsem de bazen böyle inatçılığı tutup benimle beraber iş yapıyordu. Artık gram sevmediğim annemin gelmesiyle yemeğimizi yedik. Yine her akşamki gibi babamla biraz sohbet edip odama çekildim. Bu saatten sonra hayatımın nasıl şekilleneceğini ne gibi değişiklikler yapabileceğimi düşünmeden duramıyordum. Kafam dağılsın diye biraz nikah şekeri yaptım ki zaten yarın teslim için götürmem gerekiyordu. Ve ben yapmam gerekenden daha çok yapmıştım. Umarım kabul edip daha çok nikah şekeri verirlerdi. Bu işten sıkılınca biraz da çocuk gelişimiyle ilgili kitap okumak istemiştim. Atanınca işimi en iyi şekilde yapmak istiyordum. O yüzden gerek internetten bilgiler bulup gerekse kırtasiyede çocuklarla ilgili olan kitaplardan alarak sürekli okuyordum. 50 sayfa sonra kapanan gözlerime daha fazla dayanamayarak yatakta rahat bir pozisyon bulup gözlerimin kapanmasına izin verdim. 

                                         |<<<>>>|

   Evdeki telaşlı adım sesleri ve babamın sinirli sesiyle açılmak istemeyen gözlerim zorla açıldı. Bugün cumartesiydi ve sadece birazcık uyumak istemiştim ama içeriden gelen sesler bunun mümkün olmadığını gösteriyordu. Babamı bu kadar sinirlendiren neydi gerçekten merak etmiştim. Çünkü kendisi pamuk şeker gibi bir adamdı ve kolay kolay sinir olmazdı. Uyurken dağılan üstümü başımı düzeltip oturma odasına babamın yanına geçtim. Telefon görüşmesinin bitmesini tekli koltuğa oturarak sakince bekledim. Konuşmanın başını duymadığım için dediklerinden bir şey anlamıyordum. Telefonu koltuğa fırlatınca yanına koşturup boynuna sıkıca sarıldım. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYYAŞ AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin