MELEK'TEN
Yorucu geçen günün ardından kırtasiyeyi kilitleyip yorgun adımlarla eve yürüdüm. Çocuklar bugün daha bir neşeliydi. Parasını alan kırtasiyeye koşmuş gibi geldi bana. Ama asla yorulduğum için şikayetçi değildim onlar okumak için bu kadar hevesliyken ben çok daha mutlu oluyordum. Küçüklüğüm geliyordu aklıma. Babam annemden gizli bana para verir ben de hemen kırtasiyeye koşar test kitabı ya da roman alırdım. Babam sayesinde öğretmen olabilmiştim.
Karşıma çıkan marketle (biz market diyoruz ama 2 katlı biraz büyükçe süpermarket gibi bir yer)dün aldığım maaş geldi aklıma. Bununla eve biraz bir şeyler alabilirdim sanırım. Markete girince yine karşıma dünkü alkolik adam çıktı. Görmek istemedikçe karşıma çıkıyordu bu adam. Bir dakika ya. O adam neden kasada duruyordu. Şaşkınlığımı bir kenara atıp buranın biraz ilerisindeki küçük markete mi gitsem acaba diye düşündüm bir süre. Ama istediğim her şeyi orada bulamayacağım için bu düşünceden vazgeçtim. Adama bir daha bakmadan hızla üst kata çıktım. Buraya gelen erikler kütür kütür ve kocaman oluyordu. Her maaşımı alışımda illa gelip bu eriklerden alıyordum. Manav reyonuna gidip istediğim eriklerden yarım kilo aldım. Tabi önceden bu kadar çok alamıyordum kilosu çok pahalıydı ama şimdi gördüğüme göre kilosu 30 liraya kadar düşmüş. İleride gördüğüm kirazlar gözüme çok hoş görününce ondan da aldım biraz. Havuç, mini karpuz, çilek, pasta kurabiye gibi şeyler için evde eksik olan malzeme, biraz sebze, biraz da abur cubur alıp kasaya geçtim. Elimdekileri kasaya koyarken gözüm ilerdeki kuru incirlere kaydı. Bayılırdım incire. Alkolik adam ,böyle seslenmek beni rahatsız ediyor ama adını bilmiyorum, ürünleri okuturken bir koşu gördüğüm kuru incirlerden de aldım geldim. Daha fazla bir yere bakmayıp 2 tane de ekmek alıp kasaya tekrar döndüm. Bu seferde gözüm çikolata kaplı pişmaniyeye kaydı. Bunu da alsam ne olurdu ki yani? Onu da hala cihazdan geçmeyen ürünlerin yanına bıraktım. 200 lirayı şimdiden gözden çıkarsam iyi olurdu. Karşımdaki adam bana ve aldıklarıma bir göz atıp bana doğru ufak bir tebessüm gönderdi. Ben de ona gülmeli miyim? Dün dediği aklıma gelirken sadece boş boş baktım yüzüne. Başıma iş açmazdı inşallah.
Ürünler bitince yüzüne bana döndürüp "Poşet ister misin?" diye sordu. Boğazımı temizleyip şöyle bir aldıklarıma baktım.
"Dört tane istiyorum"
Poşetleri de cihaza gösterip bana uzattı. Hızla aldıklarımı poşetlerken o da bana yardım ediyordu. Poşetleme işi bitince yanımıza orta yaşlı bir adam geldi. Bu sırada da alkolik adam aldıklarımın ne kadar tuttuğunu söyledi.
"183 lira 35 kuruş"
Çantamı açıp cüzdanımdan 200 lira çıkarıp adama uzattım. Para üstünü alınca tekrar cüzdanıma koyup poşetleri yüklenmeye başladım.
"Harun, oğlum hadi Melek kızıma yardım et"
Adım geçince orta yaşlı adama dönüp ,ki Remzi amca olduğunu daha yeni görüyordum, " Gerek yok Remzi amca ben kendim halledebilirim" dedim. Adının Harun olduğunu öğrendiğim adam dediklerimi hiç duymamış gibi ağır olan iki poşeti yerden aldı. Ben de el mecbur kalan hafif iki poşeti alıp peşine takıldım. Yoldaki bir banka oturunca yorulduğunu zannedip "Şey sen yorulduysan hiç uğraşma ver poşetleri bana. Ben götürürüm" dedim. Bana kısa bir bakış atıp yanına oturmamı işaret etti. İstemesem de ondan korktuğumu belli etmeden oturdum yanına. Yüzünü bana döndürüp "Dün yanına gelip seni seçtiğimi söylemiştim. Hatırlıyorsun değil mi?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım. Bana daha da çok yaklaşıp fısıltıyla konuşmaya başladı.
" Sen de biliyorsundur büyük ihtimalle. Ben çok fazla alkol alan biriyim ve ailem bu durumdan çok şikayetçi. Dün annem daha fazla dayanamadı ve içmeyi bırakıp evlenmemi söyledi. Eğer dün akşam evlenmek için birini söylemeseydim o beni zorla evlendirecekti. Ben de tek ismini bildiğim kız sen olunca senin adını verdim. Lütfen hemen hayır deme. Ben düzelmeye çalışıyorum ve sana da hiç kötü davranmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYYAŞ AŞIK
ChickLitEgenin bir mahallesinde yaşayan Melek annesinin tehditi sonucu alkolik, ayyaş bir adam olan Harun'la evlenmek zorunda kalır. Harun arkadaş ortamında içkiye alışıp daha sonra bırakamayan adı ayyaşa çıkmış bir adamdır. Annesinin dedikleriyle değişmey...