Alarım sesi duyulduğunda uyanık olduğumdan direk kapattım bu gecede uyuyamamıştım. Yatağımdan kalkmak istemesemde yavaşça kalktım ve banyoya duş almak için gittim.
Duştan çıktığımda zayıf vücudumun aynadaki yansımasına baktım. Kalbimin üzenindeki doğum lekem vücudumdaki morlukların ve kesiklerin yanında tuhaf duruyordu.
Üstümü giyinip mor ve torbalı gözaltlarıma ve boynumdaki morluklara fondöten sürdüm. Ailem tarafindan sorgulanmak istemiyordum. 1 ay dayanmam gerekiyordu. Bu kısa süre yüzünden heleki notlarım çok iyiyken bütün senemi cöpe atmak istemiyordum.
Odamın kapısını tıklayıp açan elinde kahvaltı tepsisi olan evimizde çalışan Jenny hazır ve uyanık olduğum için rahatlamış gibiydi. Tepsiyi masama koydu.
"Bitirdikten sonra bana seslen seni okuluna bırakıyım." Kapıya doğru yönelince bende önüme döndüm. "Daha az makyaj yapsan iyi olur." Cevap bile vermedim. Ne de olsa ben süslenmek için yapmıyordum.
Beni arabayla okula getirdi. Arabanın içinde kimse konuşmadı. Istemesemde kapıyı zorla açtım. Bir şey demek için ağzını açtığını fark ettim bu yüzden hemen inip kapıyı kapattım. Arabaya arkamı dönünce o da gitti.
Bende okula girdim. Sıram ilk defa bu kadar temizdi. Yorulmuş olmalılardı her gün sırama yazılar yazarken.
Son derste bittikten sonra hemen toparlandım tam kalkarken öğretmen dersi uzatacağını söyleyinca hayal kırıklığıyla yerime oturdum.
Gözlerim doldu. Ne yapacaklarını hayal ettim. Kaçamazsam ne olacaktı vücuduma yeni bir morluk yada bir kesikmi eklenecekti.
Nihayet çıkabildiğimizde koridorun sonunda beklediklerini kapının kenarından gördüm. Diğerlerinin çıktıklarını görünce benim sınıfıma doğru döndüler. 2.ci katta olduğumuz için camdan çıkamazdım bu yüzden hızlı adımlarla tuvalete gidip kabinin kapısını kapattım. Aşağıdan ayaklarım gözükmesin diye klozetin üstüne çıktım. Bana zorbalık yapan çok kişi vardı ama bugün sadece kızlar vardı. Biri Charlotte'ydi. Sarışın beyaz tenli çok güzel bir kızdı. Diğerleri Mary ve Morrey kardeşlerdi. İkisininde siyah saçları ve renkli gözleri öne çarpıyordu. Dışardan bakıldığında hepsi iyi insanlara benziyorlardı.
İçeriye kapıyı çarparak girdiklerinde tüylerim diken diken oldu ve hemen elimde ağzımı kapattım. Musluk acıldığında akan suyun sesini duyunca ne yapacaklarını hemen anlamıştım. Buraya kaçınca hep aynı şeyi yaparak başlıyorlardı.
"Mareane çık dışarı! Buna artık alışmış olman gerekirdi. Birbirimizi bu kadar zorlamamıza gerek yok." Konuşan Charlotte'ydi. Yavaş yavaş attıdığı adımların sesi yankılanıyordu kulağımda. "Eğer sen bize gelirsen sana daha nazik davranabilirim. Bunu biliyorsun.". Bir süre sonra suyun kesi kesildi ve adım sesleride kesildi. "Demek bizim gelmemizi istiyorsun." Bir iki saniye sonra buz gibi su üstüme yağdı. Içine buzda atmışlardı onlarda pat pat kafama çarptı. Soğuk suyun etkisini atlatamadığım için titriyordum.
Benden hala hareket gelmeyince yan kabinde hareketlenmeler başladı. Tavana doğru kafamı cevirdiğimde Morrey bana bakıyordu. Elinde taşı bana doğru tutuyordu. Bana selam diyip taşı attı. Kilozetin üstünden atlayınca taş yanlış yere savruldu. Bende kapıyı hızlıca açınca önümün boş olduğunu gördüm. Tam koşmaya başlayacakken saçımı yakalan biri birde asıldı.
"Iyy ıslak iğrenç saçını tuttum. Dediğim zaman dışarı çıkmalıydın." Bu cümleden hemen Charlotte olduğunu anladım. Saçlarımı yerinden sökmek ister gibi çekiyordu. Her ne kadar elimde çırpınsamda güçüm yetmiyordu kurtulmama.
Boynumda soğuk maket bıçağını hissedince çırpınmayı bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar
VampirOkuldaki zorbalardan kaçarken kendini bir anda vampirlerin arasında bulan bir kızın hikayesidir.