IV ~

133 17 71
                                    

"Efendim?"

Korumasının ona seslenmesi ile Kokonoi dikkatini güllerden ayırdı. Kafasını Inui'ye çevirip 'noldu' dercesine baktı.

"Ağlıyorsunuz, iyi misiniz? O güller size bir şeyler mi anımsattı?"

Kokonoi ağladığının farkında bile değildi. Elini yavaşça yanaklarına götürdü. Bir ıslaklık hissetmesiyle çabucak göz yaşlarını sildi. Birilerinin karşısında ağlamaktan nefret ederdi. Bu kişi koruması olunca kendini daha da rezil olmuş hissetmişti.

Bir yandan akan gözyaşlarını silerken konuşmaya başladı. "Özür dilerim. Anılarım aklıma gelince tutamıyorum kendimi işte."

Inui hiçbir şey anlamamış bir ifade ile Kokonoi'ye baktı. "Neden özür dilediniz efendim?"

Kokonoi bakışlarını yeniden korumasına yöneltti. Gerçekten bir halt bilmiyormuş gibi bakıyordu. "Eeee- yok bi şey."

"Özür dilemek için bir sebebiniz olması gerekir efendim. Ama sizin bir sebebiniz y-"

"Her cümlenin sonunda 'efendim' demesen olur mu Inupi? Belli bir yerden sonra sinir bozucu olmaya başladı."

"Tamam. Ef-"

"Inupi." Kokonoi derin bir iç çekip Inui'nin sözünü tamamlamasına izin vermedi.

"Ama elimde değil. Babam size nasıl hitap ederdi efendim?"

'Yine efendim dedi' diye geçirdi aklından. Ama şuan odaklanması gereken kısım bu değildi. Eski koruması, Inui-san... Bu seferde onunla olan anıları geldi gözünün önüne.

"Inui-san'la biz... çok samimiydik. Yıllarca korumalığımı yaptı. 'Efendim' demezdi bana. Daha samimi bir dille konuşurduk. Sanki... baba-oğulmuş gibi." Son cümleyi söylerken tebessüm etti. Yaklaşık 5 saniye sonra yanındaki korumasının Inui-san'ın oğlu olduğunun bilincine varınca telaşlanıp ona baktı. Karşılaştığı şey her zamanki ifadesiz suratı oldu. Babasından bahsedilirken bile, bu kadar duygusuz olabiliyor muydu cidden?

"Anladım, demek baba-oğul gibiydiniz."

"E- evet."

Inui ayağa kalkıp Kokonoi'nin karşısında diz çöktü."Tamam! Size babamın yokluğunu hissettirmeyeceğim. Efendim!"

Kokonoi derin bir iç çekti. Inui sonradan ne dediğinin farkına varıp özür diledi. Kokonoi ellerini, karşısında diz çökmüş duran Inui'nin yanaklarına götürdü. Kafasını kaldırıp ona bakmasını sağladı.

"Inupi. Kendin ol. Baban gibi olmak için çabalama. Sadece kendin ol, tamam mı? Ve şu 'efendim' kelimesi yerine başka bir şey bul. Farklı bi isim felan tak."

Inui yine 'ne halt anlatıyon' der gibi bir suratla Kokonoi'ye baktı. Kokonoi yine derin bir iç çekti(iç çeke çeke Asgard'daki oksijeni bitircek oç).

"Bana Koko de Inupi."

"Niye siz hindistan cevizi misiniz efendim?"

"....... sen bana istediğin gibi seslenmeye devam et Inupi."

"Tamamdır efendim."
_________________________________

"O yanındaki yeni koruması değil mi?"

"Evet, kesinlikle öyle. Öbürü gitti diye rahatlamıştık şimdi de oğlu çıktı başımıza."

"Çok stres ediyorsun biraz rahatlasana♡"

"Asıl sen çok rahatsın Hanma. Gerçi bir yandan da haklı sayılırsın. Yenisi eskisinin yerini tutamaz sonuçta. Bu sarışının bizi pek zorlayacağını düşünmüyorum."

{-} 𝑻𝒉𝒆 𝑺𝒖𝒄𝒄𝒆𝒔𝒔𝒐𝒓 𝒐𝒇 𝑨𝒔𝒈𝒂𝒓𝒅 | KokonuiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin