İntikam...
Yıllarca süren, nice canların katili olan duygu. Dila'nın yaşamasındaki tek amaçtı intikamını almak. Bunun için savaştı yıllarca. Bunun için nefes aldı, bunun için kalbi attı. Çok bedeller ödedi intikamını almak için. Çok canı yandı bu i...
Yeni bölüm, yeni heyecanlar ve yeni olaylarla geldim.
Bu serüvende hala benimle birlikte ilerlediğin için teşekkürlerrrr.
Diğerlerine göre kısa olsa da dolu dolu bir bölüm oldu.
İyi okumalar❦ ° ° °
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6. BÖLÜM: İntikamım Kanlı Yüzü
❦
❝ Ruhum kanların içinde boğuluyordu. Ben yine sadece izliyordum. Oysa bu boğulma beni ölüme götürüyordu. Ben neden izliyordum? Neden hiçbir şey hissetmiyordum? Sanırım Katil Ressamlar başarmıştı. Beni hissiz bir katile dönüştürmüşlerdi. Kendini öldüren bir katile...❞
~Dila Turhan~
❦
İntikam bir silahtı. Ben ise o silahı tutan kişiydim. Silahı tutan kişi her zaman değişirdi ancak silah değişmezdi. Her daim aynı kalır ve her daim onu tutan kişiye zarar verirdi. Bu kaçınılmaz bir durumdu.
Elimdeki intikamımı temsil eden silahı sıkıca tutarken onun bana vereceği zararı görmüyordum. Görmek istemiyordum. Gözlerimi yine intikam ateşi bürümüştü. Ve o ateş beni tam anlamıyla kör etmişti.
Karşımdaki it korkuyla tir tir titrerken gülümsedim. Gülümsememde birçok şey gizliydi. Yıllar, hayaller, çalınan hayatlar...
"Ben bir şey yapmadım. Neden beni buraya getirdiniz? Benim bir suçum yok."
Bunlar son çırpınışlarıydı. Ölmemek için son çabalarını harcıyordu ama bir işe yaramayacaktı. O bugün doğan güneşi göremeyecekti. O bugün sonsuz bir karanlığa mahkûm kalacaktı.
Kejo'nun bakışları silahımı bulduğunda korkuyla yutkundu ve başını iki yana salladı. "Hayır, hayır. Beni öldüremezsin." Gür bir kahkaha attım. Kahkaham gecenin sessizliğine karışırken başımı yana doğru eğdim.
"Evet öldürürüm. Hem de öyle bir öldürürüm ki bütün alem senin ölümünü konuşur."
Titremesi artarken omuzlarımı dikleştirdim. Benim onu hatırlamadığımı sanmıştı yıllarca. Oysa ben onu zihnimden çıkaramamıştım. Gülüşü halen daha gözlerimin önündeydi. Ben gitmesini istesem de gitmemişti.
