2. BÖLÜM: Harlanan Ateş

13.1K 627 315
                                    

Selam :))

Hız kesmeden devam eden serüvenimizde bir yeni bölümle daha karşımdaydım. Nasıl gidiyor?

Yeni olaylar geliyorr. Neyse sen daha fazla heyecanlanma dan en iyisi bölüme geç ve yorumunu belirtmeyi unutmaaa :)

İyi okumalar❦
°
°
°

İyi okumalar❦°°°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. BÖLÜM: Harlanan Ateş

Ben ölmeden gömülenlerdendim. Nefes alıyordum ancak yaşadığım söylenemezdi. Yaşamak için yalnızca nefes almak yeterli değildi.

~Dila Turhan~

Karanlığa bürünen hayatımda iki yolun ortasında, arafta kalmıştım. Nereye gidersem gideyim kendime zarar vereceğimi biliyordum ancak bir seçim yapmam gerekiyordu.

Eğer ki berdeli kabul etmezsem abim ölecekti. Abimin ölümü ile babam da yıkılacaktı ve ben kendimi suçlayacaktım. Biliyordum. Böyle bir yükün altına girmek istemiyordum.

Fakat berdeli kabul edersem, sevmediğim bir adamla evlenecektim. Yıllar önce ettiğim yeminim de bozulacaktı. Töreye kurban gidecektim.

Suçlu kimdi?

Birbirini seven iki insan mıydı suçlu? Sevmek suç muydu? Benim ne suçum vardı?

Tek suçlu bu saçma sapan törelerdi. Ve bu törelerden vazgeçmeyen insanlar...

Zihnimin içi allak bullak olmuştu. Seslere artık dayanamayacağımı anlayıp sinirle ayağa kalktım. Kararımı vermiştim. Bu karar her ne kadar bana zarar verse de iki insanın hayatı kurtulacaktı. Bana en büyük zararı yıllar önce vermişlerdi zaten. Daha büyüğünü veremezlerdi.

Sedirde oturanların karşısına geçtim.

"Berdeli kabul ediyorum."

Herkesin gözü bende sabitlenirken zihnimden tek bir düşünce geçti. O adamla evlenmeme sebep olan abim bunun bedelini ödeyecekti. Her ne kadar suçlu olmasa da sonucunun bu olacağını bile bile bunu yapmamalıydı.

Son kez gözlerinde hüzün barındıran babama baktım ve arkamı dönüp sert adımlarla konaktan çıktım. Ruhumda kol gezen acı beni adeta bir urgan misali boğuyordu.

Arabaya bindiğimde bir nefes doldurdum ciğerlerime. Üzerimde bir çift göz hissediyordum. Başımı Boran konağının bahçesine çevirdim. Kesiştiğim tek göz Azad'ın kahverengi gözleri idi. Bana öfkeyle bakıyordu. Ben de gözlerimi bir süre üzerinden çekmedim.

Bu Kalbe Girebilir misin? (Yeniden Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin