Beni tanıyordu. Sikeyim ya hafızamı mı kaybettim ben niye onu tanımıyordum?
"Beni nereden tanıyorsun?" Diye sorduğumda karşımda duran boş tekli bir koltuğa geçti.
"2 milyon dolar desem." Dediğinde parmaklarını şıklattı. "Ya da dur. Cihan Kayalı."
Hassiktir bir kere daha hassiktir.
Babamdan bahsediyordu. Gözlerini üzerime dikmiş bir şeyler dememi beklercesine suratıma bakıyordu. Bakışlarımı birkaç saniyeliğine parmaklarındaki dövmelere indirdiğimde hızla yataktan doğrulup kapıya koştum.
Fakat o benden daha hızlı çıktı. Kapıyı açtığım sırada beni kolumdan geri çekip kapıyı kapattı ve beni kapıyla kendi arasında sıkıştırdı.
"Dur bakalım öyle kolay mı sandın kaçmayı?" Fısıltısı zehir gibi tenime bulaştığında yüzümü kırıştırdım.
"Benden ne istiyorsunuz?" Diyebildim son çare.
"Heh şöyle." Diye zırvaladığında lafını sertçe kestim.
"Söyle hadi!"
"Babanın kasamdan çaldığı 2 milyon doları."