"Nesiniz siz mafya mı?" Diye bağırdığımda kolunun altından geçip ondan uzaklaştım. Küçük bir odadaydık zaten en fazla 1 metre vardı aramızda.
Bedenini kapıyı yaslayıp kollarını göğsünde bağladı.
"Boşver şimdi sen bunları, kafanı buna yorma. O parayı bana 3 gün içinde getirdin getirdin getirmedin olacaklardan ben sorumlu değilim."
Ellerimi sinirle saçlarımın arasından geçirdim. "Ya siz anlamak istemiyor musunuz? Ben o kadar parayı nereden bulacağım. Asgari ücretle çalışıyorum. Değil 3, 30 yıl bile verseniz o parayı bulamam." Diye bastırdım.
Kapının arkasından çekildiğinde sakin bir sesle, "gidebilirsin şimdilik." Dedi.
Evet hemen gitmeliydim. Buradan çıkar çıkmaz polise gitmeliydim hemde. Kapıyı benim için açıp kenara çekildiğinde yüzüne bakmadan odadan çıktım.
"He birde akıllı bir kıza benziyorsun." Arkamdan gelen sesle hafifçe duraksadığımda son söyledikleri çaresizlikle yutkunmama sebep oldu.
"Polise gitmek gibi bir aptallık etmezsin umarım."