HALASKAR • |BxB|

14. Bölüm - İstersen Tekrarlarız

Karakolda söylediğim şeyden sonra Askar ilk önce İlkay ile konuşup şikayetini geri çekmesini sağlayıp sonrasında ise hızla işlemlerimi halledip orayı terk etmemizi sağlamıştı.

Ondan duyduğum sevgi sözcüğünden sonra altta olmaya hazır olduğuma inanıyordum. Olacak şeyleri düşündüğümde ise bedenim korkunun esiri olan ürperti yerine heyecandan ötürü titriyordu. Bir an önce elleri vücudumu süslesin istiyordum. Bugün kesin olarak altta olacaktın ama sorun değildi. Puştu illa birgün bende doya doya sikerdim.

Oturduğum yolcu koltuğundan bomboş akan yolu izlemek yerine kafamı sürücü koltuğundaki yakışıklıya çevirdim. Salak salak sırıtıp, birde bu sırıtması belli olmasın diye üst dişleri ile alt dudağına eziyet ediyordu. Islak dolgun dudakları çok öpülesi duruyordu. İstemsizce dudaklarımı yaladım.

Heyecanı her türlü belli oluyordu. Oturduğu koltuğa sığamıyordu sanki. Kafasını bana doğru çevirdi. Gözlerimiz birleşti önce, sonra yüzüne sıcacık bir gülümseme yerleştirdi. Vites topundaki elini kaldırıp yanağıma getirdi ve usulca okşadı. Kafamı eline doğru yasladım ve gözlerimi kapatıp birkaç kez sürttüm yanağımı.

Senelerdir beni düşündüğünü söylüyordu. Beni bulduğu an hayatıma müdahale etmişti. Oturduğumuz evi bile gizliden gizliye o ayarlamıştı. Uyuşturucu konusunda bir komiserin yapmaması gereken şeyi yapıp delili gizlemişti. Nasıl olurda beni sevdiğini başkasıyla sevişip anlardı?

Ya çok iyi rol yapıyordu ya da çok aptaldı da, anca sikini sokarsa anlayabiliyordu.

Askar aptal değildi.

Cesaretsiz? Hayır, cesaretsiz de değildi. Lakin oyuncu da değildi. O zaman bu sevişme olayı nedendi?

Şimdi ise yanağımın yaslı olduğu eli hissederken, bana olan davranışlarının inceliğini düşünüyordum. Bu hareketleri, sözleri, kimsenin benim için göstermediği değeri gösteriyordu. Hak etmediğim şekilde davranıyordu. Bu kadar değerli değildim.  Ama onun bakışında bile, gözlerinin paraklığında bile, bana olan yoğun duygularını hissediyordum.

Fazla düşünmemeye çalışıp anın vücudumda oluşturduğu hissiyata baktım. Hala yanağımda duran elinin üzerine elimi yerleştirip avucunun içini öptüm. Bu yetmemişti. Bir kere daha sertçe öptüm avucunun içini. Gözlerimi açıp altan ona baktım, tahrik olmuş suratıyla ara ara kafasını çevirip beni izliyordu. Elini dudaklarımdan çekmek istemediği için diğer eliyle vites değiştiriyordu. Bu haline sırıtıp dişlerimi sürttüm avucuna. Sertçe yutkundu bu hareketten sonra. Dilimi çıkarıp avucunun içini yaladım.

"Imm... güzelmiş tadın." diye fısıldadım sessiz arabanın içersinde. Daha fazlasını ister gibi elini ağzıma doğru bastırdı. Avucunu üst üste defalarca yalamaya başladım. Başta onu kışkırtmak için yaptığım şeyde azan taraf oluyordum bu yüzden kafamı kaldırıp elini vites topuna koydum. Boşluğa düşmüş gözlerle yüzüme baktı. Bu salak ifadesine sırıtmak istesemde omuz silktim.

"Eve saklayalım yakışıklı. Dokunmadan yolda boşalırsın falan." dediğimde gözlerini devirip ağzının içinde bir şeyler mırıldandı.

Otoparka arabayı park ettiğinde yaşanacak şeylerin daha da çok farkına varıyordum. Resmen sevişecektik lan. Piç kurusu hevesle indi arabadan aşağı. E tabii sikecek ondan bu heves. Peşinden ilerleyip apartmana girdik. Asansöre ilerlediğimizde arkasına bakıp sırıtarak önüne dönerken elini uzattı. Eline garip garip bakıyordum. İki kere parmaklarını avuç içine doğru getirip açtı. Elimi istiyordu herhalde? Garip bir hissiyatla elimi uzattım eline doğru parmaklarını anında parmaklarıma geçirdi.

Noluyoruz lan?

Asansör de evinin katına bastı ardından bedenini bana çevirdi. Gözlerinde farklı bir duyguyla bakıyordu. Sevgiden çok daha öteydi sanki bu. Boştaki elini suratıma çıkarıp işaret parmağını tüy gibi gözümün çevresinde gezdirdi. O suratımın her yerine hayranlıkla bakarken ben sadece koyu kahvelerini izliyordum. Yaklaşıp usulca, kokumu içine çeke çeke dudaklarımı öptü. Çekilip gözlerime baktı yine aynı garip bakışla. Asansör durduğunda birlikte indik. Onun kapısının önüne geldiğimizde ellerimizi ayırmadan açtı kapıyı. Birlikte içeri girdik. Bir an olsun bırakmıyordu elimi. Sanki kendi kendine yemin etmiş gibiydi.