0.8

9.7K 386 102
                                    

GELDİM GELDİİİMM

MERHABALAR BEBEKLEEER

BOMBA Bİ BÖLÜMLE GELDİM DİYEBİLİRİİİİM.

duncan laurence - arcade , yes to heaven , Halil sezai - git

~
Balın Çisem Karay
Karşımda bana bir şeyler anlatmak için inatla çabalayan ikrayı dinliyordum. İkra Dükkanımda çalışan Murat abinin kızıydı tatlı yüzünü her görüşümde ısırasım gelse de kendimi dizginliyordum. İkrayı Kucağıma alıp çiçeklerin yanına götürdüm minik benim gibi çiçeklere bayılıyordu bu durumdan şikayetçi değildi Murat abi de bu olaydan.

En son üç gün önce konuşmuştum Vural ile oda pek iç açıcı değildi. İlk önce geçmişini sorgulamış ardından evlilik teklifi edeceği deren için çiçeklerini hazırlamamı söylemişti. Hala yanımda olan mirza telefonun elimden düşmesi ile beraber ne olduğunu sormuş titreyen elim ile kendisinin bakmasını söylemiştim bakmış bi süre sonra kendini cevap vermişti benim adıma üzerimi değiştirip gelmemi söylemişti zorla üzerimi değiştirmem için göndermiş üzerimi değiştirip aşağı inmiştim sigara içerken fotoğrafımı çekmiş ardından keyifle gülüp bir şeyler yazmaya başlamıştı mirzanın genel halleri olduğu için umursamayıp sigarama devam etmiştim. Sonrasında tüm günü Mirza ile beraber geçirmiştim eğlenmiştik beraber oda mutlu olmuştu benimle beraber.

İkranın kıkırdama sesi ile bakışlarımı önüme çevirdim ikrayı orda göremeyince telaşla etrafa bakmaya başladım. İkrayı sırtı bana dönük birinin kucağında görmemle ileri attım kendimi ikraya yaklaştım.

"Bebeğim hadi gel rahatsız etmeyelimde rahatça çiçek seçsin abi." Dedim ikranın kafasını iki yana sallaması ile kıkırdayıp ikraya yaklaştım.

"Aslında rahatt ve mutluyduk böyle ama sen bilirsin Çisem." Diyen ses ile donmuş gibi kalmıştım kaşlarımı çatıp karşımda sırıtan vurala bakıyordum gerilmiş bir şekilde üzerine gidip ikrayı aldım kucağından ikraya dönüp gülümsedim "İkra bebeğim baban gelir birazdan hadi gel bu abiye kapıya kadar eşlik edelim sonra babayı bekleyelim olur mu?" Dedim vurala gitmesinide söylemiştim kibarca Vural ise oralı olmamış müşterilerin oturduğu koltuklardan birine oturmuştu. İkra kucağımdan inmek isteyince yavaş bir şekilde kucağımdan indirdim yere basması ile paytak adımlar ile Vural'a koştu vuralın kucağına alıp kafasına bir öpücük kondurması ile nefes almayı bırakmıştım.

Ve bir bıçak daha saplandı göğüs kafesime.

İkra hatırlıyordu vural'ı ama Vural hatırlamıyordu ikrayı. ikra kıkırdayıp vuralın yanağına minik bir öpücük kondurdu vuralın gülümsemesi ile ikra utança kafasını vuralın omzuna koydu. İkisini izlerken yüzümde tebessüm oluşmasını engelleyemedim. Kafamı hızla iki yana sallayıp gülümsememi yok ettim karşı koltuğa geçip gözlerimi vural'a diktim ikra'nın vuralın omzundan kafasını kaldırması vuralın kulağına yaklaşıp fısıldadığını sanıp kurduğu cümle ile Vural'ın yüzündeki gülümseme donmuştu kendisi gibi.
"Bural, çot özledyim şeni" ikra kulandığı cümlenin nelere yol açacağını bilmiyordu ama ben farkındaydım az çok sorgulayacaktı. İkranın cevap bekleyen bakışlarına bakıp gülümsedim Vural'a döndüğümde bana bakıyordu Umursamadan Vural'a bakmaya devam ettim Vural gerilmiş bir şekilde "hm Bende seni çok özledim prenses" diyip gülümsedi oda umursamamıştı benim umursamadığımı gördükten sonra bakışlarımı onlardan ayırmadan ayaklarımı yere vuruyordum ritim tutar bir biçimde. Yaklaşık yarım saat geçmişti yarım saat içerisinde üç müşteri ile ilgilenip ikra ve vuralı izlemiştim oyun oynayışları konuşmalarını dinlemiştim.

ÇİÇEK'Çİ KIZ | Yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin