TWINS

6.Bölüm

Kai duyduğu sesle olduğu yerde donup kalmıştı. Ev sessiz görünüyordu. Bu demek oluyordu ki o zaman evde Sehun'dan ve kendisinden başka kimse yoktu.

Sehun tekrar çalışma odasından kendisine seslenirken, sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Yüz ifadesini düz tutmaya gayret göstererek çalışma odasının kapısını yavaşça çaldı.

"Girin lütfen!"

Kai nefesini tutarak çalışma odasının kapısını açıp içeriye girdiğinde, Sehun'un çalışma masasının hemen çaprazında, pencerenin hemen karşısında duran tekli koltukta oturuyor olduğunu gördü.

"Buyrun Bay Oh"

Sehun ifadesiz bir yüzle kendisine bakarken, tedirginlikle ne söyleyeceğini merakla bekliyordu.

"Dedektif Park ile tanıştığınızı bilmiyordum."

Kai o saniye kulaklarına kadar kızardı. Evet, gerçekten de yakalanmıştı. Hiç değilse bu kadar çabuk olmasını beklemiyordu. Yine de olabildiğince soğukkanlı olmaya çalışarak ona açıklamasını yaptı.

"Şey... Kendisi bugün ofise geldiğinde, sizinle görüştükten hemen sonra bu akşam için kendisiyle bir şeyler içip içemeyeceğimi sordu. Bende geri çevirmek istemedim."

Sehun'un an be an kaşlarının çatılışını izlerken, Kai onun ifadesinin bu denli sertleşmesinin sebebini bulamadı.

"Bay Kim sanırım size özel hayatınız ile işiniz arasındaki dengeyi kurmanız için uyarı yapmama gerek yok."

Kai'nin nutku tutulmuştu. Nutkunun tutulmasının sebebi Sehun'un ona bariz kızması değildi. Nutku tutulmuştu çünkü Sehun şu anda gözüne fazlasıyla çekici görünüyordu.

Evet, Kai böyle bir durumda bile nasıl bu şekilde düşünebildiğini bilmiyordu. Lanet hormonları az önceki Chanyeol ile olan ateşli öpücükten nasibini almamış gibiydi. Sözde patronu kendisine kızarken nasıl olurda bu kadar seksi ve yakışıklı olabilirdi?

Sehun'un keskin bakışları içini bir zıpkın gibi delip geçerken, nefesini tuttuğunun farkında bile değildi. Korkuyla girdiği odada onun ne giydiğine bile şimdi dikkat ediyordu.

Üzerinde beyaz V yaka bir tişört, altında da açık mavi dar bir kot pantolon vardı. Tişörtünün açık yakasından köprücük kemiklerinin göz dolduran sergisi yutkunmasına neden oldu. Mermerimsi beyaz teniyle zıt siyah saçları ise ıslak, ayakları da çıplaktı.

Kai yine hücrelerinin yanmaya başladığı hissediyordu. Sadece ona bakarak böyle hissetmesi normal miydi? Chanyeol'le beraberken bile kendisini böyle hissetmemişti. En uzun ilişkisinin o olduğu düşünülürse kesinlikle bu duygu onun için çok yeniydi.

Kalbinin bu görüntüyle hızlanması Kai'yi zor durumda bırakıyordu. Soğukkanlılığını geri kazanmaya çalışarak Sehun'un bakışlarına karşılık verdi.

"Hayır, Bay Oh. Uyarı yapmanıza gerek yok. Buna şahit olduğunuz içinde çok üzgünüm. Bir daha tekrarlanmayacağına emin olabilirsiniz. Şimdi söyleyeceğiniz başka bir şey yoksa odama gidebilir miyim?"

Sehun'un ifadesinde en ufak bir değişim olmadan sadece başını salladı. Kai odasına gitmeden önce hafifçe eğilip Sehun'u selamladı ve odadan çıktı.

Sehun o gider gitmez kendi düşüncelerine gömülmüştü. Bu adamı neden evinde istediğini bilmiyordu. Kendisiyle ilk karşılaştığında verdiği ilginç tepki yüzünden ya da belki de onu gerçekten çekici bulduğu içindi.