TWINS

26.Bölüm

YN: Herkese Hayırlı Bayramlar.....

Son 4......

**********

Jongin külçe gibi ağırlaşan göz kapaklarını açmaya çalıştığında başına hafif bir ağrı saplandı. Elini ağrıyan kısma götürmek istediğinde, elinin üzerine takılı bir şey olduğunu fark etti. Zorlansa da gözlerini açtı ve elini kısmi olarak oynatmasına engel olan şeye baktı.

Bu bir serum hortumuydu. Tam anlamıyla nerede olduğunu anlayabilmek için etrafını inceledi. Duvarları uçuk mavi bir hastane odasındaydı. Kafasını sol tarafına çevirdiğinde gördüğü kişiyle neredeyse kalbi yerinden çıkacaktı.

"S-Sehun?"

Yanına gelip elini tutan Siluet başını usulca salladı.

"Hayır, Jongin ben Shixun."

Jongin yüzündeki ve gözlerindeki hayal kırıklığını gizleyememişti. Nasıl gizleyebilirdi ki? Sehun'u en son gördüğünde tüm dünyanın başına yıkıldığından ve paramparça olduğundan emindi.

"O...O nerede?"

Fakat Shixun sorusunu cevaplayamadan eli kanına gitmişti. İçindeki boşluğun sebebini anlamaya çalışıyordu. Korkuyla Shixun'un yüzüne bakınca, Shixun müdahale etmesi gerektiğini anlamıştı.

"Sakin ol Jongin... Vücudun aşırı stresi kaldıramadığı için iki gün önce sezaryen ile ikiz erkek bebek doğurarak erken doğum yaptın. Bebekler iyi fakat bir süre daha kuvözde kalmaları gerekiyor. En azından gelişim haftalarını tamamlayana kadar."

Jongin'in aklı karışmıştı. Aklındaki kayıp parçaları birleştirdiğinde iki gün boyunca bilinçsizce uyuduğunu anladı. Üstelik doğum yapmıştı. Peki, Sehun? Sevdiği adama ne olmuştu?

"Sehun? O...?"

Cümlesini bitirmesine engel olan şey Shixun'un da gözlerinin anında dolmasıydı. O an Jongin kalbinin atmayı bıraktığına emindi. Eğer ona kötü bir şey olduysa, duymak istemiyordu.

"Eğer, ona kötü bir şey olduysa da söyleme Shixun. Çünkü ben bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum."

Shixun gözünden akan bir damla yaşa inat gülümsedi ve başını olumsuz bir biçimde salladı.

"O iyi... Sadece şu an yoğun bakımda ve daha uyanmadı. 6 saat süren çok zorlu bir ameliyat geçirdi. Şimdilik doktorlar durumunun stabil olduğunu ve ameliyat ile ilgili herhangi bir komplikasyon oluşmadığını söylediler. Yine de uyanana kadar yoğun bakımda kalması gerektiği konusunda doktorları hem fikirler. Bu yüzden Hyung'un uyanmasını bekliyoruz."

Jongin duyduklarına rağmen endişesinden kurtulamamıştı. Ya Sehun başaramaz ve ailesine geri dönemezse diye düşünmekten, içindeki karamsar parça kalbini ezip nefes almasına engel oluyordu...

Jongin, Shixun'un da solgun ve bitkin göründüğünü fark etmişti. İster istemez aklı Lu Han'a gitti.

"Lu Han? O onu eve döndüğümüz akşam görmedim. O iyi değil mi?"

Shixun odada bulunduğu süre içerisinde ilk defa Jongin'e gülümsedi. Derince içini çekip başını salladı.

"Evet, çok iyi birkaç kaburga kırığı dışında bir şeyi yok. O da hemen yan odada kalıyor."

Jongin onun adına sevinmişti. Hiç değilse biri sevdiğinin iyi olduğunu biliyordu.

Shixun, Jongin'in ellerini karnından çekmediğini fark etmişti. Muhtemelen içinde bulunduğu durum ona garip geliyordu.