15.Bölüm

3.6K 291 72
                                    



"S-Sehun?"

Shixun, Jongin'in fısıltı dolu sesini duyup yavaşça uyanırken, belki de ilk defa uyanmaktan nefret edecekti. Yatakta Jongin'in hemen yanında usulca doğrulduğunda bile, bulunduğu durumun vahametini henüz kavrayamamıştı.

Sehun onun uyandığını görünce tepkisinde en ufak bir değişme olmadan bakışlarını ona yöneltti. Kalbinin kırılmadığını söylerse öncelikle kendisine karşı dürüst olmayacağını biliyordu.

Bir yanda kardeşi bir yanda ise daha çok yeni etkisine girdiği ve hoşlanmaya başladığı adam duruyordu. Ne düşünmesi, ne yapması gerektiğini gerçekten bilmiyordu.

Flashback...

Üzerinde çalıştıkları iş yüzünden Lu Han ile birlikte eve geç dönmüşlerdi.

Salonun ortasındaki sehpanın üstündeki şişeleri görmek, ikisi içinde tuhaf bir durumdu. Ama asıl tuhaf olan şey merdivenlerin ilk basamağından başlayarak çıkartılmış kıyafetleri görmek olmuştu.

Lu Han'ın nefesini tuttuğunu görüp, kalbinin deli gibi atmasıyla, ister istemez içine bir şüphe tohumu düşmüştü. Kıyafetler ikisine aitti ve Jongin'in odasına kadar belirsiz bir iz oluşturmuştu.

Kıyafetlerin üzerinden geçerek önde Sehun, arkasında Lu Han birlikte yukarı çıktılar. Sehun, Jongin'in odasının önüne gelip derin bir nefes aldı. Aklına gelen şüphenin gerçek olmaması için bir kanıta ihtiyacı olduğunu da biliyordu.

Gözlerini kapatıp açtı, ardından tekrar derin bir nefes aldı.

Kapıyı açıp da yatakta birbirinden ayrı, fakat çıplak bir biçimde yatanları görünce, yüreğine kocaman bir şey oturdu. Boğazı düğümlendi.

Birçok tehlikenin üstesinden gelen, her olayı soğukkanlılıkla karşılayan Oh Sehun, karşısındaki manzara yüzünden hayatında ilk defa nutkunun tutulduğunu hissediyordu. Belli belirsiz göz ucuyla hemen yanında duran Lu Han'a baktı.

Gözlerinin dolduğunu ona tamamen bakmasa bile görmüştü. Lu Han derin bir nefes alarak odadan çıkıp da, onu bu bitmek bilmeyecek bir işkenceymiş gibi karşılayan manzarayla yalnız bırakırken, hâlâ ne yapacağını bilmez bir haldeydi.

Aldığı her nefes ciğerlerini yakıyordu. Bir karara varması gerektiğini hissetti. Bundan her ne kadar nefret etse de, bunu yapmak zorundaymış gibi hissediyordu. İçindeki öfke ve kırgınlık dolu ateşi söndürmenin başka yolu olmadığını düşünüyordu.

Yavaşça yürüyüp hemen yatağın yanında, camın kenarında duran tekli koltuğa oturdu. Nasılsa sabaha kadar düşünmek için bolca vakti vardı.

Flashback End...

Shixun'un bulunduğu durumu idrak etmesi birkaç dakikasını aldı. Ardından önce Sehun'a, sonra da Jongin'e baktı. Sehun ile tekrar bakışları buluştuğunda gözlerindeki hayal kırıklığını görmek Shixun'u derinden sarsmıştı.

Şimdiye kadar Shixun ne yaparsa yapsın tolerans gösteren Sehun, ona şimdi hiç olmadığı kadar hayal kırıklığına uğramış bir şekilde bakıyordu. Gözlerinin dolmasına engel olamadı.

Geceden aklında kalan tek şey, en son içki için Jongin'e devam etmeleri konusunda ki ısrarıydı. Ne olmuştu da çıplak bir halde aynı yatakta yatıyorlardı? Hiçbir fikri yoktu.

Kardeşine böyle bir şeyi yapabilecek en son insan bile değildi o. Shixun yüreğinin sıkıştığını hissetti.

"S-Sehun... B-Ben... Neler olduğunu inan hatırlamıyorum. B-Biz sadece içiyorduk."

TWINSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin