TWINS

16.Bölüm

Jongin duyduğunu idrak etmekte gerçekten de çok zorlanıyordu. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi ki? En son birlikte olduğu kişi... Gözleri aklına gelen isimle kocaman açılmıştı. En son birlikte olduğu kişi Oh Sehun'dan başkası değildi.

Sehun'un evinden ayrıldığından beri de hiç kimseyle ilgilenmemişti. Nasıl ilgilenebilirdi ki? Aklı ve ruhu tamamen onunla işgal edilmiş iken, nasıl olur da başkasıyla birlikte olmayı düşünebilirdi?

Elini istemsizce kanının üzerine koydu. Oh Sehun'u tanıyana kadar kimseye âşık olmamış Kim Jongin, şimdi de ondan bebeğinin olacağını öğreniyordu. Sehun hayatını altını üstüne getirmiş olsa da bunu kendisi istemişti.

Ona kızamıyordu. Bir bebek fikri her ne kadar tüylerini ürpertse de, Sehun'a benzeyen bir bebeğin düşüncesi kanının karıncalanmasına neden olmuştu.

Doktor ona gerekli talimatları ve alacağı vitamin takviyeleri hakkında bir reçete yazıp verirken bile aklı tam olarak başında değildi.

Chanyeol ile odada yalnız kaldıklarında ona ne demesi gerektiğini kestiremedi.

Kendisine olan ilgisinin hâlâ devam ettiğini bu şekilde öğrenmek yıkıcıydı. Onun üzülmesini istemiyordu. Ama bunun içinde yapabileceği bir şey de yoktu.

"Chanyeol ben... Ne demeliyim bilmiyorum."

Chanyeol'ün gözlerindeki acı dolu bakış azalmak yerine artmıştı. Bariz bir hayal kırıklığı taşıyordu. Jongin bunun için gerçekten de üzgündü.

"Ondan mı? Bebek ondan mı?"

Jongin onunn kimi kast ettiğini elbette ki anlamıştı. Fakat bir şey söyleyip adını anarak tekrar kötü hissetmekten ise, başını olumlu bir şekilde salladı.

"Neden bir şey söylemedin? Onunla birlikte olduğuna dair neden bir açıklama yapmadın?"

Jongin onun bu durum için kendisine kızmadığını biliyordu. Kızdığı onu başkasıyla birlikte yakıştıramamasıydı. Bu Oh Sehun bile olsa değişmezdi. Chanyeol'ün bebeğin babası olmayı dilediğini biliyordu.

"Üzgünüm Chanyeol, seni hayal kırıklığına uğrattığımın farkındayım, fakat ona hissettiğim şeyleri çözmek zamanımı aldı. Sonrasında da bazı şeylerin önüne geçemedim. Sana söyleyemezdim çünkü çalıştığımız davayı etkilemek istemedim."

Chanyeol derin bir nefes alarak yatağın kenarına oturdu. Jongin'in boştaki elini ellerinin arasına alıp gözlerinin içine baktı.

"Onu seviyor musun?"

Jongin acı bir şekilde tebessüm ettiğinde aslında Chanyeol cevabını almıştı.

"Ne fark eder?"

"Peki, hâmile olduğunu ona söyleyecek misin?"

Jongin omuzlarını silkti. Kendisini gerçekten ilk defa o an çaresiz hissetti. Bilmiyordu... Sehun'a bunu söylerse nasıl bir tepki vereceğinden emin değildi.

Evden ayrıldıktan sonra olanlardan bihaberdi. Lu Han ile Shixun'un arasının düzelip düzelmediğini ya da Sehun'un kendisinin masum olduğunu, aralarında bir şey geçmediğini anlayıp anlamadığı öğrenemeyecek kadar uzak kalmıştı ona.

"Bu neyi değiştirecek Channie? Bazı şeyleri onun gözünde değiştiremem. Değiştirsem bile beni kabul eder mi emin değilim. Tek bildiğim bu bebeğin hayatımı tamamen değiştireceği."

"Ama onun da bunu bilmeye hakkı yok mu sence Kai? Onu doğurup doğurmamaya karar verecek olan sensin, fakat doğuracaksan bile bunu diğer babaya da söylemen gerekmez mi? Daha sonra söylemediğin için pişmanlık hissetmeni istemiyorum."