Melis,dört bölümdür birlikte olan sahneleri dışında Recep'le köşe kapmaca oynuyordu adeta.Üçüncü bölümdeki Aybike Berk'e bakarken onun "arkama bakmadan kaçarım" repliği ve dördüncü bölüm için daha yeni çektikleri Aybike'nin günlüğüne "Berk'i daha çok beğeniyorum" yazması Melis'in içine kurt düşürmüştü.
Bu çocukla partner olma ihtimaline iki gün öncesine kadar havalara uçardı ama şimdi bunu kendine dert etmişti.Set görevlisinin gelip karavanlardaki isimleri söktüğünü gören Recep hemen karavandan çıktı ve yeni asılan isimleri şaşkınlıkla izledi.Recep Usta-Melis Minkari...
Bu karavanda dört bölümdür Onur'la birlikteydi ama şimdi sadece ikisine ayrılmıştı.Recep buna ister istemez heyecanlanmıştı ama Melis'in hoşuna gitmeyeceğine emindi.
Biraz sonra dışardan gelen Melis'in sesini duydu.Yanındakilere onunla aynı karavanda olmak istemediği konusunda sitem ediyordu.Recep hemen dışarı çıkıp yanına gitti.Etraftakilerden onları yalnız bırakmalarını rica etti.
"Melis biliyorum seni çok sinirlendirdim o gün.Ama yemin ederim bu kadar kızacağını bilsem böyle bir şey yapmazdım.Seni üzmezdim.Hem içerdekinin sen olduğunu bile bilmiyordum.Tekrar çok ama çok özür dilerim."
Melis bu konuşmaya sessiz kalmıştı.
Recep devam etti.
"Biz iş arkadaşıyız.Böyle küslükler olunca ikimizin de potansiyeline zarar verir bu.Yaptığımız işten keyif almayız.Sete gelmek istemeyiz ayaklarımız geri geri gider.Ben seninle çalıştığım için kosarak gelmek istiyorum sete.
Ne kadar özür dilememi istiyorsan dileyeyim.Ama bu duruma bir son ver artık.Bak karavan arkadaşı da olmuşuz şimdi.Günümüzün yarısından fazlası birlikte geçecek.Böyle hayat sana zehir olmayacak mı?Biraz da olsa sevmeye çalışsan beni?Belli ki partner de olacağız.Birlikte sahnelerimize çalışırız.Belki televizyonun en sevilen çiftlerinden biri oluruz.Hadi lütfen.."
Recep söyleyeceğini söylemişti.Melis'in içinde bu çocukla güzel bir dostluk kuracaklarına dair ısıklar yanmıştı o konuştukça.Belli ki gerçekten pişmandı Recep."Bir daha sakın böyle salakça şakalar yapmaya kalkmayacaksın ama tamam mı?"
"Kabul!"dedi ağzı kulaklarında.
"Peki o zaman"deyip ilk gün tokalaşmadığı elini Receb'e doğru uzattı Melis.
Recep istekle tuttu kızın elini gözlerini ondan ayırmadan."Eşyalarını taşımana yardım edeyim."
"Ne eşyası?"
"Karavanımıza..."
"He evet olur teşekkür ederim."
Onur eşyalarını aldıktan sonra Melis yerleşmişti.Çocukla burda çalışacakları sahneleri düşündükçe heyecanlanıyordu.Recep'le partner olma fikri kalbinin yerinden çıkacak gibi atmasına sebep oluyordu.
Melis yerleştikten sonra Recep karavana elinde kahvelerle girmişti.
"Al bakalım yorulduk.İyi gelir.""Ben kahve sevmem ki."
"Bunu seveceksin ama.Birlikte seveceğiz.Daha ne kahveler içeceğiz burda seninle.Hadi iç soğumadan!"
Melis yüzünü buruşturarak kahveden bir yudum aldı.Yüzündeki o isteksiz ifade bir anda yumuşadı.
"Nasıl?"dedi Recep heyecanla."Ç-çok güzel.."
"İşte bu.Bunu sana özel yaptırdım yumuşak içimli.Böyle seveceğini tahmin ettim."
Melis çocuğun bu jesti karşısında adeta erimişti."Teşekkür ederim,beni bu kadar çabuk tanımış olamazsın ama."
"Evet henüz değil ama tanımak istiyorum..."
Melis konuyu değiştirmek istedi.
"Saçların böyle de çok güzel olmuş."
Konuyu değiştirme isteği pek başarılı olmamıştı Melis'in."Böyle "de" mi?"Sen beni nerden tanıyordun?"
"Ş-şahsiyet.. Çok güzel diziydi.Çok başarılıydın."
"Ya evet gurur duyduğum bir işti."
Melis "Şahsiyet"ten konuşurlarken ekran görüntüsü aldığı bir sahneyi telefonundan açıp Receb'e gösterdi.
"Çekim açısı ve ışık çok iyiydi"derken elinde duran telefona eli değince setin ilk günü ekran görüntüsünü aldığı Receb'in fotoğrafı açıldı.Recep şaşkınlıkla fotoğrafa ve sonra da kıza baktı.