Evi toparlıyordum çünkü Aras ve arkadaşları evime geleceklerdi. Hayır benim ileri zekalı kafam sen ne diye evine çağırırsın ki! Birde onlar ne anlar temizlikten!
Badana yapacaklar Nehir temizlik değil!
Ne fark eder?
Yine sen bilirsin ama sonra boyum neden yetişmiyor diye yarım bırakıp birdaha eline almazsan boya orada kalır bu seferde çıkmıyor diye söylenirsin! Sonra evden taşınıp üstüne ev sahibine kat ve kat para vermen gerekir!
Bana ne?! Duvar tutmuyor beni ilgilendirmez. Biraz kısa yapsalarmış benim hatam mı?!
Koltukları kenara itip boyayacağımız duvarların altına poşet serdim.
Masayı yanıma yaklaştırıp boya kovalarını ve fırçalarını koydum.
Ve zil çaldı!
"Lan bu kim!Nehir kapıda biri var ve beni yiyecek gibi bakıyor!"
"Kızım açsana kapıyı korkuyorum!!"
"Nehir!!"
Koşarak kapıya doğru gidip kapıyı açmam ile Kerem'in üstüme yapışıp yere düşmemiz ve elinde getirdiği tostların yere düşmesi bir oldu.
"Geri zekalı!"
"Tostlarım gitti!!!"
Kerem üstümden kalkmaya çalışırken ayağı kayıp tekrar üstüme kapaklanması çokta zaman almadı!
"Oğlum kaburgamı kırdın! Yeter!"
O sırada bizim bu halimize gülen Yusuf denilen çocukta kapıda bekliyordu.
"Gerçekten hoşgeldin deme biçiminiz harikaymış tekrarlayalım"
Bu sefer hele şükür Kerem'in üstümden kalkmasıyla arkalarından kapıyı kapattım.
"Bu geri zekalı salak arkadaşın üstüme iki kere düşmeseydi daha güzel bir hoşgeldiniz olabilirdi! Belimi hissetmiyorum galiba!"
"Ya Nehir özür dilerim! Ama çok kayganmış yerler ben ne yapabilirim ki!"
Ve tekrar zilin çalmasıyla Yusuf elini kaldırıp işaret yaptı.
"Siz ikimizde durun şurada üçüncü bir saçmalık olmasın" deyip kapıya doğru gitti.
Sanki benim suçum!
Tostlarda gitti!
Tek derdin bu olsun Nehir!
"Hoşgeldin Aras"
Yusuf'un konuşmasıyla yerdeki tostlarda efkar ile bakmayı kesip o tarafa döndüm.
"Pekte hoşbuldum gibi değil sanki?!"
"Kerem ve Nehir'den mi bahsediyorsun? Boşver gelir gelmez olay"
Koşturarak kapıya gidip;
"Aras valla ilk o yaptı benim suçum yok!"
"Ya ne alaka!! Aras ilk Nehir yaptı kapıda bir canavar vardı!"
"O canavar değil bir kere!"
"Beni yiyecekti! Ölebilirdim!!"
"Karşı komşunun kedisi Pakize o! Seni nasıl yiyebilir!"
"Aras valla yiyecekti!"
"Sen benim üstüme düştün benim suçum değil!"
"Yoo sen açtın kapıyı!"
"Aç diyordun!!"
"SUSUN BE!"
Yusuf'un bağırmasıyla Kerem ve ben ona bakmaya başladık
"Yusuf ilk o yaptı gördün!"
"Ya hayır!!!"
"Nehir Kerem saçmalamayı kesinde şu işleri halledelim!"
"Siz nasıl izin aldınız karakoldan?"
"Aras'ın izin günü zaten,bizde sana yardıma geleceğimizi söyleyip izin aldık"
"Aaa canım arkadaşlarım benim!"
Yusuf boya kaplarını açıp içine su döktü ve karıştırmaya başladı.
Kerem koltuğa oturmuş tostunu yiyor,Yusuf boya fırçası ile kenarları boyuyor,Aras duvarın tamamını boyamak için çaba sarf ediyordu.
Sen ne yapıyordun acaba Nehir?!
Ben?
Kerem ile Superman veya batman çizgi filmi izlemek için tartışıyordum.
"Nehir şuraya gelip yardım mı etsen? Hani ev sahibisin ya?!"
"Ama eve yardıma gelen misafirim pinekliyor!"
"Öyle yapacağını biliyordun Nehir!"
"Offf ama.."
"Aması yok al fırçayı şu kenarları boya"
Yusuf'un elinden fırçayı alıp boya kabına batırdım. Sonra birdaha batırdım ve birdaha ve birdaha... Yeterli olabileceğini düşünüp ayağa kalktım.
"Aras çok iyi gidiyorsun! Umarım bende böyle yapabilirim!" Demem ile yüzünü bana dönünce fırçam ile yüzünü boyamaya başladım.
"NEHİR! Kızım salak mısın?!!!"
Gözlerini açmasıyla artık şeftali gibi görünüyordu!!!
Yusuf'un eline ıslak mendil vermesiyle yüzündeki boyaların bir kısmı çıkmıştı. Keşke kurusaydı!
"Nehir gel buraya!"
Tuvalete doğru koşmaya başladığımda Aras peşimden geliyor ve sadece kaçma diye bağırıyordu.
"Kızım dursana!"
"Ya Aras valla özür dilerim birdaha yapmaya-" sözümü bitirmeden tuvalet kapısını kapatmama kalmadan kapıyı tutup beni duvar ile arasına aldı.
"Ya!! Ama bu haksızlık!"
"Neymiş haksızlık acaba? Senin memnuniyetsiz olduğun şeyler mi?!"
"Evet! Ya çıkta gideyim!"
"Aaa daha karpuz kesecektik nereye Nehirciğim?!"
"Karpuz kesmeye işte bıçak getirip karpuz bıçağı ile bir adet karşımda duran karpuzu doğrayacağım!"
"Sen? Bu yaptığından sonra hala konuşabiliyor musun?!" Deyip daha da yaklaştı.
"Ya tamam özür dilerim Aras!!"
Yanağındaki boyayı alıp burnuma ve yanaklarıma sürmesiyle şok içinde ona bakıyordum.
"Ödeştik küçük hanım" deyip tuvaletten çıktı.
Aynaya bakmam ile yuzume kalp şeklinde bir burun ve yanaklarıma kedi bıyıkları çizdiğini fark etmem ile salona girmem zaman bile almadı.
"Islak mendil nerde?"
Yusuf'un bana uzatıp gülmesiyle ona göz devirdim.
"Kızım bu ne?! Kendini orangutan falan mı yapamaya çalıştın?!" Kerem'in deyip gülmesiyle evde daha da büyük bir gürültü oluştu!
"Ya gülmesenize!!"
Yanaklarımdaki ve burnundaki boyayı silmem bitince duvarları bitirdiklerini fark ettim.
"Eee siz bitirmişsiniz?!"
"Evet yarın gelip bir kat daha geçeriz sonra geri kalan yerleri hallederiz Nehir olur mu?"
"Peki. Tekrardan teşekkür ederim"
Kerem'in kapıya yönelmesiyle gideceklerini anlayıp yolcu etmek için bende kapıya doğru yöneldim.
"Görüşürüz Minik Kedi"
"Sensin kedi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polis Karakolu| Texting
RomanceSiz: Ya benim eve bir paket donut yollar mısınız?! Siz: Dün eve aldım tadını beğenmedim değiştirmek istiyorum PolisKarakolu: Burası bir pastane değil Siz: Yani? PolisKarakolu: Yanisi pastanede isteyebilirsiniz? Ayrıca yediğiniz ürünü değiştirmeniz...