Polis Karakolu| Texting

41

Aras önden ilerlerken Enes ve ben onu takip ediyorduk,ta ki Enes bavulları taşırken düşürene kadar!

"Oğlum dedim sana hepsini taşıyamazsın diye!"

"Hepiniz malsınız. Ben niye sizinle aynı ortamdaysam?!" Diye söylenen Pamir'i görmezden gelerek Enes'in düştüğü yere gittim

"İyi misin?"

"Sence iyi mi görünüyorum?"

"Evet?" Deyince Enes göz devirip ayağa kalktı. Aras bavullardan birini almıştı ve Enes artık üç bavul taşıyordu.

"Pamir gelsene yardım et!"

"Benim ellerimi inciteceğimi falan mı düşünüyorsun? Aras'a ver" deyip telefonuna geri döndü.

"Sınırları aşma Yaman"

"Sınır mı kaldı amına koyim kimin eli kimin cebinde belli değil!" Demesiyle Aras bileti verecekken Pamir'e garip bakışlar attı.

Kesin aşık oldu. Biliyordum! Gay bunlar kızım!

İç sesime göz devirdiğim sırada Enes yine bavulların üstüne düşecekti ki Pamir kapşonlusundan tuttu.

"Bunu kim polis yaptı cidden? Ayrıca Osman Amca bunu niye yanımıza verdi hala anlamış değilim"

"Yaman sus yoksa o çeneni kapattıracağım!" Deyip,Pamir ve Enes'in ortasında kalan beni kolumdan çekince bir anda düşecek gibi olmuştum.

"Napıyorsun? Düşüyordum!"

"Düşecek olsan tutardım Nehir abartma!"

Enes,"Lan zaten şu iki hafta boyunca didişen sevgililer gibiydiniz bari giderken yapmayında huzurla döneyim!"diyince Aras gözlerini devirdi.

Bu benim hareketim!

"Köh köh!"

"Nehir tam olarak ne yapıyorsun?"

"Gülerek uyarı veriyorum"

Aras sabır dilercesine gözlerini yumduğunda uçağa varmıştık bile.

Evim evim güzel evim!

Uçağa bindiğimizde kısa bir yolculuktan sonra evde olacaktık

Pamir karşıma oturdu ve Enes'te onun yanına.

"Yemek yiyelim bence" diyen Pamir'e baktığımda o da Aras'a bakıyordu.

"Sabah kahvaltısında iki omlet,üc tost,iki yumurta ve dört bardak çay içen sen mi acıktın Yaman?!"

Enes içtiği suyu ağzından fışkırtıyordu ki son anda elini ağzına götürdü.

"Ne ara yedin onları?"

"Size ne? Acıktım,param var ve yerim. Boşuna mı zengin oldum salaklar' diye söylenen Pamir gelen hostesten yiyecek birşeyler alıp sustu.

"Bey efendi telefonunuzu kapatabilir misiniz?! Bunun uyarısını yapmıştık!" Diyen hostes kaşlarını çatmıştı. Pamir'e hitaben söylediği şeyi Enes alınmış olacak ki telefonunu kaldırdı.

"Boşuna mı zengin oldum ben?!"

"Bey efendi zenginlikle alakası yok uçakta telefona bakılmaz"

Kadın bunu dediğinde önceki yolculuğumuzda resmen uçaktan inene kadar telefona baktığımız aklıma gelmişti. Aynı şey Enes'inde aklına gelmiş olacak ki bana bakıp sırıtıyordu.

Ne bakıyon mal diye el kol hareketi yaptığımda o da karşılık olarak kapak işareti yapıp ben sana dedim geri zekalıya benzeyen bir cümle kurdu.