35

7.6K 443 49
                                    

Arkamdan Aras'ın gelmesiyle o da masaya oturmuştu.

"Her neyse burada da konuşabilirim" demesiyle kafamı yemekten kaldırıp ona baktım.

"Konuşma istemiyorum"

"Kızım anlamıyor musun?! Sevgilim falan yok!" Demesiyle masadaki elini yumruk yapmıştı.

"Rusya'da veya başka bir yerde sevgilim yok! Anladın mı?!"

"Bana ne?"

Alay edercesine başını geriye doğru atıp gülmeye başladı.

"Pamir'in birinle iş yaptığını düşünüyorum bu sebeple şu sevgilim muhabbetini onayladım! Anladın mı!"

"Bize oyun oynadığını düşünüyorum bu yüzden de birnevi yalan söyledim! Asıl ben anlamıyorum senin bu saçma tepkini!"

"Bana ne?"

"Nehir zorsun!"

"Umrumda değil"

"Peki o halde sus artık" deyip yemeğine dönmesiyle bende yemeğimi yemeye başladım.

İlk konuşan Enes olmuştu.

"Nasıl yani Pamir başkasına mı çalışıyor?" Demesiyle Aras makarnasını ağzına götürüyordu.

"Evet" deyip tekrar yemeye başladı.

"Osman Ilgın'ın hata yapacağını sanmıyorum. Bence bilinçli yapılmış"

"Enes,anlayabiliyorum merak ediyorsun lakin ben ihtimalleri düşünüp planladım. Osman Ilgın, Pamir Yaman'ın kiminle görüştüğünü bulmamız içinde göndermiş olabilir" deyip tabağını tezgaha bıraktı.

"Yemeğini bitir Enes. Daha sonra birkaç yere uğrayacağız"

"Ama ben?"

"Evde zaten adamlar var Nehir birşey olmaz"

"Sıkılırım ki ben"

"Bana ne?"

"Pekala içeri bir koruma alırım ve bütün gün senin dedikodunu yaparım bu güzel olacak!" Deyip tabağımı bende tezgaha bıraktım.

"Sen bilirsin" deyip evden çıktılar.

Ben dışlandım şu anda!

---

"Malesef Ahmet'çiğim beni hiç önemsemiyorlar! Bende insanım ama değil mi!?" Demem ile konuştuğum kişi kafasını salladı.

"Bu arada sizin adınız neydi? Ben konuştuğumuz zamandan beri Ahmet diyorum ama?"

"İsmim Şevket,Nehir hanım."

"Çokta takılma Ahmet'çiğim sonuçta herkes hata yapar"

"Anlattığınız kişide hata yapmış fakat ona demiyorsunuz?"

"Ahmet valla ayıp oluyor biz seninle dosttuk! Kahpe çıktın!"

"Pardon Nehir Hanım"

"Her neyse işte Aras Beyler beni balkona kilitlemişti iki sene önceki yazda bende bir türlü intikam alamadım"

"Ha birda Yusuf diye bir çocuk var. Melek Teyze anlatmıştı kendi adını söyleyemiyormuş. Yuşufi diyor çocuk kendine! Yuşufi!"

"Kerem'de kendine Kremalı Çikolatalı Süt diyor gerçi ama... Her neyse"

"Enes'ide pek sevemedim. İki gün sonra beni satarsa valla yaşatmam onu bil istedim"

"Sonra Aras Bey geçen gün bana neden onu dinlemiyormuşum, Neden kendi bildiğimi yapıyormuşum diye kızdı!"

"Ahmet'çiğim isim çok zor benim bunlarla! Ayrıca bu evde niye yemek yapan biri yok?"

"Ayrıca Aras ne hali varsa görsün ben sıkıldım diyorum! Dinleyen yokki. Gidicem Barlara içicem sonra unutacağım için kızsada sorun değil!"

"Nehir Hanım bölüyorum fakat Aras Bey arkanızda" diye fısıldadı.

Şok içinde kafamı çevirmem ile Aras kaşlarını çatmış muhtemelen benim söylenmelerimi dinliyordu.

"Sen Barlara git bakalım Nehir Hanım!" deyip koltuğa oturdu.

"Ne zaman gidicem?" Diye sormam ile sabır dilercesine bakmıştı.

"Nehir ciddi olamazsın herhalde!"

"Git dedin ya oğlum!"

"Kızım her dediğimi ciddiye mi alıyorsun!"

"Almayınca ciddi ol diyorsun?!"

"Alıncada abartıyorsun?!"

"ELLERİM KOPTUUU!!" diye bağıran birinin içeri girmesiyle ellerindeki poşetlerde havada uçuşuyordu.

"Enes poşetleri atmasaydın hani!" Dememe kalmadan Enes tekli koltuğa uzanmıştı bile!

"Yoruldum ben! Bu Aras Bey beni yordu! Neymiş Efendim! Nehir elbise giymeyi tercih etmezmiş pantalon ve sweetshirt alacakmışız! Nehir spor ayakkabı severmiş,deftere yazı yazmayı ve çizmeyi sevdiği için değişik defterler alıp motive edecekmişiz! Kitap okumayı seviyormuş diye Nehir Hanımın bu sene artı geçensene sepete eklediği bütün kitapları aldık!"

Demesiyle duyduğum şeylere inanamamış gibi Aras'a baktım.

"Öyle birşey olmadı" deyip saate baktı.

"Olmadı mı?! Ara Bey araba bagajındaki kolilere ve poşetlere ne kılıf bulacaksınız!"

"Ayrıca kollarım koptu resmen!"

"Pekala dinlen o halde Enes! Yeterki şu çeneni kapat!!" Demesiyle Enes koşarak odasına çıktı.

Yazık garibana

"Görüyorsun Ahmet'çiğim hiç dinlemiyorlar!" Deyip kahvemden bir yudum aldım.

"Ahmet'çiğin mi? Başlatma Ahmet'ine Nehir! Adamın adı Şevket!"

"Ahmet"

"Şevket"

"Artık Ahmet itirazın mi var Aras!"

"Peki! Ahmet"

"Aksini iddia eden burada duramaz bile değil mi Ahmet?!" Demem ile Şevket olan Ahmet kafasını salladı.

"Ben odama gidiyorum. Televizyon seyredicem"

"Nehir yeterki git ve ne yapıyorsan yap!"

"Nihir yitirki git vi ni yipiyirsin yip!" Deyip söylenmeye devam ettim. Aynı zamanda odama doğru gidiyordum.

Polis Karakolu| TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin