Demon Slayer, Bnha Oneshot

Hashira

Sütunlar "sıkışmış" olmanıza nasıl tepki verirdi?

giyu

"Sıkıştın mı?" Kıçını sıkıca bir yatağın altına sıkıştırmış halde seni dizlerinin üzerinde bulacağını kesinlikle düşünmemişti. "Evet! Bu o kadar aptalca ki bir şey almaya çalışıyordum ve sıkışıp kaldım!" Yanaklarını ısı kapladı, eteğinin yukarı kıvrıldığını biliyordun. "Sana yardım etmemi ister misin?" Giyu başına ne geldiğinden emin değildi ama o da dizlerinin üzerine çökmüştü. Gözleri, cinsiyetinize yapışan külotlara yapıştırılmıştı. "Evet!" İki elin kalçalarını yukarı kaydırırken gözlerin irileşti.

"G-giyu?" Külotunun kemerinin altından iki parmak geçiyor ve seni tamamen ortaya çıkarmak için onları aşağı çekiyor. "Ne yapıyorsun!?" Kıvrandın, kendini kurtarmaya çalıştın. "Sıkılmıyorsun değil mi?" Sesi boğuktu, gözleri kıçında ve uyluklarında geziniyordu. "Ben...ben..." aldın mı? Bacaklarınızın arasında oluşan yavaş ama sabit zonklamayı inkar edemezdiniz. "d-devam et." Yüzünüzü göremediğine şükrettiniz, yanaklarınızı utanç ve utanç karışımı bir şekilde doldurdu.

Giyu kendisine neyin geldiğinden bile emin değildi ama ısrarcı seğirme can sıkıcı olmaya başlamıştı. Çevik parmakları kemer tokasını ve pantolonunu bir arada tutan küçük düğmeyi çözdü. "Keşke bunu görebilsen..." diye mırıldandı kendi kendine senden daha çok. Yine de duydun, sıkıştığın yerden çıkmak için daha çok çabaladın. "Bana yardım et ki görebileyim." diye sızlandın, yanağını yere bastırdın. "Sonra...sonra..." bahşişini kıvrımlarının arasında gezdirirken yatıştırdı.

"Oh kahretsin..." başı girişinize yaklaşırken sızlandınız, klitorisine geri dönmeden önce hafifçe bastırdı. "Yeterince ıslanmıyorsun..." Bu noktada, uyarılmanı yaydığı için parlıyordun. "Giyu..." seni duyamadı ama kıçının hafifçe kıpırdaması mesajı gönderdi. "Seni incitmek istemiyorum..." Kalçalarını daha fazla kıpırdattın, bir an önce bitmesini istediğinden mi, özgür olmak istediğin için mi yoksa gelmek istediğin için mi olduğundan emin değildin.

Giyu yavaşça bastırdı, onun istediği kadar ıslak değildin. Ama onu o kadar hırsla içine çekiyordun ki, şimdilik bunu geçebileceğini düşündü. Dibe vurduğunda başını yatağın alt tarafına çarparak bağırdın. Onu göremeseniz bile... kesinlikle hayal edebilirsiniz. Duvarların onu boğuyor, o kadar sıkıyordu ki her kıvrımını ve damarını seçebiliyordun. Tahmin etmeniz gerekiyorsa, en az yedi veya sekiz inç uzunluğundaydı.

Yavaşça kalçalarını hareket ettirmeye başladı, altına sıkıştığın yatak öne doğru sürünmeye başladı. Et tokatlayan etin sesi küçük odada yankılanmaya başladı. "Oh...oh..." Dudaklarından dökülen iniltilere ve iniltilere engel olamadın, sessizce küçük alanın onları içermesi için dua ediyordun. Giyu senin için onları koruyordu, kendi iniltileri seninkini kolayca bastırıyordu. "Sen-bunu sen planladın...değil mi?" Gözleri senin içinde kaybolduğu yere yapıştırılmıştı.

"Siktir... ahh..." sen ıslandıkça sızlandı, etrafını nefis bir şekilde sıktı. "O kadar mükemmel ki... ve çok acayip..." gülmeye başladı, ezici zevk gözlerini yaşlarla iyileştirdi. "Giyu..." diye mırıldandın, yapı dayanılamayacak kadar fazla hale geldi, ama yine de uçurumdan aşağı düşmedin. "Bahse girerim... ha... sıkışmış bile değilsindir." Sırf amacını kanıtlamak için derine gömdü, uzun parmakları kıvrımlarınızı ayırmak için aşağı uzandı.

"Ey!" Klitinizde hızlı daireler çizmeye başladığında zıpladınız. "Böyle bir karışıklık da yapıyor..." horozunun tabanında kremsi bir halka oluşuyordu, tek başına görüntüsü onu boşalmakla tehdit ediyordu. "Giyu!!" Sanki hatırladığın tek kelime buydu. Yüksek bir çığlıkla geldin, şüphesiz duvarlarda yankılandı. Giyu neredeyse seninle birlikte geliyordu, duvarların o kadar sert bir şekilde sıkılmıştı ki zar zor hareket edebiliyordu. "Kutsal..." diye inledi, siz bitirene kadar beklemeye çalışmak için hafifçe öne eğildi.