Hızla Kağan 'a dönüp konuştum.
"Hı hı iyiyim sorun yok " hemen kafamı eğip mesaj yazmaya başladım
Asya: Az kalsın su boğazımda kalıyordu.
Asya:
Asya : başka Oğuz mu varOğuz : olmasın zaten. Başka Oğuzlar ne gerek var aaa. Günah günah
Asya
Telefona kafam gömülü uğraşırken babamın sorusu dikkatimi çekti ve kafamı kaldırmama neden oldu soru Kağan'a yönelikti.
"Eee Kağan okul nasıl gidiyor?"
Ağzındaki lokmayı yutup konuşmaya başladı
" Şuanlik iyi gibi. Tıp okuyorum 2. Sınıfım. Yurt dışındaydım. Üniversitemiz 6 aylığına yurt dışına göndermişti bir hafta önce geldim. "Demek tıp okuyordu. Çocuk resmen hayata bir sıfır önde başlamış. Zeki , gamzeli, uzun , dil biliyor , tıpçı , yakışıklı vazgeçtim bir sürü sıfırı önde bırakıp başlamış.
Çok dikkatli bakma Asya diyerek kendimi uyardım ve tabağıma bakmaya başladım. Bir yandan da düşünüyordum. Zeki çocukmuş. Asya senin Oğuz'un var. Kağan da yakışıklı çocukmuş. Neyse Allah sahibine bağışlasın diyerek iç sesimi susturdum.
Bir süre sonra annemin seslenmesi ile daldığım yerden çıktım.
" Asya birazdan bizlere orta şekerli kahve yapın kızım "
" Tamam anne" diyip yerimden kalktım ve benle birlikte Selin ve Emre de kalktı. Emre'ye Kağan ile kalmasını söyledik ve hızla Selin ile eşyaları mutfağa taşıdık. Tabi taşırken Kağan' ın annesi ve ve annem de bize yardım etti. Aslında gidin oturun dedik ama taşıma kısmına yardım ettiler.
Son bulaşığı da makineye koyduktan sonra Selin'e döndüm
"Kanka kahve fincanlarını çıkarır mısın? Ben de kahveyi ayarlayım "
Kahveyi elime aldım. Ve sayarak koymaya başladım. Üç kişi onlar iki kişi babamlar.
" Kanka içiyor musun? "
"Yok kanka şimdi içmeyecem"
Tamam diyip Emre için de kahve ekledim şekeri de koyduktan sonra karıştırıp ocağa yerleştirdim. Yavaş yavaş karıştırırken telefonuma mesaj geldi
Oğuz: eee ne yapıyorsun ??
Asya : kahve
Oğuz yazıyor...
Oğuz: Elinden tuzlu kahve içmek nasip olur mu be var bir hayalimiz :))
Mesaja sırıtıp taşmak üzere olan kahvelerin köpüğünü hızla aldım
Kahveleri doldururken sırıtarak doldurmaya başladım.
Selin bana seslendi " pist la sen niye sırıtıyorsun Habeş maymunu gibi " diyip dediği şeye güldü
"Hiçç" diyip geçiştirmeye çalıştım. Fakat israr etti
"Ney hadi ya ?"
"Hiç aklıma şey geldi. Tuzlu kahve şeyi"
Selin sırıtmaya başladı. "Ohaa çok mantıklı hadi yapak "
Sabır çekip Selin'e döndüm. Ve derin nefes alıp konuştum " kime yapacaz kanka Mustafa hocaya mı? Te Allah'ım"
Selin hızla yanımdan tuzlugu alıp kahve fincanlarına yöneldi " tabike hayır salak. Aslında oğluna yapardık ama gerek yok ben Emre'ye yapacam " diyip güldü ve hemen bir kaşık tuz atıp karıştırdı.
" Şimdi kanka bunu sağ senden tarafa koyuyorum. Dikkatlice Emre'ye ver hadi eline sağlık " diyip sırtıma vurdu.
"Selin bak karışır falan gerek yok. Al onu hadi " dedim fakat Selin tepsiyi elime verdi
"hadi soğuyacak "
Gözlerimi devirip tepsiyi elinden aldım. Ve salona girdim.
Hadi bismillah Asya yaparsın. Önce babamlara ve fizikciye götürdüm. Sonra da annemlere geriye iki kahve kaldı. Onları da Emre ile Kağana götürdüm. Kağan kahveye uzandı ve kısacık gülümseyip kahveyi aldı. Bana mı gülümsedi o, ne güzel gamzesi çıktı. Ay bir dakka inşallah doğru kahveyi almıştır diyip içimden geçirdim fakat çok geçdi sanırım
Çünkü Kağan'ın kahveden bir yudum alması ile öksürmesi bir oldu. Arkadan Selin ' in gülme sesi geldi. Fakat sonra hemen kendini toparladı.
Kağan dan kahveyi tam alacaktım ki alıp kahveyi içti ve tepsiye koydu.
Şaşkın gözler ile Kağana baktım. Ve Kağan gülümseyip telefonuna bakmaya başladı sonra ise her şey birden gelişti
Telefonuma ilk olarak mesaj geldi
Oğuz kişisnden bir mesaj
Hemen Emre'nin de kahvesini verip kenara geçtim ve mesajı açtım
Oğuz: hayalimin bu kadar hızlı gerçekleşeceğini bilmiyordum doğrusu :)
Mesajı anlamaya çalışırken Mustafa hocanın sesini duydum
Mustafa hoca Kağan' a dönüp konuştu
" Oğuz oğlum ne bu acele hızla içtin. "
Oğuz mu ?
"Oğuz mu ?"
Tabiki ben içimden söylemiştim. Bu ses Selin'e aitti.
Oğuz pardon Kağan ya da anonim. Şuan kafam çorba olmuştu. Selin'i duyup konuştu
"İki ismim var genelde dışarıda Kağan 'ı kullanıyorum. " Dedi kısa bir an göz göze geldik. Gülümseyip bana göz kırptı ve babasına hemen dönüp konuştu.
" Aklıma geldi de çalışmam gereken bir ders vardı ondan ." Diyip ayağa kalktı. "Müsadenizle"
Bizimkiler ile vedalaştı ve kapıya doğru yöneldi.
O sırada annem bana seslendi " Asya Kağan ' ı geçir kızım "
Kağan yani Oğuz yanımdan geçti ve gülerek kısık sesle benim duyacağım şekilde konuştu
"Geçir bakalım beni tuzlu kahve"
@yakışıklı tıpçı : sevdiğim şeylerden biri de tuzlu kahve
;)Yorumlar kapatılmıştır
Bölüm geç geldi farkındayım. Ama bu aralar zamanım olmuyor :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gamzeli Bey
Jugendliteratur0543*** ama gülmeyi bilmezdim şimdiki kadar 0543*** dünyanın en güzel kızı 0543*** hem kalpsiz 0543*** hem kalp hırsızı 0543*** kalbimi neden bir yıl önce çalıp yerine koymadın be güzelim 0543*** ben de senin kalbini çalsam ödeşir miyiz? &&& As...