25.

911 63 26
                                    

Gece bir türlü uyku tutmadı bir saat uyuduysam iki saat uyanıktım. Böyle böyle sabahı bekledim de denebilir.
Saate baktığımda saat 7ye geliyordu. Ben de hemen yataktan kalktım ve banyoya geçip duş aldım.
Çıktığımda annem kahvaltı hazırlıyordu.

"Ooo hanfendi siz erken kalkar mıydınız?"
" Arkadaşlarım ile buluşacam annee " diyip hızla odaya geçtim ve önce havlu ile saçımın nemini aldım sonra ise saçlarımı taramaya başladım. Direkt kurutunca birbirine dolanıyordu çünkü

Tarama işim bittiğinde banyoya geçip kurutma makinesi alacaktım ki babam çıktı
" Bunu mu arıyorsunuz acaba " diyip güldü.
Ben de elinden almak için uzanmıştım ki güldü ve konuştu

" Aa kızımın saçını ben kurutmak isterim bugün izin varmıdır acaba "

"Yaa baba tabikide diyip koşarak yatağıma oturdum. Babam da gelip fişi takip yanıma oturdu ve saçlarımı kurutmaya başladı.

Kurutma işi bitince de saçlarımı öpüp "hadi şimdi doğru kahvaltıya " dedi ve ayağa kalktı. Ben de kalkınca elini omzuma attı birlikte mutfağa geçtik saat daha dokuza geliyordu. Genelde babam nöbette olmadığı zamanlar bu saatte kahvaltı yapardık hep birlikte.

Masaya geçtiğimizde annem gülerek konuştu

" Benim ikili de geldiğine göre hadi bakalım oturun her şey hazır. " Dedi
Annemle babam sohbet ederek kahvaltısını yaparken ben hızlı hızlı yiyordum. Çünkü 2.30 saatim kalmıştı.

" Kızım ne bu acelen yavaş ye boğazında kalacak "

" .. şey dışarı çıkacaktık da geç kalmamak için baba " dedim ve ayağa kalkıp soğuyan çayımı kafama diktim.

" Ben hazırlanıp çıkarım bir şey olursa ararsınız."

"Tamam kızım"

"Tamam bir tanem dikkat et "

Hızla başımı salladım ve odaya geçtim. Ve maşayı fişe taktım. O olurken de üzerime mavi kot ve mavi çok kısa olmayan krobumu giydim ve beyaz kareli ceketimi de belime bağladım. Maşa ısınmıştı onla da kalın kalın dalgalar yapıp dağıttım maksat doğal dursun. Az rimel ve lipglos sürüp odadan çıktım.

Askıdan çantam ve telefonumu alıp beyaz spor ayakkabılarım ile kapıyı açtım içeriye doğru çıktım ben diye bağırdım ve kapıyı çektim. Ayakkabımı giyerken telefonum çaldı

Kocaman gamzeli bey yazısını görünce gülümsedim ve açtım. " Efendim gamz.. Efendim Oğuz tamam geliyorum " az daha çocuğa efendim gamzelim diyecektim. Ay son anda iyiki fark ettim.

Ayakkabımı giyip hızla merdivenden indim ve bize yakın olan markete iki dakikada yürüdüm.
Marketin önünde siyah arabayı gördüğümde içerisinden eş zamanlı olarak Oğuz indi. Üzerine baktığımda o da benim üzerime baktı ve güldü.

"Sözleşsek bu kadar olurdu. "
O da benim gibi mavi giyinmişti. Şuan çift gibi görünüyorduk.

" Aynen " diyip gülümsedim. Mesajda daha rahattım sanki acaba mesajlaşsak mi yan yanayken de. Diye içimden düşündüm ve saçma bulup vazgeçtim.

Oğuz gülümseyip yanıma geldi ve benden uzun olduğu için doğal olarak tepeden baktı ardından ise " sarılabilir miyim?" Dedi Kafamı aşağı yukarı salladım ve eş zamanlı olarak Oğuz bana sarıldı önce sadece ellerim havada bekeldim neden bekledim bilmiyorum ama sonra sarılmadığım için kendime kızdım ve ardından ben de ona sarıldım. Benim sarılmam ile daha çok beni kenine çekmişti Şuan kafam Oğuz'un tam kalbinin üstündeydi ve kalbi çok hızlı çarpıyordu.

Bir süre sarılı kaldık ardından çok güzel olmuşsun diyip geri çekildi ve beni ön koltuğa yönlendirdi. " Hadi gidelim bakalım " yalan yok biraz daha öyle kalıp kalbini dinlemeyi isterdim fakat şuan ikimzde arabaya biniyorduk

İkimizde arabaya binince kemerlerimizi taktık ve arabayı çalıştırdı. İlk başta sessiz bir kaç dakika geçti konu açmaya karar verdim.

" Okul çok zor mu?"

"Dersler nasıl?"

İkimizde aynı anda konuşmuştuk

" Önce sen ?"

"Önce sen söyle" yine aynı anda konuşunca ister istemez güldük ve Oğuz konuştu

" İlk ben başlayayım o zaman okul normal gidiyor. Aslında yurt dışındaydım yeni geldim dün babam dedi zaten. Sıra sende "

" Derslerim iyi. Yeni sorum o zaman doğum günün ne zaman? "

"1 Ekim ' de 21 olucam sen?"

"2 Ekim de 18 olucam "

" İlimizde aynı ayda hatta neredeyse aynı gün doğmuşuz " Diyip gamzelerini gösterir gibi kocaman güldü.

Şuan o çıkan gamelerine dokunmayı çok istiyordum. Ama tabikide böyle bir şey şimdi yapmayacaktım. Şuan yola bakıyordu ben ise onun yüzüne. Sonra birden bana döndü ve araba durdu.

"Geldik tuzlu kahve hadi inelim" diyip ilk inen o oldu. Lunapark yakındı keşke yürüyerek gelseydik hem el ele tutuşurduk belki yanlışlıkla diye içimden geçirdim ve mutsuzca etrafa bakındım ardından hala arabada oturduğumu fark ettim çünkü Oğuz çoktan inmişti

Hızla çantamı alıp peşinden indim. Benim inmem ile Oğuz kapıyı kitlediyip yanıma geldi ve elini uzattı. Önce uzun parmakları görüş acıma girdi baya zarif ve nasıl desem kemikli eline kısa bir süre baktım sonrasindaysa uzattığı eline elimi bıraktım. Gülümseyip parmaklarını parmaklarima hapsetti
ve

" ellerin ellerimde tamamlandı" diyip göz kırptı beni lunaparka çekiştiridi.

Az önce yanlışlıkla el ele tutuşurduk belki diye yürüyerek gelmememize üzülmüştüm ama şuan el eleydik ve lunaparka el ele girmiştik Kalbim şuan hiç bir alete binmeden depar atmaya başlamıştı bile

Ayyy devamını nasıl yazacam ben nasıl samimi olacaklar hiç bir fikrim yok nolur fikir belirtin ne olacak ne olmalı¿¿¿

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gamzeli BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin