iyi okumalar.
gozumu actigimda bir yataktaydim, gozumu rahatlikla geri kapatirken aklima en son yasadigim olaylar gelince geri actim ve hizlica yatakta dogruldum.
neredeydim? cunku burasi benim odam degildi. yataktan kalkip kapiya dogru urkek bir sekilde yurudum, normalde urkek biri degilimdir, ama nedense korkuyordum.
kapiyi actigimda buyuk bir koridor ile karsilastim, tamam bu sorun degildi yuruyebilirdim.
koridorun sonuna ulasmak icin yurumeye basladigimda koridoru inceliyordum, duvarlardaki tablolar, posterler nedense cok hosuma gitmisti. sonunda koridorun sonuna geldigimde merdivenlerden asagi inmeye basladim, asagi indigimde koltukta bora denen adam kahvesini yudumlarken bir yandan da bilgisayara bakiyordu,cikardigim seslerden dolayi kafasini bilgisayardan kaldirip benim uzerime dikti.
"sonunda uyanabilmissin."
ona anlamayarak bakarak biraz daha yakinlastim isaret parmagimi ona dogru sallarken "sen kimsin! ne zannediyorsun kendini de beni evine getiriyorsun?!"
bora ayaga kalkti ve bana dogru yakinlasti
ben geri geri giderken o gelmeye devam etti
en sonunda sirtim duvarla bulustugunda
o elini belime koydu ve biraz daha yakinlasti
"bundan sonra senin resmi olarak uvey baban benim. ve sen de benim oglum"
onu ittirmeye calistim, ama kipirdamadi bile
"ne diyosun lan sen tanimiyorum bile seni!"
yuzunde anlayamadigim garip bir gulumseme belirdi. "taniyacaksin, merak etme. simdi sofraya otur yemek yiyecegiz."
"siktir, seninle yemek mi yiyecegim lan pis sapik" kaslarini catti muhtemelen kufur ettigim icin sinirlendi, ben oldugum yere biraz daha sinerken o korkutucu gozukuyordu."her evin bir kurali oldugu gibi, bu evin de kurallari var.." elini bogazima cikardi, sıkmıyordu ama korkuyordum.
"yemekten sonra hepsini detayli konusacagiz. sonucta artik beraber yasiyoruz.. degil mi?"
elini cekti, benden uzaklasti ve sofraya oturdu
"gel" sabrim sinaniyordu, ama eger bu adamin sozunden cikarsam korkutucu bir hal alacagi belliydi. dedigini yaptim ve sofraya oturdum.nerden ciktigini anlamadigim 2 kadin calisan onumuze tek tek yemekleri dizerken ben evi inceliyordum, her yer siyahti, duvarlar, koltuklar, masalar, masa ortuleri bile.
kafami bora'ya cevirdigimde ellerini masanin ustunde birlestirmis kafasini da ellerinin ustune koymus beni izliyordu.
"cillerin, sana yakisiyorlar."
dogrudan gozlerinin icine bakarken cevap vermedim, veremezdim. ne diyecektim beni zorla tutan birisine tesekkur mu edecektim, hayir.onumdeki yemeklere bakinca yuzumu burusturdum. ne yani bana brokoli mi yedirecekti?
"onundeki yemegin hepsi bitecek."
yuzum hâla burusukken bora'ya dondum
"ben bunlari yemem bune boyle"
kaslarini kaldirip bana alayla bakti.
"yaa yemek istemiyorsan ac kalabilirsin, senin kararin." sabahtan beri hic bir sey yememistim deli gibi actim, eger yemezsem gebericegimin de farkindaydim, pasalar gibi agzimi acip brokoliyi agzima yaklastirdim. hâla yuzum burusukken gulme sesi geldi. bora'ya baktigimda kahkaha atiyordu. icimden ne guzel guluyor serefsiz diye gecirmeden edemedim. ona kaslarim catik bakarken onun gulmesi yeni durmustu, "hepsi bitecek" o bana dogru siritirken onu umursamamaya calisip nefes almadan yemeye basladim._______________________________
yaklasik 1 saat sonra ben salonda oturuyordum, bora ise "isim cikti yarim saate gelecegim" deyip evden cikmisti.
canim cok sıkılıyordu cunku telefonum yoktu ve ev cok sessizdi. televizyonu acmak icin kumandaya uzandim, bir kac tusa bastigimda acildi. rastgele bir kanal ciktiginda israr etmeden izlemeye basladim. ustumdeki pijama cok rahatsiz ediyordu. ama kiyafetim hic yoktu, acaba bora'ninkileri giysem bir sey der mi diye gecirdim icimden, ama ne diyebilirdi ki?merdivenlerden yukari cikip boranin odasini aramaya basladim, her kapiyi acip bakiyordum.
en sonunda bir kapiyi daha actigimda yine full siyah bir oda ile karsilastim. sasirmamak lazim kesin burasi onun odasiydi.odanin icine girdim ve gardrobunu actim.
resmen her tarafta gomlek, takim elbiseler vardi biraz asagilara baktigimda sort oldugunu gordum, kiz sortuna benziyordu ve muhtemelen kiz sortuydu. sortu ve bora'nin herhangi bir beyaz gomlegini aldim ve lavaboya dogru yurudum. iceri girdigimde sortu ve gomlegi dikkatlice giydigime emin olduktan sonra kirli kiyafetlerimi kirliye attim.
aynada kendime bakmak icin haraketlendigimde gozlerimi sonuna kadar actim HASSKTIR LAN COK SEKSIYIM, kendi kendime kahkaha atarken bir anda kapi acildi..bora karsimda dikiliyordu, ben kahkahami seri bir sekilde durdururken o beni suzmeye basladi
bacaklarima yiyecek gibi baktiktan gozlerini gozlerime sabitledi.
"ne yapiyorsun burada, bu halin ne?"
bir yandan ellerimle oynarken bir yandan dudaklarimi isiriyordum, cunku bildigin ciplak basmisti beni
"ben kiyafetlerimden rahatsiz olunca seninkileri giyeyim dedim, dolabinda da bunlari buldum" bora kapiyi kapatip iceri girdi
"evde korumalar varken boyle gezemezsin."
kaslarimi cattim "ama baska kiyafetim yok"
"tamam aldiririz. simdilik baska bir sey giy"
bu adam insani deli ederdi.
"kiyafetim yok diyorum sagir misin"
kafami asagi dogru egerken eliyle cenemi tuttu ve yukariya dogru kaldirdi..
"benim yanimda boyle giyinmen babacigini cok mutlu eder, ama eger bir baskasinin yaninda bu sekilde giyindigini gorursem.."
cenemdeki ellerini sıkılastirdi. "..ilk cezani almis olursun." ona buyulenmis gibi bakiyordum, cunku buyulenmistim.
elini cenemden, gozlerini gozlerimden cekmeden elini cebine atti, telefonunu cikarip bir iki tusa basti ve kulagina goturdu. "tum korumalari evden cikartin."evett, nasil gidiyor umarim hosunuza gitmistir😭😭 bu arada
Baran 19
Bora 28 yasinda haberiniz olsunbora'nin yuzu icin dusundugum bir sey var ama baran'a emin degilim onlari da ilerleyen bolumlerde paylasirim mutlaka, oy verip yorumlamayi unutmayin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron - Gay
General FictionAilesi tarafindan sevilmeyen, durumu kotu olan bir cocuk ve onu evlat edinen zengin bir is adaminin hikayesi.. "patronum olabilirsin babacigim.." • escinsel bir kitap rahatsiz olanlar hic bakmasin • +18 ogeler var, rahatsiz olurum derseniz uyari koy...