sirkete geleli 1 saat gibi bir sey olmustu ve suan bora'nin ofisindeydik, bora bilgisayardan bir seylerle ugrasirken ben bos bos etrafa bakiniyordum. ben bacaklarimi kendime cekip otururken bora bana bakti, ben de bakislarimi ona cevirince gulumsedi, ayni sekilde karsilik verirken ayaga kalktim. bora'nin yanina dogru yol alirken bana dondu, ne istedigimi anlamis gibi kucagini acti, ben bacaklarimi sandalyenin iki yanindan sarkacak sekilde onun kucagina otururken o beni kendine daha cok bastirdi.
elini belime yerlestirirken huzurlu hissediyordum, kapinin tiklatilmasiyla irkildim kafami kaldirip bora'ya baktigimda bu pozisyonumuzu cok siklemiyormus gibi gel diye seslendi. iceri giren asistan sabah gordugum funda denen kariydi, babama dogru cilveli bir sekilde gelirken beni kucaginda gorunce kaslarini catti. o kaslarini catinca bende kaslarimi cattim, bak sen orospuya.
"bora bey toplanti yapcaginiz diger sirket, sirkette degil de bildikleri guzel bir restorant'da toplanti yapmak istediklerini soylediler, eger uygunsa onlara haber verecegim" bora funda'ya bakmadan bana bakti "sana uygun mu" gulumsedim "sorun degil benim icin" kafasini funda'ya cevirdi "onlara bizim icin sorun olmayacagini ilet, adresi de almayi unutma." funda yapmacik gulumsemesini yuzune kondurup kafasini salladi "cikabilirsiniz" arkasini donup gotunu sallaya sallaya cikti "bu kadindan hic hoslanmadim" alayli bir sekilde bana bakti "kiskandin yani?" kaslarimi cattim "neyini kiskanacagim ben bu orospu-" dudagima kapandi, bir kac saniye sulu sulu optukten sonra geri cekildi, her seferinde bunu yaptiginda kalbim hizlaniyordu. "bir daha agzindan kufur ciktigini duymayacagim baran" dudaklarimi buzdum "tamam" belimdeki elini sıkılaştırdi "tamam ne?" ona sarildim "tamam babacigim" gulumseyip o da bana sarildi.
——
biz sirketten cikip arabaya bineli cok olmamisti ama bora'nin bahsettigi restorant'a coktan gelmistik. sofor arabadan inip bora'nin kapisini actiginda benim kapimi da acti, ben ziplayarak arabadan indigimde bora elini uzatti, elini tutarken luka oldugu her halinden belli olan restorantin girisine dogru ilerledik.
restoranta girdigimizde bizi 2 tane gorevli karsiladi ve oturacagimiz masayi gosterdiler
masaya dogru ilerledigimizde masada 1 tane adam bilgisayarla ugrasiyordu, bizi gorunce ayaga kalkti ve bora ile el sıkıştı.masaya oturdugumuzda adam bilgisayarini kapatmis bora ile is hakkinda konusmaya baslamisti, adam heybetli heybetli konusurken benim canim sıkılmisti. ben sesli bir sekilde offladigimda adam bana dondu, "eger canin sıkıldiysa kendine bir seyler soyleyebilirsin, hem zaman gecmis olur" bora'ya dondum, bir eliyle elimi tutarken diger eliyle siparis verebilecegim yeri gosterdi, "suraya git, orada seninle ilgilenecekler. sakin gozumden kaybolma tamam mi" kafami sallayip bora'nin gosterdigi yere gittim.
——
onumde menu varken ne alabilirim hâla karar verememistim, bora adamla konusurken arada bir beni kontrol ediyordu. bora'nin tam beni gorebilecegi sekilde onundeydim, adam ise bana arkasini donuk bir sekilde oturuyordu.
"siparisinize karar verdiyseniz alabilir miyim?" kafami kaldirip siparisi isteyen kisiye baktigimda lise arkadasim emre oldugunu gordum, o da beni hatirlamis gibi gulumsedi. "oha baran ne kadar degismissin!!" bana sarilmasi ile gozlerimi sonuna kadar actim. bora hic hosnut olmayacakti, arkami donup bora'ya baktigimda kaslarini catmis buraya bakiyordu.
dudagimi isirip emre'ye dondum "ne isin var senin burada" gulumsedi "liseyi bitirdikten sonra burada calismaya basladim, sen napiyorsun" sohbeti uzatmaya calismasi ile daha cok panikledim, "benim simdi gitmem gerek sonra konusuruz" ben arkama donup gidecekken kolumu tuttu "numarani versene bana konusuruz arada" yutkundum ve bora'ya baktim o hâla bana bakiyordu "benim telefonum sey ee tamirde heh evet o yuzden olmaz hadi gorusuruz-" elimi tutup avcumu acti, tukenmez kalem ile numarasini yazdi. "tamam gorusuruz, mesaj at telefonun tamirden gelince"
emre'nin gitmesi ile bora yanindaki adama bir seyler soyleyip ayaklandi ve iki uc adimda yanima geldi, kolumdan tutup lavaboya dogru suruklerken cok sinirli gozukuyordu.
lavaboya girip kapiyi kitlediginde iceride biri olup olmadigini kontrol edip bana dondu. "kimdi o" sakin konusuyordu ama sinirli oldugu belliydi. "baba bak lise arkadasim uzun zaman sonra ilk defa gordu ben-"
"IKI DAKIKA YANLIZ BIRAKAMAYACAK MIYIM BEN SENI BARAN" gozlerimin doldugunu hissediyordum. gozleri elime kaydi, avcumu acip numaraya bakti. bilegimi sıkarken elime fazlasiyla sabun doktu ve muslugun altinda su tutarak elime bastira bastira silmeye basladi.
iyice silindikten sonra ben kafami egmis agliyordum, bora bana dondu "bana bak baran" kafami kaldirmadan hickirdim.
"BARAN BANA BAK DEDIM" eli ile sertce cenemi tuttu ve yuzumu yukari kaldirdi. "sen gercekten akillanmaz, yaramaz bir cocuksun. ve emin ol sana cok buyuk bir ceza verecegim. simdi masaya gidecegiz, yanimdan asla ayrilmayacak ve usluca oturacaksin, duydun mu?" kafami salladim "iyi" cenemi sertce sarsarak birakti "yuzunu yika gel, oyalanma disarida bekliyorum."kisa oldu biraz ama olsun
oy verip yorum yapmayi unutmayin<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron - Gay
General FictionAilesi tarafindan sevilmeyen, durumu kotu olan bir cocuk ve onu evlat edinen zengin bir is adaminin hikayesi.. "patronum olabilirsin babacigim.." • escinsel bir kitap rahatsiz olanlar hic bakmasin • +18 ogeler var, rahatsiz olurum derseniz uyari koy...