Şuan okulun önünde gelmiş ve otobüs gelmesini bekledik çok geçmeden herkes geldi ama tanımadığım bir kişi daha vardı ama pek omursamadim.
Otobüs gelince herkes bindi ve yola çıktık ormanda olacağımız için heyecanlıyım ormanda olmaya seviyordum.
Yarım saat sonra ise acıktım ve sırt çantamda koydum yemekler den bir sandviç ve meyve suyu çıkarıp güzelce karnımı doyurdum.
Yanımda nehir oturuyordu zaten bir kaç gün çok yakın iz. Evet bir kaç gün dur tanışıyor olabiliriz ama sanki bir kaç yıldır tanışıyor gibiydik .
Dün nehir'in yamaç denilen çocuktan hoşlandığını anladım.
Ben müdüre yani abime bir şey sormak için ağa kalkıp onların olduğu yere gittim.
"Ateş abi ne kadar var şu ormana varmak için" die sordum sesiz çünkü bazıları iyi bir uyku çekmemiş olacak ki bir kaç kişi şuan uyuyor du.
" 15:00 doğru ormanda olacağız" dedi gözlerim fal taşi gibi açıldı. Okadar uzak mi ya .
Yerime oturdum ve nehir'e döndüm "15:00 doğru ormanda olacağız dedi ateş ab-yani ateş hoca " dedim nehir kikirdadi ve " tamam da benim yanımda rahat olabilir sin ya abi desende bir şey olmaz" Gülümsedim sonra kulaklık taktım. Her hangi bir şarkı açtım ve Zeynep Casalini- Duvarşarkı çalmaya başladı.
Seninle birdaha aynı yoldan yurumem..
Seninle yürüyene tuzakların var..
Bir daha asla dokunmam tenine..
Senin teninden önce duvarların var...
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tutum
Ağlaya ağlaya yosun tutum ...
Şarkı ile birlikte uya kalmışım...
Saatler sonra..
Uyandım da otobüs durmuş nerde yiz die bakın dim pencereden bir benzin istasyonundaydık Telefondan saate baktım saat 13:32 di oha o kadar çok uyumuş muydum ya.
Otobüs te bir kaç kişi vardı diğerleri tuvalet için inmiş olmalılar ve ya bir şey almak istiyorlar ise o da mümkün tabi.
Bende indim abim beni görünce şoför'u ve Mert'i bırakıp yanıma geldi. "Bir şey istiyor musun "dedi başımı hayır anlamında salladım"baya uyumuş um ya" dedim abim "ya okadar gürültü öldü ama uyanmadın yani ne diyim" dedi .
Çok geçmeden yine yola çıkmıştık ama bu sefer kimse uyumuyordu. " Nehir bu kim?" Dedim ve siyah kıvırcık saçlar ile olan çocuğu işaret ettim" o Kuzey kendisinden Nefret ediyorum şu Burak denen çocuk tan da yamaç tan da " evet itiraz ediyordu ama çok belliydi ona aşık olduğunu ama nedense benden başka si anlamamış ti.
Öyle zaman geçti...... Otobüs durunca bir orman girişe durmuş tük o hayır ama yoksa kamp yapacağımız yere kadar yürümek zorunda mıydık ya offf
"İkişer bir sıraya dizilin " dedi ateş abım Burak: ikişer değil de üçer olur mu hocam biz üç kişi yiz de . Ateş abım:olur ama yapın şu lanet olası sırayı.
Tam abım rahatlamış bir şekilde yola hazır oldunuz ve artık gide biliriz die sevinecek ti ki ben konuştum Ben: ateş hocam acaba ben ve nehir en arkaya geçebilir miyiz lütfen. Kuzey: olmaz küçük kedicik en arkada biz iz . Bu dedi şeyle sınır oldum ama bir şey demedim tam bir şey söylemek üzereyken biri yine konuştu Burak: hem siz burda kaybolur sunuz olmaz yani. Ateş abım: kızlar en arkada olmaz ama Burak, yamaç, ve barış'in önüne geçin. dedi oflayara oraya geçtik.
Sadece 15 dakika ol oldu için rahat tim. Yürümeye başladık arkamdan gelen geri kafalılar hiç utanmadan neler neler konuşyordu.
"Ayn ama tatlı kız di bence ve kesinlikle çok güzel" dedi Burak diğer ikisi ise sadece onaylıyor du aptallar.
Böyle iğrenç şeyler ile duymak geçti bütün yol .
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Çok güzel bir kamp yeri di burası gerçekten o kadar güzel di ki .
Kalacağımız yer ⬇️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle en az 20 tane vardı. Anladığım kadarıyla bizim 2 öğretmenimiz dışında bir kaç kişi daha vardı burasainin sahipleri kap yerinin bir adı vardı. Ateş ışığı ile çok güzel adı vardı bence.
30 yaşlarında bir kadın bize gülümsedi sonra ise konuşmaya başladı.
"İlk öncelik hepinize hoş geldiniz. Umarım kamp yerini beğenmiş siniz. Şimdi bir çadırda en fazla 2 kişi kalabilir o yüzden kimin ile aynı çadırda kalacağınizi seçin ve unutmayın o kişi yi değiştiremez siniz." Die uzunca konuştu kadın.
Kadın bir kalem ve bir defter aldı ve sonra " adınız söyleyin ve sonra sizin ile kalacak kişi söyleyin " dedi kadın bunun üstüne tam konuşucak tim ki selin benden önce davranıp konuştu.
" Selin.. ve Helin ile kalacağım " dedi sonra kadın deftere yazıyor du.
" Melek.. ve Nehir ile kalacağım" dedim .
"Kuzey ve yamaç ile kalacağım" dedi geri zekalı.
" Merve ... Azra ile kalacağım " dedi .
" Burak ve Sinan ile kalacağım "dedi.
"Özgür ve aziz ile kalacağım"dedi
"Ali ve Ahmet ile kalacağım " dedi
Böyle devam eden sıkıcı bir şey di. Kadın hepsine birer anahtar verdi bize sıra gelince anahtari alıp 6 numarası oldunu gördüm tam onu aramaya gidecek iken kadın tekrar konuştu.
" Yarım saattiniz var giynin ve tekrar buraya gelin. Ve kızlar her etek giymek istiyorsanız giyin çünkü sadece bugünluk Olacak diğer günler etek giyebileceğinizi sanmıyorum "deyince herkes gülmeye başladı.
Ve herkes çadırlarını bulmuş olması gerekiyodu Helin ve Selin tam olarak sol tarafımızda kalıyordu. Sağ taraftan ise ateş abim ve Mert. Ve tam karşımızda bilin bakalım kim??
Tabiki Kuzey ve yamaç duruyordu neyse.
Herkesin çadırın yanında küçük banyo gibi bir şey vardı. Düş olmasa da su doldurup ısınmasını sağlayan bir şey vardı sonra ise bir kovaya döküp büyük bardak gibi bir şeyle suyu alıyor sunuz .
Ben kıyafet seçerken nehir gidip üstünu değiştirdi. Sonra ise ben üstümü değiştirdim. Artık yarım saat geçti için kadin dedi gibi yine o yere dönmemiz gerekiyor du.
