Kısa bir süre sonra evin önüne geldiğimizde gülümseyip bana baktı. Neden gülümsüyor?"Numaranı alabilir miyim?" Hızla kafamı olumlu anlamda salladım.
"Telefonunu ver, numaramı yazayım." Cebinden telefonunu çıkartıp bana uzatmıştı. Şifresi olmamasına şaşırarak numaramı kaydettim ve kendimi çaldırıp kapattım sonra da telefonu ona uzattım. Elimden telefonunu aldı. Kendi telefonumu çıkarttım ve onun numarasını kaydettim.
"Teşekkür ederim güzellik." Şaşkınca ona baktım.
"Güzellik derken?" Haylaz haylaz gülümsedi.
"Güzellik işte. Güzellik." Kızardığımı hissetmiştim. "Hey, utandın mı sen?" Alt dudağımı ısırdım. "Evet, utandın. Yanakların kıpkırmızı olmuş, onları ısırmak istiyorum." Kemeri çıkartıp arabanın kapısını açtığımda kolumdan tuttu ve beni arabaya geri çekti.
"Ne var?" Biliyorum, çok nazik bir insanım.
"Kaçma hemen." Kaçmayayım da ne yapayım?
"Kaçmıyorum, evime gidiyorum." Kafasını yana eğdi.
"Evet Jisung, bunu yaparak kaçmış oluyorsun." Bana ne?
"Umurumda bile değil." Hâlâ çok naziğim.
"Emin misin?" Dudaklarını büzdü.
"Eminim. Bırak gideyim." Bıraksa kaçacağım da bırakmıyor şerefsiz şey.
"İyi, tamam." Kolumu bıraktı. "Gidebilirsin. Sonra görüşürüz." Arabadan saşkınca inip ona el salladım. O da bana el sallayınca eve girdim ve direkt olarak Felix'i aradım.
"Ne?"
"Ben seni neden aradım?"
"Bilmem, neden aradın?"
"Heyecanlandım, o yüzden aradım. Ama anlatacak bir şeyim yok." Oflayıp telefonu yüzüme kapattı. "Ayıp ayıp. Hiç saygı kalmamış. Tch tch tch." Telefonu sehpaya bıraktım ve koltuktaki küçük, adını Cemalettin koyduğum yastığı yüzüme bastırıp çığlık attım. "Ohh rahatladım." Yastığı nazikçe yerine bıraktım ve 742773 yıldır bitirilmeyi bekleyen yapbozumun yanına doğru ilerledim. Ama bir terslik vardı. "A." Yapboz tamamlanmıştı. "Bu ne be?"
"Yapboz." Allah Allah, işe bak. Ya benim hayaletim bile vizyonsuz ya!
"Kimsin sen?"
"Önemi mi var?" Ortalıkta kimse yoktu, sadece ses vardı.
"Neredesin peki?"
"Bunun ne önemi var?" Yerini söylersen seni görebilirim ve şu anki gibi korkudan titremem gerizekalı.
"Böylece nerede olduğunu sorgulamam." İç çektiğini duymuştum.
"Tam arkandayım. Ama sen beni göremezsin." Neden amk ilahi güçlerin mi var?
"Neden?" Her şeyi de sorguluyorum ne kadar mükemmel.
"Çok soru soruyorsun, bilmemen gereken bir şey söylerim diye korkmaya başladım. Ayrıca şu an görünmezim, ben istemedikçe beni göremezsin." E iste o zaman.
"Ama görmek istiyorum. Beni korkutuyorsun, benimle konuşmadan önce gece korkudan nasıl uyuyacağımı hiç düşünmedin mi? Ya hem ben neden seninle konuşuyorum, sen sadece benim zihnimin bana bir oyunusun. Evet, öylesin. Nesin sen?"
"Ben... Bunu gerçekten bilmemelisin Jisung. Her şeyi iste benden, ama bunu isteme." Tamam, banka soy bana. "Zihin okuyabiliyorum Jisung." Lan. Hem sen benim ismimi nereden biliyorsun? "Senin hakkında her şeyi biliyorum ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Human To Witch / Minsung
Fanfiction"Git başımdan şeytan." Onun şeytan olduğunu düşünüyordum. "Hayır hayır. Şeytan değil bebeğim, cadı."