1-Kum saati

2.7K 208 136
                                    


Başliyoz bismillehhhhhhhh
_______________________________________

(Jisung)

Sabah gözlerimi bir kırılma sesiyle açmıştım. Korkuyla yerimden sıçradığımda yatağın yanındaki komidinde olan kum saatinin kırıldığını görmüştüm.

"Hayır hayır hayır... Hayır bu annemin hediyesiydi..." Kırık parçaların önünde diz çöktüm. "Off, annem buraya gelince beni öldürecek!" Saçlarımı karıştırdım ve ayağa kalkıp yeri temizledim.

Mutfağa gidip çöpü çöp kutusuna fırlattım ve odaya geri döndüm. Ama bir terslik vardı. Kum saati sapasağlam bir şekilde yerinde duruyordu. Ha?

Mutfağa geri dönüp çöp kutusuna baktım. Kum saatinin kırık parçaları yoktu. Hadi ama! Onu kendi ellerimle koydum oraya! Bu aralar böyle şeyleri çok yaşıyorum, bir psikoloğa görünsem iyi olacak. Ama hâlâ o boynumda oluşan morlukları çözemedim.

Ofladım ve kum saatini boşverip çalan telefonumu açtım.

"Hanjii." Ben biliyorum bu ses tonunu.

"Ne isteyeceksin Lixciğim." Ehe diye bir ses çıkarttı. "Bırak eheyi."

"Şey... Lütfen sinemaya gidelim, lütfen lütfen lütfen!" Göz devirdim.

"Daha geçen ay gittik."

"Sorun da bu ya! Bir aydır gitmiyoruz! Lütfen gidelimm!" İç çektim.

"Tamam, gidelim. Diğerleri de geliyor mu?"

"Yaşasın! Evet, onlar da geliyorlar!" Heyecanla konuşmasına gülümsedim. Lix benim kardeşim gibiydi. Tam 20 yıllık arkadaşımdı.

"Ben hazırlanacağım, kapat hadi."  Telefonu suratıma kapatmasıyla bir küfür savurdum. Böyle gerizekalılıkları çok oluyordu.

Yatak odama girip birkaç parça kıyafet alıp yatağın üstüne koydum. Bir duş almam gerekiyordu. Tuvalete girdiğimde boynumdaki morluk sayılarının arttığını fark etmiştim. Bu neden oluyor? Umursamayıp üstümdeki tişörtü çıkarttığımda omzumda oluşan bir morluk daha görmüştüm. Gerçekten bir doktora görünmeliyim. Hatta sinemadan önce hastaneye gideceğim.

Bunları düşünmeyi sonraya bırkatım ve üstümdekilerden tamamen kurtulup duşa girdim.

◇◇◇

"Ya oğlum ne doktoru?"

"Neyin var ki?

"Üşüttün mü yoksa?" Ard arda gelen sorularla bıkkınca bir nefes verdim.

"Hayır, hayır ve hayır. Vicudumda morluklar oluşmaya başladı. Onu soracağım." Aynı anda konuştular.

"Ne morluğu?" Ananızın-

"Bildiğiniz morluk işte. Chan hyung sen de sür şu arabayı hastaneye. Ya havle vela kuvvet ya."

◇◇◇

"Ne demek tek gideceğim?"

"Ne demek sizin gelmenize gerek yok?"

"Ne demek önemli bir şey değil." Sabır dilercesine gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim.

"Ya siz bir durun. 5 dakika gidip geleceğim işte." Aynı anda göz devirdiler.

"Emin misin gerizekalı?" Ben de göz devirdim.

"Eminim gerizekalı." Jeongin omuz silkip arkasına yaslanınca hızla arabadan indim ve hastaneye girdim.

◇◇◇

Doktor morlukları incelemişti ama suratından endişelenecek bir şeyin olmadığı anlaşılıyordu.

"Yakın bir zamanda cinsel ilişkiye girdiniz mi?" Şaşkınca ona baktım. Ha?

"Cinsel ilişki mi?"

"Evet. Yakın zamanda oldu mu?" Kafamı hızla iki yana salladım.

"Hayır, olmadı." Tek kaşını kaldırdı.

"Beyfendi, bunlar öpücük izleri." What?

"Ne? Ama bu imkansız. Daha önce kimseyle bir ilişkiye girmedim ben." Biraz düşündü.

"Bir psikoloğa görünün, bazı şeyleri unutuyor olabilirsiniz." Ya olamaz!

"Peki. İyi günler." Hastaneden çıkıp mutsuz mutsuz arabaya binmiştim.

"Ne dedi?" Omuz silktim.

"Bir yere çarpmışım, önemli bir şey yok." İkna olmuş gibi soru sormayı bırakmışlardı.

Öpücük izi mi? Daha önce ben kimsenin beni yanağımdan öptüğünü bile hatırlamıyorum ki, nasıl olur?

_______________________________________

Jisungcum ehe. Ayayayayyy yeni fice başladıkkkkk! Her seferinde heycanlaniyorum lan hala alisamadim.

Bu ficden ümitliyim güzel bişeyler çıkıyo

Neyseeee. Ben gidiyorum hadi iyi okumalar sizeee!


Human To Witch / Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin