...PATRONİÇEM.......8 BÖLÜM............
Omuzlarını sıkıca sararak dudaklarına öpücük bırakan kızı, üzerinden sinirle kapıya iten Alonzo, bir kez daha aptal yerine konulmak istemiyordu. Kendini kullanmak isteyen afete kudurmuş gözlerini dikerek buz kesen nefesini soludu. ''Senin teslim aldığın adamlar, ancak senin kadar aşağılık olur.'' diyerek kapı dışarı etti.
'' Senin kadar aşağılık olamazlar adi herif. Yeşil gözlü pis yaratık!'' diyerek karşılık veren Carmine'nin gururu yerle bir olmuştu. Yarı çıplak bedenini umursamadan tam karşısında, burnunun dibinde dikildi. '' İstiyorsun işte. Benim için deliriyorsun. Bu yaptıklarından başka ne olabilir ki?''
Afetin havaya kalkmış burnunu kırmak, yüzünde seğiren gülünç miniklerini tek tek dağıtmak, titreyen dudaklarından yapışarak ona öyle bir an yaşatmak istedi ki Alonzo, hayatı boyunca unutamayacağı şekilde beynine kazımak için kendini zor tutuyordu. Kalbine üşüşen şeytani duyguları atıp, güçlükle başını silkeledi.
'' Aklını başına topla. Sen toplamazsan ben, hakkından gelmesini iyi bilirim. Senin burnun fazla uzamış.'' Hüküm veren Alonzo, kızı merdiven basamaklarından çekiştirerek çıkarıyor burnundan at gibi soluyordu.
'' Senin gibi yalancı değilim ki, burnum Pinokyo gibi uzasın. Yüce tanrım, siz erkeklerin hepinizin kökünü kurutsun. Hepiniz kendi menfaatlerinizi düşlersiniz.'' diyerek sertçe cevap veren Carmine, kırılan onurunu toplamaya çalışıyordu; devin peşinden çaresizce sürüklenirken çılgına dönmüştü. Hiç bu kadar aşağılık duruma düşmemiş, kadınlığı bu denle yerlerde sürünmemişti. Kolunu acımasızca çekiştiren kas bozuntusu, ödül olarak gördüğü şahsiyeti, elinin tersiyle düşünmeden itmişti.
Kendi düşen ağlamaz derler ya Carmine, ağlamıyordu işte! Akıl almaz yaptığı deliliğin nereye gideceğini, nelere mal olacağını halan daha idrak etmiş değildi. Sadece bir an deve gerçeği, asıl kimliğini göstermek onun gözünde bir fahişe olmaktan çıkmak istemişti. Bir sürtük olmadığını, aslında hep masum kalmaya çalıştığını dile getirmek için ilk adım atmıştı.
Bir gün elbet biriyle beraber olacaktı Carmine ve işte o gün, hayatında hissetmediği anları yaşayacaksa o günüm, bu gün olmalı diye düşünmüştü. En azından yapacağı alçakça eyleminde, üzerine yapıştırılmaya çalışılan hakaretlerden, kurtulmak için yapsaydı fena olmazdı. Kaç kız arkadaşı alkol kullanıp kendini heba etmiş ve niceleri tanıştığı erkek arkadaşlarla ilk gecelerini yaşamıştı.
Koridorun sonunda açtığı bir kapıdan kızı iten Alonzo, üzerine kapıyı kilitlemek için anahtarı aldı. Delice kapıya yüklenen ve kollarını çekiştiren kızın suratına bile bakmadan, yatak odasının ortasına fırlattı. Kalçalarının üstüne sertçe düşen Carmine, duyduğu sızıyla acı çığlık kopardı. '' Adi hayvan azcık merhamet yok mu sende.''
'' Hayır yok, '' diyerek karşılık veren Alonzo, gürledi. ''Benim iznim olmadan asla bu odadan dışarı çıkamazsın. Benden özür dilemeden hele yaptıklarından pişman olmadığın sürece senin özgürlüğünü elinden alıyorum. Bir şey istediğin zaman kapıyı çalarsın. Asla ve asla, '' diyerek sözlerin üzerine basa basa vurgulayan Alonzo '' Aklın başına gelmeden senle ben, iki medeni insan gibi konuşmadan tutsaklığın bitmeyecek. '' Dedi.
'' Sen kimsin ki medenice konuşacakmışım? Sen nesin ha? Kimsin sen? Bir sokak serserisinden başka ne olabilirsin ki?'' diye bağırmaya başlayan kızın yüzüne sertçe kapıyı çekerek kilitleyen Alonzo, koridoru salına salına yürümeye başladığında afetin isyan dolu sözlerine gülüyordu.
'' Adi, öküz aptalsın sen yeminle aptal. Bak ayaklarına gelmiştim sen ne yaptın? Elinin tersiyle ittin beni. Hani kimliğimi merak ediyordun? Hani ödülündüm? Gerçeğini sana göstermeme bile müsaade etmedin. Aşağılık herif,'' diyen kızın sesi, merdivenlerden aşağı inerken çok kısık duyulmaya ardından kesilmeye devam etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/38418027-288-k126163.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONİÇEM
Actionİkinci kez serüvene hazır mısınız? Güzeller güzeli üstelik güçlü bir kızdır Carmine Eldon! Onun karşısına iddia ile çıkan bir boksör Alonzo Hadwin'le ilklerini yaşayacak, nefreti ve öfkesiyle tanışacak. Ün'ün ve rekabetin sınırı olmadığı bir serüve...