PATRONİÇEM

...........PATRONİÇEM...........12 BÖLÜM ...

...........PATRONİÇEM...........12 BÖLÜM ............

Nefret ediyordu benden! Belki yüzümü bile görmeye katlanamıyor, nefes alışımı bile duymak istemiyordu! Hata olarak görüyordu beni; doğru hataydım ona! Ömrü boyunca en son yapması gereken bir hata! Belki de hayatta en son bulaşması gereken insandım fakat o bana en başında bulaşmıştı. Hayatının hatası olmuştum ve geri dönülmeyecek günahlara girmiştik beraber! Çürük çıkan yumurta, nasıl yemekleri berbat ediyorsa bende girdiğim her yeri bulandırıyor, onun oyunlarını bozuyordum! Kim bilir, belki de hayatının en zor anını yaşatıyordum ve nefretlerin en büyüğüyle tanıştırıyordum onu!

Oyun bitti dediği an benim için oyun yeniden başlıyordu! Hayatımdan çık dediği anlarda ben biraz daha giriyordum içine, biraz daha keyifle kızdırıyordum onu ! Bu sefer ki oynayacağımız oyun Carmine Eldon'a ait olacaktı. Nasıl bana hükmettiyse bu kez ben de ona hükmedecek, elimden nasıl değerlerimi aldıysa bu kez ben, onun değerleriyle atakta bulunacaktım!

Tehlikeli sularda ilerlettiğim oyunun sonu nasıl biterdi bilmiyordum fakat şimdiden kuralları ortaya koymuştum. Yeşil gözlü devim beni korumak için elinden ne gelirse yapacak, üstelik benim müstakbel kocam olacaktı. Yanımda asil bir şövalye gibi duracak, etrafımda dolanan böceklerden, haşerelerden ve korkuluklarımdan muhafaza edecekti.

Bütün gece devimle evlendiğim günü hayal ederek gözlerimi kapadığımda, içime tatlı bir huzur yer etmişti. Ona aşık değildim ve ondan nefret ediyordum! Gıcık kaptığım küstah gülüşü, her defasında kalbime kasvet yüklüyor ve onunla mücadele verirken bile kanıma adrenalin yüklüyordu.

Hiçbir kadına itaat etmem diyen adamı, bir güzel dize getirip tos ekmeği yapmayı planlıyordum. Huşu içinde ayaklarıma eğilmesini ve gerekirse parmak uçlarımı öptürmek istiyordum. Keyfim isterse ayaklarımı bile yıkayabilir saçlarımı tarayabilirdi. Hain ve çılgın hayallerim, kalbime sukut verince karar vermiştim, bu vahşi devi kendime esir edecektim! Kayıtsızca bir kadına itaat eden koca yürekli bir adam yapacaktım Alonzo Hadwin'i!

*****

Gözlerini aralayarak yeni bir güne uyandı Carmine ve perdelerin arasından sızarak odaya vuran gün ışınıyla, gözlerini ovarak örtüyü üzerinden attı. Gerinmeye başladığında telefonuna bir mesaj gelmişti. Komidinin üzerinden uzanarak aldığı telefondan, gelen mesaja bakan genç kız gönderinin Alonzo'ya ait olduğunu görünce, yüzünde muzip bir gülüş seğirdi. '' Mutlaka konuşmalıyız! İtirazsız geliyorsun. '' diyerek dev tarafından bir adres yazılmıştı.

'' Sana da günaydın canım.'' diyerek mesaja karşılık yazan Carmine, vakit kaybetmeden yataktan çıktı. Adrenalin yüklü geceden sonra mutlaka sağlam kafayla konuşup, yapılacaklar listesini hazırlamalıydı. Evlilik fikri, olağan üstü gelmeye başlamış ve vahşiyle evlenince hem geçmişinin gölgesinden kurtulacaktı hem de bir kez daha deve üstünlük taslayıp emri altına alacaktı. Hiç bir kadına boyun eğmem diyen, adamı kölesi yapmaya kararlıydı.

Şimdi her şey kendi leyhine gelişmişti, üstelik devin çaresizlik içinde ki isyanları boş sözlerden oluşmaktaydı. Düşünceler içinde üzerine siyah kazakla diz üstü deri etek giyerek çıktı odadan ve direkt merdivenleri usulca inerek salona girdiğinde, hazırlanan kahvaltı masasından iki lokma peynir attı ağzına. Sabahın bu saatinde hiç kimseler uyanmamıştı. Bir iki lokma daha ağzına atarak evin çıkış kapısına yöneldiğinde, ardından havlayarak gelen küçük köpeği kuyruk sallıyordu. Henüz altı aylık olan küçük köpeğin, sarı tüylerini okşayarak kucağına alan Carmine '' Benim güzel kızım çok üzgünüm, bu aralar seninle ilgilenemiyorum ama söz evlenince dizimin dibinden bile ayırmayacağım seni.'' diyerek biraz daha sevdi onu.