..PATRONİÇEM......6 BÖLÜM......

3.1K 173 4
                                    

.....PATRONİÇEM......6 BÖLÜM............

Bedenine yayılan öfke ve korkuyla kıvranan Carmine, başını geriye çevirdiğin de Alonzo, gözlerini kapamıştı. Üzerinden çektiği adamla, kızın açıkta kalan göğüslerine bakan Lucki, keyifle gülümsedi. Elindeki demir sopayı, bir kez daha havaya kaldırıp devin başına indireceği an genç kız ellerinden tuttu. '' Öldüreceksin ne yapıyorsun? Onu bayılttın yeter!''

Carmine'nin öfkeli gözlerine bakarak, elindeki sopayı yere fırlatan Lucki, kızın kasılmış suratını süzdü. Devin öperek kızarttığı dudaklarını öpmek, çıplak kalan bedenine gömülmek istedi. Bir aslanın elinden aldığı yem gibiydi. Oldukça iyi kıvama getirilmiş olduğunu düşünerek sinsice konuştu. '' Çok iyiydin sevgilim. Umarım kafa travmasından cehennemi boylar.'

Üzerine dikilen çapkın gözlerden huzursuzluk hisseden Carmine, bedenine dolan öfkeyle ayağa kalktı. Sakince bluzunu üzerine geçirirken içine sıkıntı yer etmiş ve duygu karmaşasına giriyordu. Başını baygın yatan deve bir kez daha çevirdiğinde sevgilisi tarafından gözleri bağlanıyordu. '' Ne yapıyorsun? Onu bayılttık. Bu kadarı fazla değil mi? Diye sordu endişeyle.'' Gidelim artık.''

Devin bacaklarını sıkıştırarak halatı geçiren Lucki'' Az bile yapıyoruz. Uyandığında peşimize düşecektir. Tanrım beynine bir tane daha indirmek istiyordum. Lanet olsun ki işe yaramaz biri yüzünden tüm ömrümü parmaklıklar ardında geçiremem.' 'Deyince Carmine'nin içini tuhaf his aldı.

Sevgilisi gelmeden önce devle yaşadıkları, olağanüstü gelmişti. İlk defa bir adamın dudaklarında ateşi tatmış hırçın, bir o kadarda sert kavrayışı, iliklerine kadar işlemişti. Şimdi onu kavrayan güçlü beden, sıkıca bağlanmış çaresizce yataktan yere düşürülmüştü. İçini yersiz bir pişmanlık sardı kandırmıştı! Hayatına giren onlarca insanlar gibi, sıradan davranarak aldatmıştı onu!

Gözlerini açtığında kesinlikle karşısında olmamayı yeğledi. Eğer bir kez daha eline düşerse, bu sefer ki kurtuluşsuz olurdu. Ateş gibi yanan barut gibi püsküren bakışlarda alev alev yanacağından emindi. İtiraz yüklü bedenin esiri olmaktan korktu. Korktuğu şeyin gerçek olmayacağını düşündü sonra.. olmayacaktı da!

Mutlaka sevgilisi bu şahane planı uygularken mantıklı, çözüm yolları bulduğunu tahmin ediyordu. Sıcacık kürkünü üzerine geçirerek son kez halatlarla bağlanan deve bakınca kalbine, çizikler atıldı. Bacaklarıyla beraber tüm bedenine ipler geçirilmiş ve başı yan dönmüştü. Gördüğü adam bir dev değil de çocukluğunu yaşayamamış bir çocuk gibi geldi gözüne.

'' Tamamdır sevgilim artık gidelim.'' Dedi Lucki Alonzo'nun başından çekilip ağzına bant yapıştırmıştı. '' Çıkalım lanet olası bu evden.''

Onay vererek alt ettiği adama pişmanlıkla bakan Carmine, başını kapıya döndürdü. Her şey buraya kadardı. Bu kez devden ve bileğine takılan bombalardan ebediyen kurtulmuştu. Derin nefes vererek, vicdanının sesine kulak tıkadı. Lucki'nin aralıklı çektiği kapıdan habersiz yola koyulduklarında, aralıklı kapı ardına kadar açılarak gecenin sert rüzgarı Alonzo'nun yüzüne vurmaya başlamıştı.

Otelin çıkışında bekleyen cipe aralıksızca yürüyen ikili, araca bindiklerinde zafer tamamen onların olmuştu. Direksiyon başına geçen Lucki, hızlı davranarak oradan ayrıldı. Karlı buz tutmuş yolda hız yapmaya başladığında Carmine, başını cama dayamış, gözlerinin önünden geçen sıralı ağaçları izliyordu. Gözlerini kapayarak parmaklarıyla oynamaya başladığında, huzuru içinde hissetmeye çalıştı.

Kavuştuğu özgürlüğün tadını çıkarmaya ve üstesinden geldiği devi kafasından atmak için çaba verdi. Teninde dokunan ellerin zihinden silmeye aldığı tutkulu öpüşü dudaklarından çıkarmaya çalıştı. Henüz rahatlayamamıştı! Sanki içini kemiren, kalbinin bir köşesini tırtıklayan bir iğne vardı. Her saniye biraz daha nedensizce büyüyor, iliklerine kadar ürperti saplanıyordu.

PATRONİÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin