....PATRONİÇEM..........18 BÖLÜM...................AŞK ŞANSI HAK EDER Mİ?
'' Evet!'' Dedi Alonzo, şaşkınlıkla açılan gözlere bakarak' 'Giderken sana mektup yazmıştım. Yoksa sen, o mektubu hiç okumadın mı?'' diye sordu şefkatle.
'' Hayır yani ben, mektup yazdığını bilmiyordum.'' diye cevap veren Carmine, devin biçimlenmiş dudaklarına bakarak yeniden gözleriyle buluştu. Kalbi delice çarptıkça içinde ki nefreti, sanki tek tek silinip kazınıyordu. Söylediklerine o an inanmak istedi.'' Sen, giderken mektubu kime verdin?''
'' Annene!'' diye cevap veren Alonzo, bulunduğu durumdan rahatsızlık duyup birden kaşları çatıldı. '' Annene vermiştim. Sana vereceğini dair söz vermişti.''
'' Annem mi?'' diye sordu Carmine. Sanki düşmanına emanet eden varlığı sorgular gibi '' Neden vermedi o zaman?'' diye kırgın sesle söylendi. '' Oysa senin hiç gelmediğini beyan etmişti.''
Alonzo, doğrusu şaşırmış burnuna kötü kokular gelmeye başlamıştı. Serseme dönen Carmine, üzerinden doğrulmaya yüz tutunca ona izin verdi ve yerde bağdaş kurarak önüne bakışını izledi. Kız yanı başında elleriyle saçlarını karıştırıyor '' Annem benden neden gizlesin ki? Eğer gerçekten mektup yazdıysan, bundan nasıl haberim olmadı?'' diyerek kendi kendine sorguluyordu.
Kızın düşen omuzlarına elini yaslayan Alonzo, omzuna çekerek burnunun dibine dayadı. Yalanların içinde yaşayan bu afete içi sızlıyor ve iç karartıcı yalanların içinden koparmak için delirmeye başlamıştı. '' Bunu annene sorabilirsin güzelim. Belki gerçekten de vermek istediği halde mektubu kaybetmiştir. Belki unutmuş bile olabilir.''
'' Senin ardına bakmadan gittiğini söylediler. Beni umursamadığını maçlarına düşkün olduğunu defalarca yenilediler. '' diyerek hayal kırıklığını ortaya döken Carmine, devin omuzlarından başını çekti. Sonra hızlıca yerinde doğrularak '' Ben gerçeği öğrenmek istiyorum. Gideceğim ve onlardan bunun gerçekliğini soracağım. Bana neden yalan söylemek zorunda kaldığını öğreneceğim.'' diyerek deve baktı. '' Eğer dediklerin doğruysa işte o zaman her şey değişir.''
'' Bana inanmanı sağlayan tek şey onlardan gerçeği öğrenmekse git Carmine. Ama şunu da bil ki sana asla yalan söylemiyorum.'' dedi Alonzo, kırılmıştı bir yerde. Kızın bir mektuba inanıp da sözünün doğruluğunu araştırması, güvenini sarstığını işaret ediyordu. Yine de sesini çıkarmadı ve odadan çıkışını sessizlik içinde izledi.
Hızlı adımlarla şirketten ayrılan genç kadın hayal kırıklığı içindeydi. Bu sefer gerçekten annesine inanmış her şeyini ona anlatacak kadar güvenmişti. Alonzo'dan ayrı geçirdiği tüm geceler boyunca duyduğu ızdırabla omuzlarında ağlamış, içine yer eden nefret dolu sevgiyi ona anlatmıştı. Eğer bile bile akıttığı yaşlara göz yumduysa, gerçekten yalanlarıyla hayatına girdiyse, af edilmeyecek kadar büyük hata yapmış olacaktı annesi.
Şimdi gerçekten dev doğru söylüyorsa hayatı bir kez daha dönüm noktasına girecek, alacağı darbelerle dağılacak ve ciddi anlamda seçim yapmak zorunda kalacaktı. Evle iş arası mesafeyi sabırsızlıkla bitiren Carmine, eve girdiği andan itibaren gözleri annesini aradı.
Ara koridordan geçerek mutfağa doğru yürüdüğünde annesi, ahşap masanın başına geçmiş kızına mama yedirdiğini gördü. Masadan tarafa hızlı adımlarla yönelerek avuçlarını sıkan Carmine annesinin o anda dönen bakışları karşısında '' Bunu neden yaptın?''diye sordu kayıtsızca. '' Bana neden bir dost gibi göründün?''
Elinde kaşıkla kala kalan Amelia, öfkeyle karşısına dikilmiş kızına şüpheyle baktı. '' Sen neden bahsediyorsun tatlım?' Ben hiç bir şey anlamadım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONİÇEM
Açãoİkinci kez serüvene hazır mısınız? Güzeller güzeli üstelik güçlü bir kızdır Carmine Eldon! Onun karşısına iddia ile çıkan bir boksör Alonzo Hadwin'le ilklerini yaşayacak, nefreti ve öfkesiyle tanışacak. Ün'ün ve rekabetin sınırı olmadığı bir serüve...