16.10.2022
00.30
---
O an dünya dönmeyi bıraktı, her şey durmuş gibiydi. Sözleri boğaza zincirle bağlanmıştı ne ağzından çıkabiliyor ne de yutabiliyordu. Ayak parmaklarının uçlarından başlayarak bütün vücudu karıncalanmaya başladı.
Onun hayatını mahvetmiş insanı dünyaya getiren kadın karşısında dikiliyordu. Gözleri Rayne'nin tüm bedenini süzüyor, ağzından çıkacak kelimeleri toparlamaya çalışıyordu.
''Merhaba Rayne.'' diyerek başladı söze. O sırada yankılanan ayak sesleri duyuldu, kısa bir süre sonra Robert Rayne'nin arkasında belirdi.
Rayne'in tepkisizdi yüzü. Mikasa kadının cevap vermeyeceğini anladığından onu beklemeden söze girdi. ''Müsaitsen seninle bir konu hakkında konuşmak istiyoruz.''
Genç kadın arkasındaki adama baktı. Robert iki kadına öldürecek gibi bakıyordu, kaşları çatılmıştı, elindeki kupayı sıkıyordu.
Rayne kapıyı biraz daha açıp ''Buyrun.'' dedi. Kuchel Ackerman gülümseyerek eve girdi, Mikasa da onu takip ediyordu. Robert misafirleri salona götürürken Rayne kapattığı dış kapıya yaslandı.
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. ''Sakin ol Rayne, sakin ol.'' dedi kendine ardından o da salona geçti.Mikasa ve Kuchel Ackerman'ın karşısına oturdu, gözleri ikisi arasında gidip gelirken sırtında Robert'ın elini hissetti. ''Gelme sebebiniz nedir?'' diyerek Rayne'den önce davrandı Robert, sesinden gergin olduğu anlaşılıyordu.
''Başımıza geleni duymuşsundur...'' diyerek söze başladı Kuchel. ''Bu konu hakkında konuşmak istiyorum...'' seslice nefes verdi. ''Oğlum iki yıldır kayıp ve benim elimden hiç bir şey gelmiyor. Nerede, kiminle veya ne halde hiç bir şey bilmiyorum. Korkuyorum anlıyor musun?'' gözünden bir damla düştü krem rengi pantolonuna.
Rayne merhamet duygusunu bir kenara bırakmıştı. Karşısındaki kadının anlattıklarına karşın sakin kalmaya çabalıyordu. ''Bunu bana neden anlatıyorsunuz?'' hiç bir duygu barındırmayan yüzü ve sesi karşısında duran iki kadını hayrete düşürdü.
Mikasa'nın ''Onu bulmanı istiyoruz Rayne.'' demesiyle kan beynine sıçradı kadının.
''Hangi yüzle benden bunu istiyorsunuz?'' yükselen sesi, titremeye başlayan elleri krizin yaklaştığını gösteriyordu.
''Bak Rayn-'' kadının sözünü kesti. ''Oğlunuz bana ne yaptığından haberiniz var mı sizin?'' ayağa kalkıp derin nefes almaya çalıştı.
''O beni en savunmasız zamanımda terk etti! Ailemden binlerce kilometre ötede, dilini bile bilmediğim bir ülkede bir başıma bıraktı beni.'' sesi titremeye başladı. ''Onun yüzünden işimi kaybettim, beni uyuşturucu batağının içine kendi elleriyle itti.''
Mikasa karşısında duran kadını süzdü, dört yıl öncesine çökmüş durumdaydı. Fazlasıyla zayıflamıştı, salonun içerisindeki şişelere bakıldığında bağımlı hale gelmek üzere olduğunu anlamak zor değildi. Pencere kenarındaki küllükte onlarca sigara kalıntısı vardı.
Levi ile arası hiçbir zaman iyi olmamıştı Mikasa'nın. Çocukluklarından bu zamana asla anlaşamadılar. Rayne ile tanıştığında da ona karşı önyargıları vardı. Ancak genç kadın duvarları yıkmıştı, Mikasa'ya karşı hep bir abla gibi davrandı. Başı belaya girdiğinde ilk aradığı kişi hep Rayne'ydi. Şimdi onun bu halde olduğunu görmek canını yakmıştı.
Kuchel ne kadar dil dökse de ne Rayne ne de Robert geri adım atacak gibi değildi. Bu yüzden Kuchel Ackerman son kartını oynamaya karar verdi. ''Eğer Levi'ı bulmayı kabul edersen. Aileni iflastan kurtarırım.'' demesiyle Rayne olduğu yerde duraksadı. Elleri şiddetli şekilde titremeye başladı, nefes alış verişleri hızlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
23 | levi ackerman
Fanfiction"Sen o kapıdan çıkıp gittiğinde beni karanlığın içine ittin, Ackerman." Aşk, size bir dünya inşa eder, sonrasında o dünyayı sizinle beraber bir enkaza çevirir... Bir kadın girdi Levi Ackerman'ın karanlığa gömülmüş hayatına, kırılmış her şeyi tamir e...