tarihi kanla kaplı ev

584 67 65
                                    

23.12.2021

-------

4 yıl sonra

Rayne'nin ağzından

Her şeyin bittiği yere geri dönüştüm... Bütün umutlarımın tükendiği, hayallerimi kaybettiğim, duyguları bir kenara kaldırıp gittiğim yere... Bu lanetli şehirde yaşamaya başlıyordum. Arkadaşım Robert'ın ailesine ait olan bir apartman dairesini kiralamıştım. Ve bir haftadır evi toparlamaya çalışıyordum. İngiltere'den eşyalarım parça parça geldiği için yerleşmem uzun süreceğe benziyordu. Mutfaktan gelen ses benim işimi yarıda kesmeme sebep olmuştu.

''Rayne kahvene şeker atayım mı?'' Robert yardım için gelmişti. Ve yaklaşık olarak kırk dakikadır mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu.

''Hayır.'' Tekrardan işime döndüm ve bantlanmış olan kolileri açmaya devam ettim. Robert en sonunda elinde iki fincan ile gelmişti. Birini sehpaya bıraktı, diğerini de eline alıp koltuğa oturdu. Bende elimde ki makası sehpanın üzerine bırakıp, az ilerisindeki bulunan fincanı alıp tekli koltuklardan birine oturdum. Robert'ın gözleri odanın içinde geziniyordu.

''Baya toparlamışsın buraları.'' gözleri kutuların arkasında kalmış boş alkol şişelerine takıldı. ''Ancak kendini toparlaman konusunda aynı şeyi söyleyemem.'' onun baktığı yere çevirdim gözlerimi. Gördüğüm görüntüyle dişlerimi alt dudağımı bastırmaya başladım. Yine bana vicdan azabı çektirecek konuşmalarından birini yapacağı belliydi. 

''Alkol almayacağına dair söz vermiştin Rayne.'' mahcubiyet duygusu içimi kaplamıştı. Haklıydı söz vermiştim bir daha içmeyeceğime dair. Ancak yapamıyordum, beni bir uçuruma sürükleyen düşüncelerimden kurtulmanın tek yolu kafayı bulmak gibi geliyordu. Bütün acılarımı uzaklaştırmanın tek yolu gerçeklikten sıyrılmak gibiydi. 

''Yalancının tekiyim işte Robert.'' gözlerimi tekrar şişelere çevirdiğimde düşündüm. En son ne zaman sarhoş olmadan bir gün geçirmiştim? Üç ay önce mi? Altı ay önce mi? Yoksa iki yıl önce mi? Gözlerimi kırgın bakan Robert'a çevirdim. Belki de bu hayatta beni önemseyen tek kişiydi. Yıllardır benim için uğraşıyordu, bir dönem uyuşturucu batağına düştüğümde beni kurtaran oydu. Binanın tepesine çıkıp atlamaya çalıştığımda beni geri çeken oydu. Ve şimdi ona karşı suçlu hissediyordum. Onu böyle kırılmış görmek beni mahvediyordu. 

''Bana öyle bakma Robert.'' sözlerimin altında özürler yatıyordu. Daha fazla konuşmasını istemiyordum. 

''Sadece senin için endişeleniyorum Rayne.'' yapma bunu bana Robert, daha fazla suçlu hissettirme beni. Karnımda hissettiğim kramp yoğunlaşırken bunun sebebinin suçluluk duygusundan kaynaklandığının farkındaydım. 

Robert yavaşça ayağa kalktı. Mutfağa gitti ve elinde siyah çöp poşetiyle geri döndü. Kutuların arkasında kalmış şişeleri teker teker attı poşete. Tekrar mutfağa döndü, açılmamış şişeleri de attı poşete ve geri döndü. ''Bunları atacağım.'' gözlerime dikti mavi gözlerini. Onay istermiş gibi. Kafamı olumlu anlamda yavaşça salladım. Robert poşetin ağzını bağladı. Evin kapısını açtı ve aşağıya inmeye başladı. Yerimden kalkıp pencereden aşağıya baktım. Robert apartmanın önündeki çöpe poşeti attı ve tekrardan binaya girdi. Ben de tekrar yerime oturdum ve onu beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra tekrar geldi ve aynı yerine oturup kahvesini içmeye devam etti.


Bir kaç saat sonra evde oturmak artık eziyet gibi geliyordu. Bu yüzden evden çıkıp arabayı o tanıdık sokağa sürdüm. Kabuslarımı süsleyen o evin karşısına çektim arabayı. Aşağı inip izlemeye başladım orayı,  yaşanan onca anıyı düşündüm. O evin soğuk zeminine yığılışımı hatırlıyorum. Gözlerim yavaşça kapanırken Levi'ın adını sayıkladığımı. Gözlerim evin kapısına çevirdim. İki hafta boyunca her gün Levi'ın gelmesini beklediğim o kapı.

23 | levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin