"Sen o kapıdan çıkıp gittiğinde beni karanlığın içine ittin, Ackerman."
Aşk, size bir dünya inşa eder, sonrasında o dünyayı sizinle beraber bir enkaza çevirir...
Bir kadın girdi Levi Ackerman'ın karanlığa gömülmüş hayatına, kırılmış her şeyi tamir e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✿.｡.:* ☆:**:.:**:.☆*.:｡.✿
Gece iyice çökmüşken sonunda evine dönmüştü genç kadın. Arabasının ve evin anahtarını vestiyere bırakıp salona geçtiği sırada bu saatte uyuyor olması gereken sevgilisi ile karşılaştı. Genç adam bir bacağını diğerinin üstüne atmış halde tekli koltukta oturuyordu. Elinde tuttuğu kağıda çatık kaşlarla bakıyordu.
"Uyumamışsın." dedi duvara yaslanıp.
"Seni bekledim." dedi gözlerini kağıttan çekmeden Levi. Ardından gözündeki gözlüğü çıkarıp sehpaya bıraktı ardından kadına döndü "Konuşmamız gerekiyor Rayne."
"Bütün gece sorgudaydım Levi, sonra konuşsak olur mu?"
"Ne yapmaya çalışıyorsun?" dedi kızgınlıkla Levi. "Ben senin için çabalarken sen ne yapıyorsun Rayne?"
Duyduğu ile afalladı genç kadın. "Anlamıyorum Levi, ne oldu?"
"Varlığımı unutuyorsun Honest." ayağa kalkıp kadının karşısına geçti "Çok sıkıldım anlıyor musun? Sabahın köründe gidip gecenin yarısında gelmenden, benden her şeyi gizlemenden çok sıkıldım."
"Gizlice yapılan telefon görüşmeleri, izin günlerinde gidilen toplantılar. Ne halt ediyorsun sen Rayne?"
"Umrunda olan cidden sadece bunlar mı Ackerman?" dedi acı bir gülümsemeyle. "Senin gizlediklerinin yanında benim yaptığım iki görüşmeyi mi sorguluyorsun? Sen bu hakkı kendinde nasıl görüyorsun?"
"Sevgilin olarak görüyorum Honest."
"Sevgilim olarak başka şeyleri de görebilsen keşke." dedikten sonra üzerindeki ceketi çıkarıp koltuğa bıraktı.
"Neyden bahsediyorsun?"
"Görmüyorsun Levi, duymuyorsun, sormuyorsun." Salonda bulunan yemek masasına yaslandı. "Bir kez olsun gelip nasıl olduğumu sordun mu? Seninle neden konuşmadığımı anlamaya çalıştın mı?"
Genç adam sıkıntıyla şakaklarını ovdu ardından sehpaya bıraktığı telefonunu alıp "Seninle tek kelime konuşulmaz Honest." dedikten sonra odasına çıktı.
Aslına baktığınızda ikisi de haklıydı. Levi, sevdiğinin yanında olmasını, kendisinden bit şey saklamamasını istiyordu. Rayne ise görülmek istiyordu, fark edilmek istiyordu.
Ancak henüz daha doğru düzgün oturup konuşamazken istediklerini elde etmek imkansıza yakındı.
Daha yeni geldiği evden hızlı adımlarla çıktı, arabasına binip büyük bir güçle bastığı gaz pedalının çıkardığı ses tüm sokağı inletti.
