Hatırlatma* Taehyung'un odasına gittim, yatakta oturmuş bana bakıyordu.
Ayağa kalkıp yanıma geldi.
Y/N: Ne var? niye çağırdın beni?
TH: Meraklı değilim sana. Bir şey soracağım.
Y/N: Dinliyorum?
TH: Geçen gün öğretmenin verdiği proje ödevi varya... Yaptın mı sen?
Y/N: 3 gün oldu, yaptım tabiki. Yarın göstermemiz gerek. Bunu mu soracaktın?
TH: Hayır... Ben yapamadım yardım et diyecektim.
Y/N: Hah... Başka emrin var mı?
TH: Sen bir çalışansın, ben ne dersem yapmak zorundasın!
Y/N: Burda bir çalışanım, senin kölen değilim. Yardım falan etmiyeceğim bu ödev önemli biliyorsun hadi canım sana kolay gelsin.... Edersem de... Bir şartım var.
TH: Neymiş şartın?
Y/N: Bir daha bana karışmayacaksın özellikle okulda! Senin yüzünden herkes bana önyargılı davranıyor!
TH: Ah peki tamam.
Y/N: Nasıl inancam sana? Söz ver.
TH: Tamam y/n söz. Artık derse mi geçsek?
Taehyung'un çalışma masasına geçip proje ödevini nasıl yapacağını anlatıyordum. Bi an onun beni izlediğini fark ettim. 2 saattir kime anlatıyorum?
Y/N: Beni dinliyorsun değil mi?
TH: Hı hı evet.
Y/N: Bu kadar yeter, ben artık gidiyim.
Ayağa kalktığım sırada Taehyung bileğimden tutup beni kendisine çekt.
TH: y/n...
Y/N: evet?
TH: Jungkook ile aranda bir şey mi var?
Y/N: neden böyle bir soru sordun şimdi?
TH: H-hiç... Öylesine. Gidebilirsin.
Odadan çıkıp aşağı indim, çantamı alıp dışarı çıktım arabaya binip evime gittim.
Ertesi gün okulda tenefüste bahçedeyken Jungkook'u bir bankta otururken gördüm. Yanına gittiğimde ağlıyordu. Beni görünce göz yaşlarını silip konuşmaya başladı.
JK: çok gençti... daha 16 yaşındaydı...
Yanına oturup onu dinledim.
JK: kardeşim 2 yıl önce sevdiği adamdan tecavüz edildi.... sonra ise... intihar etti...
Teselli etmek için ona sarıldım. Taehyung'un bizi gördüğünü fark ettim bi an da kaybolmuştu. Jungkook'un böyle olmasının sebebi varmış.
Y/N: bu kadar üzme kendini, kardeşinde üzülmeni istemezdi. Eminim şu an seni görüyor ve mutlu olmanı istiyor.
JK: Biliyor musun y/n? Ona çok benziyorsun.
Sadece onu dinliyordum.
JK: okula geldiğin ilk gün sanki bi an onu gördüm. Seni her gördüğümde yaşıyor ölmemiş diyorum kendi kendime. Bana kookie diye seslenirdi hep.
Y/N: Daha fazla üzülme lütfen.
JK: Son bir kaç gündür moralim bozuktu, bundan dolayı dün istemeden kalbini kırdım özür dilerim.
Y/N: önemli değil.
Jungkook ile biraz konuştuktan sonra okula geri gitmiştik. Çıkışta ise Taehyung'un evine gitmiştim.
Bugün vien yoktu, işleri hepsini yaptığım için yorulmuştum... Saat 23:00 olmuştu. Eşyalarımın olduğu odaya gidip çantamı alacakken Taehyung'un odasından sesler duydum.
Kapı aralıklı olduğu için sessizce içeri girdim. Uyurken konuşuyordu, sanırım kâbus görüyordu.
Ve aşırı derecede titriyordu elimi anlına değdirdiğimde ateşi fazlasıyla vardı. Masanın üzerinde aldığım suyu yanaklarına serptim, ateşi varken uyuması doğru değildi.
Yavaşça uyanıyordu...
TH: y/n...
Y/N: Taehyung ateşin çok var hastaneye gitmen gerek, bekle annene haber vericem.
TH: Hayır! Kimseye haber verme. Gitmek istemiyorum!
Y/N: Taehyung hastasın diyorum! Ölmek mi istiyorsun!!??
TH: Gerekirse ölürüm yinede hastaneye gitmem. Hadi sende git evine.
Y/N: Saçmalama, seni bu hâlde bırakamam, duş alırsan geçer.
Taehyung'un kolunu omzuma koyup onu banyoya götürdüm. Çok hastaydı ama hastaneye gitmemek için ısrar ediyordu.
Taehyung duşakabinin içinde iken bende suyu ayarlamaya çalışıyordum. Neden olmuyor bu? Suyu ayarladım ama ben de ıslanmıştım. Tekrar Tae'nin ateşine baktım biraz düşmüştü.
Taehyung kollarımdan tutup alnını anlıma yasladı.
TH: y/n...
Y/N: hm?
TH: gitme, burda kal. Lütfen.
Onun böyle söylemesine şaşırmıştım. Zaten bu halde de bırakamam.
Aşık olsunlar mı yoksa erken mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOY ~KTH~
ChickLitYeni okulumda hayatımın değişeceğini nerden bilebilirdim ki...