BAD BOY ~KTH~

♡8. Bölüm♡

Hatırlatma* Banka oturacakken... Taehyung'u bir kız ile gördüm.

İstemeden gözlerim dolmuştu, içimde tuhaf bir his oluştu. Hem banane kiminle öpüşürse öpüşsün! Dedim sinirle. Arkamı dönüp okula geri dönecekken Taehyung gelmişti.

TH: y/n?.... y/n?...

Y/N: yine ne var!?

TH: az önce gördüğünü kimseye anlatmayacaksın yok-

Y/N: ne hâlin varsa gör! Umrumda bile değilsin!!

Sinirle sınıfa geçip sırama oturdum. O an gözlerimin önüne geliyordu. Neden bu kadar zoruma gidiyor ki? Kendimi toparlamaya çalışıp telefona baktım.

3 gün sonra...

Okul kampına gitmek için Bayan Kim'den izin almıştım. Şimdi ise evimde çantamı hazırlıyordum. Kamp için üzerimi giyinip.

Evden çıktım. Okula vardığımda çoğu kişi bahçede bekliyordu, yaklaşık 15 dakika bekleyişimin ardından büyük bir otobüs kapının önünde durdu. Öğretmen bizi çağırınca herkes bahçeden çıktı, otobüste cam kenarına oturdum. Birinin yanıma geldiğini fark ettim.

Y/N: Taehyung?

TH: yer kalmadığı için buraya oturdum.

Yolculuk boyunca hiç konuşmadık. Ormana geldiğimizde arabadan indik, öğretmen konuşmaya başlayınca onu dinledim.

Öğrt: çocuklar ormanda 1 gece kamp yapacağız bu kararı müdür bey az önce verdi. 2 gece de yakınlarda bir otel var orada kalıcağız. Şimdi herkes çadırını kursun.

Keşke kamp yerine otelde kalsaydık. Çadırı alıp bir yere koydum uğraşırken Jungkook gelmişti.

JK: bu çadırı tek başına kuramazsın yardıma ihtiyacın var.

Y/N: ah evet, bende onu düşünüyordum. Herkes grup hâlinde birbirlerine yardım ediyorlar.

JK: biz de birlikte kuralım hadi.

Y/N: teşekkür ederim Kookie.

Ona böyle hitap etmem onu mutlu etmişti.

Ertesi gün piknik sepetlerinde olan kahvaltılıklardan yemiştim. Öğlen saatlerine doğru öğretmen bizi bir araya topladı.

Kura çekmemizi söyledi. İkili takım oluşturup ormanda yol bulacakmışız.
Ne saçma bu! başka bir şey bulamadılar mı? Neden durduk yere yolumuzu kaybedelim ki?

Çektiğim kağıtta 7 rakamı vardı. Benimle aynı rakamı olan kişiyi bulmam gerek ama nasıl?

JK: y/n senin kura da ki sayı kaç çıktı?

Y/N: 7 senin?

JK: iki saattir 3 numarayı arıyorum.

JM: biri 3 mü dedi?  Buldum sonunda.

Jungkook oyun için eşini bulmuştu. Aramak istemiyordum. Bir yere geçip oturacakken 7 rakamının olduğu kağıdı görüp elime aldım. İyi de kimin bu? Biri gelip elimden kağıdı çekti.

Y/N: o s-senin mi?

TH: evet?

Ah kahretsin! Taehyung olamaz ama.

TH: senin eşin kim?

Y/N: s-senmişsin. 

TH: Hah şaka mı bu?

Y/N: şaka yapar gibi bir hâlim mi var? Herkes gitti biz de gidelim artık. Sonra geç kalacağız.

Taehyung ile ormanda dolaşmaya gittik. Elimize pusula ve geç kalırız diye birer fener verdiler. Bundan sonra da otele gidecekmişiz.

Y/N: ben pusuludan falan anlamam şimdiden söyleyeyim.

TH: sanki ben çok anlıyorum.

Y/N: geri dönelim kaybolmak istemiyorum.

TH: sen git ben devam edicem.

Geri dönmeyi de bilmediğim için onunla kalmak zorundayım. 2 saattir boş boş yürüyorduk.

Y/N: bulamadın mı yolu, ben acıktım hem hava da kararmak üzere.

TH: az kaldı y/n 10 dakikaya çıkarız şurdan.

Y/N: aynı cümleyi kaç defa söyledin hatırlatırım.

Yürürken takılıp düşmüştüm.

Y/N: Ahh!

TH: y/n! iyi misin?

Y/N: ayağım çok acıyor.

Tae elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Doğru düzgün yürüyemiyordum.

TH: harika yolu zaten bulamadık şimdi hiç bulamayız.

Y/N: sana zamanında geri dönelim demiştim. Her şeyin suçlusu sensin eğer geri dönseydik-

Beni bi anda ağaç ile arasına aldı, yüzüme yaklaştı o kadar yakındı ki nefeslerimiz birbirine değiyordu.

Yazar geri döndü... nasılsınız okul nasıl gidiyor?