Senin için kurabiyeler

340 49 45
                                    

Seokjin sabah uyandığında başı hala ağrıyordu. Gözlerini araladığında kendini odasında gördüğünde dün gece aklına dolmuştu. Yanlışlıkla  yola fırladığını, Taehyungun çakıp kendini kurtardığını daha sonra kucağında arabasına kadar gittiğini hatırlıyordu. Daha fazlasını hatırlamıyordu. Taehyung onu kurtardığı için ona borçluydu. Eğer o olmasaydı şu an kötü şeyler yaşanmış olabilirdi. Seokjin onu gördüğünde mutlaka güzelce teşekkür etmeliydi.
Bugün cumartesiydi. Yani istediği kadar yatabilirdi. Seokjin üstündeki yorganı attığında kıyafetlerini gördü. Jimin değiştirmiş olmalıydı. Onun da başına bela olmuştu değil mi?  Yatağından kalkıp onun odasına gitti. Jimin hala yatıyordu. Kapıyı açıp yanına doğru yattı. Jimine sarıldı.

"Jimin-ah hadi kalk. Acıktım ben."
Jiminden ses gelmedi. Seokjin'de konuşmadı.  On dakika sonra Jimin gözlerini açmış, arkadaşına doğru dönmüştü. Jin de uyuyordu.
Arkadaşına kocaman sarıldı. Dün gece çok korkmuştu. Seokjin onun Seul'de ki ailesiydi. Birbirlerinden başkası yoktu işin özünde. Arkadaşına sarılmayı bırakıp yüzünü yıkamak için kalktı Jimin.

"Seokjin kalk! Uyandım ben. Açlıktan ölüyorum." Seokjin birkaç kez ona bağıran arkadaşıyla uyandı. Onun yatağından kalktı ve o da yüzünü yıkamaya gitti. Jimin avucuna su doldurup yüzüne atarak karşılamıştı. Seokjin ıslandığı için çığlık attı. Islanmayı sevmiyordu.

"Ya Jimin! Gerçekten delirdin mi? Görürsün sen." Seokjin de musluğu açmış hala içeride olan Jiminin yüzüne doğru atmıştı.
Jimin onun aksine gülüyordu.

"Tamam! Tamam Seokjin, yeter."
Seokjin durduğunda Jimin üstüne baktı.

"Dün gece duş almıştım zaten Jin. Yine de sağ ol." Jimin ıslak eliyle onun saçlarını karıştırıp çıktı banyodan.

"Salak." Seokjin arkadaşına gülerek yüzünü yıkadı. Duruladı ve çıktı. Mutfağa gitti. Jimin dolaptan bir şeyler çıkarırken o da ona yardım etti.

"Dün gece çok mu kötüydü?" Dedi Seokjin korkarak.  Çok fena rezil olmuştu... Hem de Taehyunga.

"Kötü değildi. Sana bir şey olmadı Seokjin. Önemli olan bu. Ve bir daha asla dışarıda içmene izin vermeyeceğim."

"Korkuttum değil mi? Özür dilerim."

Seokjin şimdi bir şeyler ısıtıyordu.

"Ben hiç böyle bir korku yaşamamıştım dostum. Kalbim ağzımda atıyordu. Neyse ki Taehyung oradaydı. Tanrının işi ya, olmasaydı neler olurdu tanrı bilir. Hem seni odana kadar da götür-"

"Beni odama o mu götürdü?" Diyerek sordu Seokjin. Şaşırmıştı. Yapmasını beklemiyordu...

"Tabii ki. Yoksa seni nasıl taşırım ki? Kucağına aldı ve odana bıraktı. O da en az benim kadar korktu Seokjin.  Gözlerindeki telaşı görebiliyordum." Seokjin Taehyungun göründüğünden daha iyi bir insan olduğunu biliyordu. Ancak tavırları öyle değildi, en azından ona karşı. Ve bu nedenle onun hakkında ne düşüneceğini kestiremiyordu.  
  Ama onu kurtarmasi konusunda kesinlikle onun için iyi düşünüyordu. Büyük bir cesaretti  onu kurtarması. Jimin onun da korkmuş olduğunu söyledi. Demek ki o kadar kötü biri değildi.

"Onunla anlaşamadık Jimin biliyorsun... Ve beni kurtarmış olması ön yargımı kırıyor ama bir anı bir anını tutmadığı için nasıl davranacağımı bilmiyorum."

"İçinden geldiği gibi davran." Seokjin ısıttığı şeyleri masaya koydu. Her şey harika görünüyordu.  O da oturdu.

"İçimden geldiği gibi davranırsam kediyle köpek gibi birbirimizle uğraşmaya devam ederiz. " Seokjin çayından içti.

Your Heart Taejin/vjin [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin